Paylaş
Trilyonluk saadet zincirinin patronu 30 yaşında bir berber
Almanya'da berberlik yaparken arkadaşı F. Fatih Gülal ile birlikte köşeyi dönmek için İzmir'e gelen Hakan Kenan Şeranoğlu, oluşturduğu Titan adlı saadet zinciri yoluyla 5.5 ayda 1.4 trilyon liralık vurgun gerçekleştirdi. Türk toplumunun kısa yoldan köşeyi dönme zaafından yararlanarak, bir anda 16 bin kişinin umudu olan iki kafadar, sisteme 4.4 trilyon lira dahil etmeyi başardı.
Her türlü yasal önleme rağmen tasarrufçuların bilgisizliğinden yararlanarak oluşturdukları ‘‘Saadet zinciri tezgahıyla’’ vurgun gerçekleştiren Hakan Kenan Şeranoğlu'nun Titan adlı zincirinin perde gerisinde F. Fatih Gülal adlı bir gurbetçinin daha olduğu ortaya çıktı. Köşeyi döndürme vaadiyle 16 bin kişiden 5.5 ayda 40 milyon mark, yani 4.4 trilyon lira toplamayı başaran Şeranoğlu ve Gülal'ın payına, toplanan bu paranın 1.4 trilyon lirası düştü.
Arkadaşımız Zeliha Aslan'ın araştırmasına göre, 1967 doğumlu Hakan Kenan Şeranoğlu, berberlik yaparak Almanya'da zengin olamayacağını anlayınca, F. Fatih Gülal ile birlikte geçtiğimiz Nisan ayında ‘‘Vurgun cenneti’’ Türkiye'ye geldi. Böylece, dolandırıcılar kralı Raki'yi kıskandıracak vurgunun alt yapısını İzmir'de oluşturmaya başladı. Bu iki uyanık gurbetçi tezgahladıkları vurgun sistemini, Türk toplumunun kısa yoldan köşeyi dönme zaafı üzerine kurdular.
Her 4.5 kişinin ancak bir üyeyi finanse ettiği sisteme göre, üyeler dostlarını dolandırılmasına aracı oluyor, Şeranoğlu ve Gülal da payına düşen komisyonu alarak, köşeyi dönüyor.
YEMEKLİ TOPLANTILAR
İlk önce, düzenledikleri yemekli toplantılarda sisteme katılanlardan 1950'şer mark toplayarak işe başladılar. Amaçları, birkaç ay içinde vurgun gerçekleştirip, Almanya'ya geri dönmekti. Ancak, köşeyi dönme uğruna dostunu dolandırtmaktan çekinmeyenlerin yoğun talebi, Gülal ve Şeranoğlu'nun bu düşüncelerini değiştirmelerine yol açtı. Çünkü, birkaç ay içinde binlerce kişi 1950 marklarını hiç çekinmeden Şeranoğlu ve Gülal'a emanet etmişlerdi. Üstelik ortada ne bir belge ne de kurulu bir şirket vardı.
Şeranoğlu ve Gülal da trilyonluk vurgun varken, milyarlıkla yetinmeme kararı aldı. Bunun için de hemen planlarında değişiklik yapma yoluna gittiler. Yasal bir kimliğe bürünmek için kolları sıvadılar. Profesörlerden, avukatlardan, maliyecilerden oluşan bir ekip oluşturdular. Bu ekibe, yasalardaki boşlukları bulup, bunları değerlendirmeleri için milyarları ödemekten çekinmediler.
Bu ekip, Şeranoğlu ve Gülal'ın yasalarla başını derde sokmadan, insanlara dostlarını dolandırtıp, aradan komisyonlarını alarak köşeyi dönmelerini sağlamak için gerekli alt yapıyı hazırlamaya başladı. İlk önce iki ayrı şirket kurulması için çalışmalar başlatıldı. Bunlardan biri Hakan Kenan Şeranoğlu'nun, diğeri de F. Fatih Gülal'ın adına şahıs firması olacaktı.
TİTAN VE DATA
Bunun sonucunda Titan ve Data kuruldu. Titan sisteme üye sağlayacak, Data'da sisteme katılan üyelerin bilgisayar kayıtlarını tutacaktı.
Böylece, üç aydır kapalı kapılar ardında yürütülen çok katlı kazanç pramid sistemi, 25 Temmuz tarihinde şirketlerin kurulmasıyla alenen faaliyetini sürdürme imkanına kavuştu. Bu arada, Titan'ın üyeleri de 5 bin kişiye ulaştı.
