İKİ futbolcu arasındaki fiyat farkı eğer hakiki olursa bu, sahaya yansır. Ama biri doğru, diğeri naylon olursa, sonunda sırıtır.
Bakın, bir tarafta Kezman, diğer tarafta Mehmet Yıldız... Takriben birinin fiyatı diğerinin 10 katı. Bu, kendi aldığı para. Kulübe verdiğin de cabası. Ama Kezman, tribünler tepki gösterince o tribünleri alkışlıyor. Tamam, tek kalıyorsun, fazla destek gelmiyor. Ama sen elinden geleni yapıyor musun? Hayır.
Size sırayla sayıyorum: Roberto Carlos, Kezman, Tümer, Deivid, Selçuk, Alex... Bunların hangisi 10 defa rakibe pres yaptı, 6-7 tane top aldılar? Hiçbiri. Yani bunlar rakibe pres yapmıyorlar, rakibi takip ediyorlar, refakatçilik yapıyorlar. Şimdi diyebilirsiniz ki: "Dört gün sonra çok önemli bir maç var." Ama adama sorarlar, "Ben, sizin maç olmadığı zamanki halinizi de bilirim" diye.
Bu futbolla elenir
Fenerbahçe, eğer Belçika’da da bu görüntüyü sergilerse, kesinlikle Şampiyonlar Ligi’ne kalamaz. Hem de fındık, fıstık, leblebi gibi olan Anderlecht’e karşı.
Kalece Serdar, cepheden toplarda fena değil. Yan toplarda o da zayıf. Volkan, hiçbir topta iyi değil. Geçen 2-3 yıl Ümit’le Tuncay iyi anlaşıyorlardı. Yani, sol tarafı halletmişlerdi. Roberto Carlos şu ana kadar ne Tümer’le, ne de Uğur’la anlaşabilmiş değil. Aynı şekilde sağ tarafta da Önder, Deivid’le anlaşamıyor. Ya öndekileri onları bırakıp gidiyorlar, ya da zamansız hareketler yapıyorlar. Bütün bunları çözecek adam Zico. Ama Zico, 60’tan sonra kendi takımının fizik gücünü henüz çözebilmiş değil. Akıllı bir takım, 60’tan sonra tempoyu artırsa F.Bahçe’yi perişan eder.
Deniz’e dua etsinler
Sivasspor, zannetmeyin aman aman futbol oynadı. Çok basit oynadılar, biraz yardımlaştılar. Takımın teknik kapasitesi ve fiyat kapasitesi belli. Fizik olarak Fenerbahçe’den iyilerdi. Ama o gol denen mereti atamadılar. Herkes Alex’ten bir şeyler bekliyor. Ama o, her zamankinden daha durgun. Peki onun olmadığı yerde Tümer sahneye çıksın diyorsun. O da yok.
Seyirci bazen Deniz’e fazla takılıyor ama Mehmet Aurelio’nun olmadığı yerde dua etsinler, dün Deniz vardı. Yoksa işleri çok zordu.
Çifte standart
Deivid’in attığı gol kesin ofsayttı. Yardımcı hakem yanlış yerde durmasına rağmen doğru karar verdi. Hakem Fırat Aydınus, maalesef Türkiye’de en kötü avantaj uygulayan isim. Pardon uygulamayan. Kartlarda da maalesef çifte standardı vardı.
Basın tribününün sahaya göre sol tarafındaki seyirciler yerlerine oturuyorlar ama sağ taraftaki seyirciler maalesef oturmuyorlar. Burada oturanlardan F.Bahçe yönetimine haklı olarak yazılı şikayetler var. Ama F.Bahçe yönetimi şunu atlıyor. Davulun olduğu yerde kimse yerine oturmaz. Öndekiler kalktı mı, otomatikman 30 sıra birden ayağa kalkıyorlar. Ya davulu oradan kaldıracaksın, ya da seyirci ayakta olacak. Kezman’ın maçta yaptığı tek müsbet hareket, Roberto Carlos’a gol ortası yapması. Büyük futbolcu burada meydana çıkıyor. Attığı depar, vurduğu kafa...
Kulübede sesi sedası çıkmayan Zico, bu maçta bize uydu. Hakem kararlarına elleriyle kollarıyla itiraz ederek teknik alanı bile ihlal etti. Demek ki biz bozuyoruz.