Paylaş
Saadet zincirine ilk darbe SPK'dan
SPK, saadet zinciri kurup 3 trilyon toplayan Titan ile 170 bin kişiyi sisteme katan Bozo'yu incelemeye aldı. SPK, bir yandan İzmir ve İstanbul Valiliği ile irtibat kurdu, diğer taraftan da Hazine'nin işlem başlatması için girişimde bulunmaya karar verdi. SPK, Titan ve Bozo'ya para kaptıranların dolandırıcılık davası açmalarını da istedi.
Her türlü yasal önleme rağmen tasarrufçuların bilgisizliğinden yararlanarak, oluşturdukları ‘‘saadet zinciri tezgahıyla’’ milyarlarca liralık vurgun gerçekleştiren Titan ve Bozo hakkında yasal işlem başlatıldı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Bozo ve Titan adlı kuruluşların binlerce kişiden ‘‘izinsiz mevduat topladığı’’ gerekçesiyle haklarında inceleme başlatırken, bu iki kuruluşa para kaptıranların da savcılıklara suç duyurusunda bulunmalarını istedi. Suç duyurusunda bulunulduğu taktirde, Titan ve Bozo hakkında dolandırıcılık iddiasıyla dava açılacak.
Hürriyet'in Tüketici Köşesi'nin ortaya çıkardığı ‘‘Dostunu dolandırt, sen de kazan’’ sistemiyle milyarlık vurgun gerçekleştiren bu iki kuruluştan Titan'ın başında Kenan Şeranoğlu bulunuyor. Aynı sistemle çalışan Bozo'yu da Mehmet Emin ve Perihan Aygüler adlı iki kardeş yönetiyor. Kenan Şeranoğlu, oluşturduğu Titan adlı organizasyona Hazine'den izin alma gereği dahi duymadan bugüne kadar toplam 10 bini aşkın kişiden 3 trilyon lira toplamayı başardı. Bu organizasyondan elde ettiği gelir trilyonu buldu. Mehmet Emin ve Perihan Aygüner adlı kardeşler ise oluşturdukları Bozo adlı organizasyona bugüne kadar 170 bin kişi katıldı. Bu 170 bin kişiden toplanan paralardan Mehmet Emin ve Perihan Aygüner'in payına 56 milyar lira düştü.
ÇARK NASIL DÖNÜYOR?
Arkadaşımız Zeliha Aslan'ın yaptığı araştırmaya göre, Titan'ın piramit sistemine katılabilmek için ilk önce 3 milyon lira ödeyip, yemekli toplantıya gitmek ve katılım payı olarak da 2 bin 450 mark yani 262 milyon lira ‘‘bağışta’’ bulunmak gerekiyor. Bu 2 bin 450 markın bağış adı altında alınmasından da katılımcıların ileride herhangi bir hak iddia etmesinin engellenmesi amaçlanıyor.
Ne var ki, Türk yasalarına göre bağış adı altında tahsilatı da ancak dernekler, yardımlaşma kuruluşları, vakıflar ve bazı kısıtlamalarla siyasi partiler yapabiliyor. Ayrıca, bu kurum ve kuruluşlar bile gelişi güzel bağış tahsilatı yapamıyor. Bağış tahsilatı yapabilmeleri için bazı kuralları yerine getirmeleri gerekiyor. Bunlardan biri de makbuz verme zorunluluğu.
Oysa ‘‘Dostunu dolandırt, sen de kazan’’ sistemiyle bağış adı altında para toplayan bu kuruluşlar, yasanın bağış toplama izni verdiği derneklerin, hayır kurumlarının, vakıfların arasında yer almıyor. Bu nedenle de yapılan iş dolandırıcılığa giriyor.
Tüm bunlara rağmen, 10 bin kişiyi sisteme dahil eden Titan'ın para hacmi, 7 ay gibi kısa bir sürede toplam 25 milyon marka yani, 3 trilyon liraya ulaşmış durumda. Bu paradan Titan'ın kurucusu Kenan Şeranoğlu'nun payına düşen miktar ise trilyonu buluyor.