Her iki şirketin, Maliye'ye kayıtları yapıldı. Düzenli vergileri yatırılarak, herhangi bir sorunla karşılaşılması önlenilmeye çalışıldı. Yardım kurumlarına bağışta bulunma da ihmal edilmedi. Bunun için de hiç bir feragattan kaçınılmadı. Titan, çok katlı kazanç sistemlerini organize edecek. Toplantılar, seminerler, yemekler düzenleyecek. Firmanın tespit edeceği bedel üzerinden üye kabul edebilecek. Kabul edilecek bu üyelerden alınacak üyelik bedellerini eski üyelere üyelik aidatı olarak dağıtacaktı. Data ise bilgi işlem merkezi olarak faaliyet gösterecek ve en büyük payı kapacaktı. Böylece, üyelerden tepki çekilmesi de engellenecekti. Şirketlerin kurulmasıyla birlikte, sisteme girmek için ödenmesi gereken 1950 mark da, 2 bin 450 marka çıkarıldı. Bu 2 bin 450 markın 500 markı Data aracılığıyla Gülal'ın, 200 markı da Titan aracılığıyla Kenan Şeranoğlu'nun cebine girmeye başladı.
Her yeni üyeden alınan 2 bin 450 markın, 300 markı lidere, 700 markı grup liderine, 300 markı sistem yöneticisine, 150 mark sistem müdür yardımcısına verilmeye başlandı. Geri kalan 400 mark da sistem müdürü, direktör ve sistem direktörü arasında paylaştırılıyordu.
Sisteme giren her yeni üyeye, ileride herhangi bir hak talep etmemesi için bir sözleşme imzalatılmaya başlandı. Bu sözleşmede, üye sistemin yararlarından faydalanmasına yardımcı olanlara paylarını dağıtması için yetki veriyor ve bu 2 bin 450 markı bağışlıyordu.
‘Bağış’ değil ‘hibe’ imiş
Yasalarımıza göre, bağış adı altında para toplamak için valiliklerden izin almak gerekiyor. Yani, bazı dernek, hayır kurumu ve siyasi partiler dışında her önüne gelen bağış toplayamıyor. İzin almadan bağış toplayanlar, Süleyman Mercümek ile Ali Kalkancı'da olduğu gibi, yasaya muhalefetten yargılanabiliyor. Titan'ın Avkukatı Bora Aygüden'e göre, üyelere imzalatılan sözleşmelerde üyeler 2 bin 450 marklarını sisteme bağışlanmıyor, hibe ediliyor. Aygüden, hibe edilen parayı almak için de izne gerek bulunmadığını savunuyor. Ne var ki, Türk Dil Kurumu'nun hazırladığı Türkçe Sözlük'te, ‘‘Bağış’’ın anlamı ‘‘Hibe’’ olarak yer alıyor.
Titan ve Data'ya yasal kimlik kazandırmak için çalışma yapan profesör, avukat ve maliyecilerin gözden kaçırdığı bir diğer unsur da, para alışverişine aracılık etmek için Hazine'den izin alınmasının gerektiği... Bunun sonucun da, Sermaye Piyasası Kurulu, izinsiz mevduat toplandığı gerekçesiyle Titan hakkında inceleme başlattı. Şayet yapılan incelemelerin sonucunda, Titan'ın izinsiz mevduat topladığı belirlenirse, Titan ve Data hakkında yasal işlemler başlatılacak. Bunun sonucunda da Kenan Şeranoğlu ve Fatih Gülal'ın oluşturduğu ‘‘Saadet Zinciri Tezgahı’’ daha fazla kişinin canı yanmadan kırılmış olacak.
Titan'ın açıklaması
Hürriyet'in Tüketici Köşesi'nde Titan adlı saadet zinciriyle ilgili yer alan araştırmayla ilgili olarak Titan Uluslararası Bilgi İşlem Hizmetleri adlı kuruluş, avukatı Talip Çanak aracılığıyla bir açıklama gönderdi. Bu açıklamayı, Titan'a cevap hakkı tanıyarak aynen yayınlıyoruz:
‘‘Yazarlarınızdan Erkan Çelebi imzasıyla yayınlanan haberler tamamen gerçek dışıdır. Öncelikle müvekkilim şirket nezdinde temsil olunan organizasyon İzmir Ticaret Odası'nın 83762 siciline kayıtlı olarak faaliyetine devam etmekte ve bu faaliyetten doğan vergilerini de Kordon Vergi Dairesi'ne 8100054996 vergi dairesi mükelefiyet numarasına ödemektedir.
