Tüketicinin Erkan abisi

Erkan ÇELEBİ

HP'nin monitörü radyasyon testinde ‘sağlığa uygun’ çıktı

Radyasyon yaydığı ve sağlığa zararlı olduğu iddia edilen HP'nin 2813A model 14 inç monitörünü Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nde test ettirdik. Test sonucunda monitörde doğal düzeyin üzerinde bir radyasyon artışı tespit edilmedi.

HEWLETT Packard'ın (HP) Türkiye'de pazarladığı 14 inç D2813A monitörler iddia edildiği gibi gerçekten de radyasyon yaydığı için insan sağlığına zararlı mı?

Bu sorunun yanıtını alabilmek için radyasyon yaydığı iddia edilen monitörü Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nde test ettirdik. Monitörü kullanmanın radyasyon sağlığı açısından sakıncalı olup olmadığının tespit edilmesini istedik. Yapılan testlerin sonucunda, HP'nin ürettiği 14 inç D2813A monitörleri kullanmanın radyasyon sağlığı açısından sakınca oluşturmadığı ortaya çıktı.

Böylece, Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nin monitörle ilgili hazırladığı bu test raporu, Deniz Turan adlı okuyucumuzun HP'den satın aldığı bilgisayarının D2813A monitörüyle ilgili şikayeti üzerine başlayan tartışmaya da son noktayı koymuş oldu. Turan, HP'yi kendisine artık dünyada da kullanılmayan ve radyasyon yaydığı için insan sağlığına zarar veren bir teknolojiyle üretilmiş monitörü satmakla suçluyordu.

Bu iddiada sadece Turan değil, aynı zamanda, Escort Computer de bulunuyordu. Hatta Escort Computer, bu iddiayı tüm Türk tüketicilerine duyurabilmek için gazetelere ilanlar dahi vermişti. Escort, ilanlarında, HP'yi insan sağlığına zarar veren monitörleri satmakla suçlamıştı.

23 ÜLKEDE SATILIYOR

HP'nin yöneticileri ise bu iddiaların gerçek dışı olduğunu, monitörlerin standartlara uygun, düşük emisyonlu olarak üretildiği görüşünü savunmuştu. Aksi taktirde, başta Fransa, Doğu Avrupa, İtalya, İspanya olmak üzere 23 ayrı ülkede birden pazarlanamayacağını söylemişlerdi.

ÇELİŞKİLER

Ancak, HP'nin tartışmaya yol açan 14 inç 1024 serisi monitörler iki ayrı model olarak yer alıyordu. Bunlardan D2815A modelinde düşük emisyonlu ve İsveç'in emisyon standardı olan MPRII ibaresi yer alırken, D2813A monitörde böyle bir ibareye yer verilmiyordu. HP'nin İngilizce broşüründe de sadece düşük emisyonlu modele değiniliyor, Türkiye'de pazarlanan D2813A monitörle ilgili herhangi bir bilgiye rastlanmıyordu. Ayrıca, HP'nin 1024 inç monitörler için hazırladığı kullanım klavuzunda da D2815A monitör için düşük emisyonlu ibaresi kullanılırken, D2815A renkli monitör için düşük emisyonlu olduğuna dair herhangi bir bilgiye rastlanmıyordu.

Bu da akıllara, ‘‘HP D2813A monitör madem düşük emisyonlu, peki neden kullanım kataloglarında ve broşürlerde bu özelliğe yer verilmiyor?’’ sorusunu getiriyordu.

Bu soruların yanıtını alabilmek için arkadaşımız Zeliha Aslan D2813A monitörü Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde test ettirdi. Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi'nin raporunda, ‘‘Televizyon ve bilgisayar monitörleri katot ışını tüpü içerir. Bu tüpler, çalışmaları sırasında düşük enerjili X-ışını üretir ve bu nedenle de bilgisayar monitör tüplerinin cam çeperleri ile ekranlarının X-ışınlarını sızdırmayacak şekilde imal edilmesi gerekir. Sızabilecek radyasyon için de uluslararası yönetmeliklerde ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'nin 4'ncü maddesinin F bendine göre görüntü veren katot ışını tüplerin yüzeyinden 5 santimetre uzaklıkta herhangi bir noktada doz şiddeti saatte 5 mikrosiever yani 500 mikro rontgen değerini aşmaması istenmektedir. Merkezin Dozimetri Laboratuvarı'nda HP 14 inç D2813A monitörün gerçekleştirilen radyasyon ölçümlerin de ekran yüzeyinden 5 santimetre uzaklıkta, saatte 12.5-14.5 mikro rontgen olan doğal düzeyin üzerinde bir radyasyon artışı tespit edilemedi’’ denildi. Raporun sonuç kısmında da, ‘‘monitörün tüplerinde meydana gelebilecek X-ışınlarının tamamı, monitörün camında soğurulmakta olduğundan bu monitörlerin kullanılmasında radyasyon sağlığı bakımından bir sakınca yoktur’’ ibaresi yer aldı.

