KRİZİN zincir marketlere yansımasına dönük araştırmamıza göre, haftalık ve aylık alışverişlerin yerini, ihtiyaca göre günlük alışverişler aldı.
Kredi kartı kullanımı, küçük boyutlu harcamalara kadar yayıldı. Sepete konulan ürün sayısında henüz azalma yaşanmazken, tüketicilerin daha ucuz ürünü tercih etmesi nedeniyle alışveriş faturalarının tutarı önemli oranda düştü.
KRİZ, tüketim alışkanlıklarını değiştirmeye başladı. Deterjan başta olmak üzere temizlik ve gıdada, alt sınıf ucuz ürünlere talebin artması, merdiven altı üretimi de tetikledi. Raf önceliğini tüketicilerin talebine göre oluşturan bazı zincir marketler, talebin ucuz ürünlere kaymasıyla birlikte, markalılara oranla bu tür ürünlere daha fazla yer vermeye başladı. Bazı marketler, kendi markalarıyla ürettirdikleri ürünlere ağırlık verirken, bazıları da ucuz fiyat avantajı sağlamak için rekabeti açık ve ambalajsız dökme ürünlere kadar kaydırdı.
Gıda güvenliğine dikkat
Gıda Dernekleri Federasyonu Başkanı Şemsi Kopuz, malını ambalajlayıp, market rafına süren tüm işletmelerin fiyatın yanı sıra kaliteyi de ön planda tutmak zorunda olduğuna dikkat çekerek, "Üzerinde durduğumuz en temel konu gıda güvenliği. Tüketicilerin sağlık açısından mutlaka aldıkları ürünlerin üretim izninin olup olmadığı ve son kullanma tarihinin geçip geçmediğine dikkat etmeleri gerekiyor" uyarısında bulundu. Tüketimde fiyatın daha da öne geçmesi, zincir marketlerin fason ürettirdiği ürünlerin satışında yaşanan artış, son 3 ayda yüzde 30’a ulaştı. Ayrıca, BİM, Şok Dia gibi düşük fiyatla satış gerçekleştiren ucuzluk marketlerine peş peşe yenileri eklenmeye başladı.
Kriz neyi değiştirdi
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın CarrefourSa, Real, Metro, Migros, Tesco-Kipa gibi zincir marketler üzerinde yaptığı araştırmaya göre, tüketicilerin marka tercihlerinde önemli değişiklikler yaşanmaya başlandı. Cins peynirden kırık ve lor peynire, pirinçten makarnaya, zeytin yağından çiçek yağına kayış hızlandı. Yaş meyve sebzede özel indirim günleri ön plana çıktı. Alkollü içecek ve sigarada talep düşük fiyatlılara kaymaya başladı. Bakliyatta ambalajdan ambalajsız ürüne yöneliş hızlandı. Fiyatın ön plana çıkması, kırık pirince olan talebi de Mısır’dan ithal edilen ucuz pirince yönlendirdi. Tereyağı, margarin, süt ve süt ürünleri, çay, makarna gibi bazı temel ihtiyaç maddelerinden henüz taviz verilmeye başlanmadı. Ancak, tüketim alışkanlığının değişmesinden en fazla, deterjan başta olmak üzere temizlik malzemeleri etkilendi. Bu ürünlerde marka bağımlılığı, yerini fiyat avantajına bıraktı. Sucuk, salam, sosis gibi şarküteri ürünlerinde yüzde 100 dana ürünlerinden karışık ürünlere kayış başladı.
İndirim takibi başladı
Sepete konulan ürün sayısında henüz azalma yaşanmamasına rağmen, tüketicilerin daha ucuz ürünü tercih etmesi nedeniyle alışveriş faturalarının tutarı düştü. Marketlerde indirim etiketli alışveriş ağırlık kazandı. Zorunlu olmayan ihtiyaçlarda talep, ya indirim dönemlerine ertelendi ya da ’en ucuz nerede?’ araştırması başladı.
Promosyona dikkat edin
İSTANBUL Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Özgen Arun, şunları söyledi: "Ucuza eğilim gösterirken taviz verilen hijyen olmamalı. Özellikle promosyona giren ürünlerin mağaza ortalarında kasa yanlarında sepetlerde satılması besin hijyeni açısından çok tehlikeli. Soğuk zincir ürünlerinin soğuk satış alanlarında muhafaza edilmesi gerekirken, daha fazla dikkat çekmek için sepetlerde satışa çıkması, sağlık açısından tehlike oluşturuyor. Ambalajlı ürünlerin üretim izni, üretici firma, üretim ve son kullanma tarihine dikkat edilmesi gerekirken, aynı hassasiyet açık ürünlerde de gösterilmesi gerekiyor. Halk pazarlarından veya markelerden alınacak açık ve dökme ürünlerin ambalajı olmasa da kökenine yani üretici firmasının üretim tarihi veya son kullanma tarihinin mutlaka belirtilmesi gerekiyor. Kıyma, köfte, salam, sucuk gibi karışım ürünlerde sadece fiyat değil markanın da güvenilir olması gerekiyor."