Müvekkilim şirket sistemin vergisel hukuksal ve mali boyutuna ilişkin tüm vergi ve dökümanların derhal ve isteyen herkese sunmaya hazır olduğu gibi üyelik başvurusunda bulunan şahıslara şirket faaliyetine yönelik tüm belgeler izah edilmekte ve açıklanmaktadır. Gazetenizde anlatıldığı gibi cezai yönden hiç bir suç ika edilmediği gibi suçlu sayılabilecek hiç bir faaliyetde de bulunmamıştır.
Dostunu Dolandır, SPK'dan Darbe ve eylemin dolandırıcılık fiiline teşkil ettiğine dair tamamen suç içeren ibarelerin müvekkilim şirkete atfen kullanılması şeref ve haysiyetimizi rencide etmeye yönelik olduğu açıkça görülmektedir.
Gerçekte ise gerek belgelerimizde ve gerekse toplantılarda her şey tüm açıklığıyla anlatılmaktadır. Üyelik başvurusu yapan şahıslarada kesin kabulden önce bir düşünme süresi verilmektedir. Hiç kimsenin hulus ve saffetinden faydalanılmadığı gibi gözüde boyanmamaktadır. Dolandırıcılık fiilinin unsurları meri kanunlarımızda açıkça sayılmıştır. Tarafımızın bu unsurlarla birleştirilmesi tamamen yakıştırıcı ve basın anlayışına aykırıdır.
Müvekkilim şirket üyelik başvurusunda bulunan şahsın üyeliğinin kabulü ile başvuru formundaki ‘hibe'nin yapılıp yapılmadığını, denetleme dışında yani üye ile ‘bağış' yapılan şahsın arasında havale görevinden başka hiç bir sorumluğu bulunmamaktadır. Sermaye Piyasası yasası'na tabi olmamız söz konusu değildir. Zira, olayımızda müvekkilim şirket şahısların parasına yön vermediği gibi her hangi bir şekilde değerlendirilmesine de karışmamaktadır. Belirtilen nedenlerden ötürü haber yanıltıcı ve gerçek dışıdır.’’
DataNet'in İnternet oyunu
İnternet'e bağlanmak için seçeceğiniz servis sağlayıcısının güvenir olup olmadığına dikkat edin. Aksi takdirde bedelini ödediğiniz halde, İnternet'e bağlanamayabilirsiniz. Okuyucularımızdan İsmail Yıldırım, İnternet'e bağlanabilmek için DataNet adlı firmadan bir erişim paketi aldı. İlk kez bağlanacağı ve İnternet hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı için firmanın yöneticilerinden Gökhan Aykan'a güvenmek zorunda kaldı. İnternet'e bağlanabilmek için gerekli olan bedeli firmaya ödedi. Ancak iş, İnternet'e bağlanmaya geldiğinde ne firmaya ne de firmanın yöneticilerine ulaşması mümkün olmadı. Firmanın telefonları cevap vermemeye başlayınca Yıldırım'da Hürriyet'in Tüketici Köşesi'nden yardım talep etti. Yıldırım'ın sorunuyla ilgili olarak arkadaşımız Fadime Çoban devreye girdi. DataNet'e ulaşabilmek için Akmerkez'in yetkilileriyle görüştü. Akmerkez yetkilileri, DataNet adlı kuruluşun Akmerkez'de bir ofisinin bulunduğunu ancak, kısa bir süre önce bu ofisi boşaltarak, şirketi kapattıklarını söylediler.
POSTA KUTUSU
İSTANBUL'dan Gamze Daliye'ye parası Huzur Mağazası tarafından iade edildi.
İSTANBUL'dan Uğur Arpacı'nın jeneratörü Aksa Jeneratör tarafından değiştirildi.
İSTANBUL'dan Figen Gezeroğlu'nun Bosch marka ocağı yenisiyle değiştirildi.
ANKARA'dan Nezahat Peker'in halı yıkama makinası Arçelik tarafından onarıldı.
İSTANBUL'dan Haldun Baltaoğlu'nun Bosch marka buzdolabı yenisiyle değiştirildi.
İZMİR'den İbrahim Ersoy'un buzdolabının komprosörü Arçelik tarafından değiştirildi.
ANKARA'dan İsmail Ateş'in ayakkabısı Sis Mağazası tarafından onarıldı.
İSTANBUL'dan Ertuğrul Yarar'ın bilgisayarı Escort Computer tarafından onarıldı.
İSTANBUL'dan Cüneyt Görünmek'in Bosch marka buzdolabı yenisiyle değiştirildi.
İSTANBUL'dan Ömür Kocabaş'ın arabasının silecek lastikleri Toyotasa tarafından değiştirildi.
Paylaş