Mehmet Emin ve Tülay Aygüner kardeşlerin oluşturduğu Bozo ise Titan'a oranla daha mütevazı çalışıyor. Bu nedenle hedef kitlesini düşük gelirli kesim oluşturuyor. Dostunun dolandırılmasına aracılık etmeyi göze alanları ağına düşürmek için 6 milyar 988 milyon 400 bin lira vaad eden Mehmet Emin Aygüner'in sistemine bugüne kadar 170 bin kişi üye olmuş. Sistemden para kazanılabilmesi için, üyenin 2 bin 187 kişiyi sisteme dahil etmekte aracı olması gerekiyor. Bugüne kadar bu parayı kazanan üyenin olup olmadığını Bozo'nun kurucusu Mehmet Emin Aygüner dahi bilmiyor.
SPK DEVREDE
Türkiye'de kişi ve kuruluşların para ticareti yapabilmesi için mutlaka Hazine'den izin alması gerekiyor. Bu izin de sadece borsa aracı kurumları, döviz büfeleri, finans kuruluşları ve bankalara veriliyor. Bunların dışında para alışverişlerine aracılık etmek izinsiz mevduat toplama kapsamına giriyor. Bu da, yasalarımıza göre suç... Bunun sonucunda da SPK, trilyonlarla oynayan Titan ve milyarlara aracılık eden Bozo'yu incelemeye aldı. SPK Başkan Yardımcısı Sinan Alp, İzmir ve İstanbul Valiliği ile irtibat kurarak, Bozo ve Titan'ıhesaplarını incelemeye başladıklarını söyledi. İncelemenin sonucunda bu iki kuruluş hakkında izinsiz mevduat topladıkları gerekçesiyle Hazine'nin işlem yapması için gerekli girişimlerde bulunacaklarını da söyleyen Alp, ‘‘Titan ve Bozo'ya para kaptıranların bir an önce savcılıklara suç duyurusunda bulunmaları gerekiyor. Böylece Bozo ve Titan'ın kurucuları hakkında dolandırıcılık davası açılır’’ dedi.
Yıldız sahtekarı Swan Otel'i bakanlık uyardı
Turizm Bakanlığı, üç yıldızlı işletme belgesi olmasına rağmen, beş yıldızlı diye pazarlanan Swan Hotel'i uyardı. Didim'deki Swan Hotel'de tatilini geçiren 27 okuyucumuzun şikayeti üzerine, Turizm Bakanlığı'nın Swan Hotel'de yaptığı incelemenin sonucunda beş yıldızlı diye pazarlanan otelin üç yıldızlı işletme belgesi bulunduğu tespit edildi. Swan Hotel'i eksiklikleri nedeniyle uyaran Turuzim Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na da Tüketiciyi Koruma Kanunu gereğince işlem yapılması için bir rapor gönderdi. Turizm Bakanlığı kontrolörünce yapılan denetimlerde otelde tesbit edilen kusur, aksaklık ve eksiklikler nedeniyle otele cezai işlem uygulandı. Ayrıca tesise bir yazı gönderilerek kusur ve eksikliklerin temizliğe ilişkin olanlarının hemen, diğerlerininse bir ay içerisinde giderilmesi, yanlış tanıtım ve pazarlamaya derhal son verilmesi istendi.
Fakültenin duvarları ‘cep’ten konuşmaya izin vermiyor
Cep telefonu sinyallerinin İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü'nde ki İktisat Fakültesi'nin taş duvarlarını aşabilmesi için GSM şebekelerinin 250 bin dolarlık yeni yatırım yapmasını gerektiriyor. İktisat Fakültesi'nin ek binasında Türkcell hizmetlerinden yararlanamadıklarından yakınan okutmanların sorunuyla ilgili olarak Türkcell yetkilileri, fakültede iki baz istasyonu bulunduğunu ancak bir bölgede sinyallerin alınamadığını söylediler. Binanın taş duvarları yüzünden sinyal alamayan bölge için 250 bin dolarlık yeni bir yatırımın yapılması gerektiğine de dikkat çeken yetkililer, ‘‘Şu anda bu mümkün değil. Bu bölgeye Beyazıt Meydanı ve Mercan olmak üzere dört ay içinde iki yeni baz istasyonu kuruldu. Bölge ek yatırım için sırada ancak, bu çok kısa bir zamanda olmayacak. Üniversite binasının duvarları çok kalın. Bu nedenle burada sinyal alınamıyor. Zaten Türkcell'in kapsama alanını gösteren haritada da cep telefonunun baz istasyonuna olan uzaklığı, engebeli coğrafi yapı, yüksek ya da kalın duvarlı binalar, tüneller, asansörler, atmosfer şartları, zemin yada bodrum katlarının cep telefonu sinyal gücünü olumsuz etkilediğini belirtiyoruz. Bu bölgelerde kapsama alanı içinde görülse dahi her noktada aynı kalitede görüşme yapılamayacağına dikkat çekiyoruz’’ dediler.
