Tüketicinin Erkan Abisi

Erkan ÇELEBİ

Nokia 8110 dayanıklı mı?

Cep telefonları, son zamanlarda teknolojinin de büyük yardımıyla iyice küçülüp, gömlek cebine sığacak boyutlara indi. Bunun sonucunda da artık, birkaç yıl öncesinin hantal telefonları şimdiden çağ dışı kaldı. Bunların yerini avuç içi büyüklüğündeki telefonlar doldurmaya başladı.

Telefon küçüldükçe, mikrofon gibi bazı fonksiyonları da plastikten yapılmış kapağa kayıyor. Bu kapaklar, ya açılıp kapanıyor, ya da konuşurken çekilerek uzatılıyor. Böylece telefon, görüşme sırasında kulakla ağız arasındaki mesafeyi kapatıp rahatlıkla konuşulabilecek boyuta getiriliyor.

Telefonlar küçülüp fonksiyonları arttıkça, tüketicilerin beyninde de bazı sorular oluşmaya başladı. Bunların başında da ‘‘Oyuncaktan farksız bu küçücük telefonlar acaba dayanıklı mı?’’ sorusu geliyor.

Çünkü, telefonun mikrofon bölümünün bu plastik kapakların üzerinde bulunması, en ufak bir darbede kırılacakmış izlenimi yaratıyor. Bu da, tüketicilerin küçük boyutlu telefonları alırken tereddüt yaşanmasına yol açıyor.

GEMİDE TEST

Tüketicilerin bu endişesini, davetli olarak gittiğimiz Helsinki'de Nokia'nın Türkiye temsilcisi Başarı Elektronik'in Genel Müdürü Ferda Yıldız'a ilettim. Yıldız, Nokia 8110 modeli cep telefonlarında mikrofonun yer aldığı kapak bölümünün dayanıklılığı açısından oldukça iddialı konuştu. Kapak kısmının kuvvetli bir darbede bile zarar görmeyeceğini, tüketicilerin endişelerinin yersiz olduğunu söyledi.

Bunun üzerine, Helsinki'den Stockholm'e giderken gemide, Nokia'nın 8110 model kapaklı cep telefonunun dayanıklılık testini yapmaya karar verdik.

İlk önce telefonun kapak kısmını çekerek, açtık. Ardından bu kapak kısmını sert zemine kuvvetlice vurduk.

Darbenin şiddetiyle telefonun kapak kısmı, gövdeden ayrıldı ve üç metre ileriye düştü. Ancak, fırlayan kapağı yerden aldığımızda, kırılmadığını ve darbeden ötürü her hangi bir zarara uğramadığını gördük.

Daha sonra düşen kapağı tekrar cihazın gövdesine taktık. Cihazın çalışıp, çalışmadığını denemek için telefonu yeniden açtık. Çalışıyordu. Bu kez, bir telefon numarasını çevirerek, kapak kısmındaki mikrofonun fonksiyonlarını yerine getirip, getirmediğini kontrol ettik. Telefonun diğer ucuna ses sorunsuz gidiyordu. Aynı testi, aynı telefona iki kez daha tekrarladık. Sonuç değişmedi.

Böylece Nokia 8110, dayanıklılık testinden başarıyla geçmiş oldu.

Ancak, yine de siz bu dayanıklılık testini telefonunuzda denemeye kalkmayın. Çünkü Nokia, dışardan gelen bir darbe sonucu cihazlarda oluşabilecek sorunları garanti kapsamına almıyor. Satış sırasında da böyle bir iddiada bulunmuyor.

Umut Sanat, 9 kopyadan 5'ini gösterimden çekmiş

İstanbul Kanatlarımın Altında filminin 9 kopyasından 5'inin fazla yıpranmış olduğu için gösterimden çekildiği belirtildi. Hürriyet'in Tüketici Köşesi'nde ‘‘850 milyon lira yüzünden filmleri kuşa çeviriyorlar’’ başlığıyla yayınladığımız haberle ilgili olarak Umut Sanat Ürünleri Genel Koordinatörü Tekin Özertem bir açıklama yaptı. Özertem açıklamasında, filmlerin sinemalardaki gösterimi sırasında meydana gelen kare kayıplarının yapımcı firmaların insiyatifi dışında oluştuğunu söyledi. Yapımcı ve dağıtımcı firmaların ancak kopya geri döndükten sonra filmin yıpranmış olup olmadığını tesbit edebildiklerine değinen Özertem, ‘‘Bize döndükten sonra, kopyanın durumunu değerlendirme ve bunun sonucunda da yıpranmış kopyaları gösterimden çekme olanağına sahibiz. Bu denetim sonucunda 9 kopya olarak gösterime giren İstanbul Kanatlarımın Altında filminin 5 kopyası, yıprandığı için çeşitli tarihlerde gösterimden çekildi‘‘ dedi. Filmlerdeki eksik karelerin gösterildiği sinemalardan kaynaklandığını ileri süren Özertem, sinemaların ve özellikle de filmin direkt kullanıcıları olan makinistlerin bu konuda çok dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

Kablolu yayında kiracı ev sahibi ayrımı yok

Hüseyin Özbek, abone olduğu kablolu yayının aidatını yatırırken kendisi 3 ayda 1 milyon 800 lira öderken önündeki kişinin 900 bin lira ödediğini görmüş. Neden onun daha az abonelik ücreti ödediğini sorduğunda ‘‘Ben indirim uygulattım, siz de uygulatın’’ yanıtını almış. Hemen Türk Telekom Müdürlüğü'ne giderek indirim yaptırmak istediğini söylemiş. İndirim yapılması için bir dilekçe yazması gerektiği ve oturduğu evin kendi üzerine olduğunu belgelemesi istenmiş. Bize gönderdiği mektupta ‘‘Bu ne mantıksızlık. Kiracı korunması gerekirken ev sahibine indirim yapılıyor’’ diye yakındı.

Konuyla ilgili olarak Türk Telekom'la görüştük. Türk Telekom yetkilileri, kablo TV ücretlerinde kiracı, ev sahibi diye bir uygulamanın söz konusu olmadığını belirterek şu açıklamayı yaptılar:

‘‘Kablo TV abonelik işlemleri ‘şahıs aboneliği' ve ‘bina aboneliği' olarak iki şekilde yapılıyor. Daha önceki münferit aboneliklerin adı şahıs aboneliği olarak değiştirildi. Şahıs aboneliğinde ücretli iade, devir ve nakil talepleri karşılanıyor. Bina aboneliklerinde ise iki tür uygulamamız var. Birincisi ‘bireysel bina aboneliği'. Bunda tesis ve aylık sabit ücretler abone olunan binadaki toplam daire sayısına göre değişiyor. Bireysel bina aboneliğinde, abonelerin aynı adreste olmak kaydıyla ücreti karşılığında devir talepleri karşılanıyor. Ancak, nakil, ücretli iade ve ücretsiz iade talepleri karşılanmıyor. Bina aboneliğinin ikincisi ‘toplu bina aboneliği'nde ise binadaki dairelerin tamamı kablo tv abonesi oluyor. Aboneliğin devir, ücretli iade, ücretsiz iade, nakil ve diğer aboneliklere dönüşüm talepleri karşılanmıyor. Şahıs aboneliği, bireysel bina aboneliği veya binadaki dairelerin tamamen abone olması durumunda toplu bina aboneliğini dönüştürülebilir.’’.