Continent, raf fiyatı kasada tutmazsa ürünü hediye ediyor

Genellikle marketlerde yapılan alışverişlerde raflarda ki etiket fiyatıyla kasa fiyatının birbirini tutmamasından yakınırız. Çoğunlukla reyonda düşük olan fiyat, kasada ödeme yaparken birden bire artar. Ancak bu kez tam tersi oldu. Okuyucularımızdan Hayri Tavacı, reyondaki fiyatın aksine kasada ödeyeceği paranın daha az olduğunu görünce oldukça şaşırmış.

Hayri Tavacı, Continent Mağazası'ndan yeğenleri için dört tane yüzme simidi almış. Raftaki fiyatı 1 milyon 990 bin lira olan simidin, kasada 599 bin lira olarak yazıldığını görmüş. Hemen kasiyeri uyarmış. Kasiyer, kasa üzerindeki ‘‘Raftaki fiyat ile kasa fiyatı farklı olan her ürün sizlere hediye edilir’’ yazısını göstermiş ve departman müdürüne müracaat etmesini istemiş. Departman müdürü, malın indirime girdiğini ancak henüz raflara yansıtılmadığını açıklayarak Tavacı'ya simitlerden birini ücretsiz alabileceğini söylemiş. Tavacı, bize gönderdiği mektupta diğer simitleri de ücretsiz alması gerektiğini iddia ediyordu. Konuyu Continent'e ilettik. Continent yetkilileri, Tavacı'nın yaptığı alışverişte fiyat farkı konusunun doğru bir şekilde sonuçlandırıldığını söyleyerek şu açıklamayı yaptılar: ‘‘Mağaza presedürü gereği, müşterilerimizin aldığı ürünlerde reyon etiketi ve kasa fiyatı farklı olursa, bu hatadan dolayı müşteri mağduriyetini önlemek için alınan ürün müşterilerimize ücretsiz iade edilir. Alınan ürün sayısı eğer birden fazlaysa ürünlerden biri ücretsiz, diğerleri reyon ya da kasadaki fiyatlardan hangisi daha düşükse o fiyattan satılır.’’

Yemek yerken çay ve kahve içmeyin

MERKEZİ Cenevre'de bulunan Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı araştırmaya göre, yemek yerken ve hemen ardından içilen çay ve kahvenin gıdalardaki demirin vucut tarafından emilmesini engelliyor. Bu nedenle de çay ve kahve içilmemesi gerekiyor.

Dünya Sağlık Örgütü, demir eksikliğinin kansızlığa yol açtığını, bundan da özellikle kadın ve çocukların etkilendiğine dikkat çekiyor. Kadınların özellikle hamilelik döneminde demire büyük ihtiyaç duyduğunu belirten Dünya Sağlık Örgütü uzmanları, demir eksikliğinin bebeğin küçük doğmasına yol açtığı vurguluyor. Uzmanlar, ayrıca demir eksikliğinin kanama durumunda annenin kurtulma şansını azalttığını bildirerek, hamilelik döneminde kadınların demir tabletleri almasını öneriyor.

Alışverişte seçimi kadınlara bırakın

ANKARA Üniversitesi'nin yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, elektrikli ev aletleri satın alırken seçimi kadınlara bırakmak gerekiyor. Üniversitenin, Araştırmaya katılan 270 ev kadını, satın almaya ilişkin 24 davranış sorusundan 21'ine doğru yanıt verdi. Araştırma ayrıca, kadınların cihaz satın almadan önce piyasa araştırması yaptıklarını, gerçekten ihtiyaç olup olmadığını dikkate aldıklarını, çok sık kullanmayacakları bir ürünü satın almadıklarını, TSE markasına özen gösterdiklerini, garanti belgesi ve süresine dikkat ettiklerini de ortaya koydu.

Araştırmayla, kadınların elektrikli ev aracı satın alırken birim zamanda ne kadar elektrik enerjisi tükettiğine dikkat etmediklerini ancak, sürekli aynı markayı tercih ettikleri de anlaşıldı. Araştırmaya göre, ailelerin yüzde 98.12'sinde buzdolabı, yüzde 98.15'inde televizyon, yüzde 90.37'sinde ise elektrikli süpürge bulunuyor. Bunu sırasıyla çamaşır makinası, ocaklı fırın, dikiş makinası, bulaşık makinası gibi elektrikli büyük ev aletleri izliyor.

POSTA KUTUSU

İSTANBUL' dan Rıfka Franko'nun Bochs çamaşır makinası yenisiyle değiştirildi.

İSTANBUL'dan Ali Bulut'un AEG marka soğutucusu yenisiyle değiştirildi.

İSTANBUL'dan Aytaç Çamlıtepe'ya Cosmo Shop Mağzası tarafından promosyon ürünü hediye edildi.

İSTANBUL'dan Mustafa Adnan Demirağ jantları Nataş tarafından geri alındı.

ANKARA'dan Tayfun Güven'in Hyundai aracının arızası Hyundai Assan tarafından giderildi.

ADANA'dan Kemal Boydağ'ın Beko çamaşır makinasının amortisörü yenisiyle değiştirildi.

İSTANBUL'dan Abbas Yıldırım'ın İstikbal marka koltuğunun kumaşı yenisiyle onarıldı.

İSTANBUL'dan Derya Bingül'ün çorabı Benetton tarafından yenisiyle değiştirildi.

İZMİR'den İbrahim Güven'in ayakkabısı Gerder Mağazası tarafından onarıldı