Çağlar Turizm'in özrü kabahatinden büyük
Otobüs yolculuklarında bagaj fişini mutlaka alın. Firmalar fiş vermek istemese de siz ısrarcı olun. Aksi takdirde bagajınız kaybolduğunda Özden Cimilli gibi haksız yere suçlanabilirsiniz.
Özden Cimilli, Çağlar Turizm adlı otobüs şirketiyle Kumbağ'dan İstanbul, Kadıköy'e gitmek için otobüse binmiş. İki valizini muavine teslim etmiş ve bagaja konduğunu gördükten sonra otobüse binmiş. Muavin bagaj fişini Cimilli'ye vermemiş. Tekirdağ sahilinde yolcu alan otobüs, direkt Kadıköy'e gideceği için bazı yolcuları başka otobüse aktarmış. İstanbul'a gelince Yeni Sahra yolunda otobüsten inen Cimilli, valizlerinin olmadığını görmüş.
Firma yetkilileri Cimilli'ye endişelenecek bir şey olmadığını valizlerinin mutlaka bulunacağını belirterek bulunmadığı takdirde de zararının mutlaka tazmin edileceğini söylemişler. Ancak firma yetkilileri 1.5 ay Özden Cimilli'iyi oyalamış.
Cimili'nin sorunuyla ilgili olarak Arkadaşımız Fadime Çoban, Çağlar Turizm yetkilisi Mehmet Varol'la görüştü. Varol, valiz fişleri olmadığı için herhangi bir ödeme yapamayacaklarını, biletlerinin arkasında da ‘‘bagaj fişi olmayan valizlerden firmanın sorumlu olmadığının’’ yazdığını söyledi. Fiş verilmediğinin hatırlatılması üzerine de ‘‘fiş verdik kendileri istemediler’’ iddiasında bulundu.
Müşterisinin hem valizini kaybeden hem de onu biletin arkasını okumamakla suçlayan Varol, ‘‘Biz müşterilerimize verdiğimiz biletlerde tüm haklarını anlatıyoruz. Ancak dikkatli okumuyorlar. Sonra da bizi suçluyorlar’’ dedi. Oysa, Cimilli'ye verilen bilette de firmanın ve müşterinin haklarını içeren maddelerin yerine sadece Çağlar Turizm'in telefon numaraları yazıyor.
POSTA KUTUSU
İZMİR'den Arif Güngör'e Vestel kampanyasından aldığı televizyon teslim edildi.
İSTANBUL'dan Dicle Karaozan'ın Hotiç marka ayakkabısı yenisiyle değiştirildi.
İSTANBUL'dan Nurettin Camcı'nın Bosch marka buzdolabının yerine yenisi verildi.
ANKARA'dan Abdullah Çelik'ten yanlışlıkla alınan telefon gecikme borcu, Türk Telekom tarafından geri ödendi.
İSTANBUL'dan Aysel Erdülen'in Frigidare marka soğutucusu onarıldı.
GEBZE'den Serdar Mumcu'nun Arena marka bilgisayarı yenisiyle değiştirildi.
ANKARA'dan Ahmet Özkan'ın kat kaloriferi Alarko tarafından onarıldı.
İZMİR'den Ayşegül Özbodak'ın deri ceketi Kansa Mağazası tarafından onarıldı.
Paylaş