Bazı organizatörler, düzenleyecekleri müzayede için bastırdıkları kataloglara gerçek antika eserlerin yanı sıra, özellikle tanınmamış ressamlara yeni yaptırılmış oryantal eserleri de, ‘‘anonim’’ ya da ‘‘imzalı, okunamıyor’’ ibaresiyle katıyorlar. Sanatseverler de, katalogda yer alan eserlerin bir eksper tarafından incelendiğini düşünerek, gönül rahatlığı içinde açıkartırmaya katılıyor. Milyarlar ödeyip, antika diye yeni bir eseri satın alabiliyor. Hürriyet'in Tüketici Köşesi'nin ortaya çıkardığı ‘‘Tablo skandalı’’, büyüyor. Bazı organizatörlerin adı sanı duyulmamış ressamlara özel olarak yaptırdığı sanatsal değeri olmayan, oryantal içerikli tabloları, antika izlenimi yaratarak açıkartırmayla milyarlarca liraya sattıkları ortaya çıktı.Antika ve sanat eserleri müzayedelerini düzenleyen bazı organizatörler, düzenleyecekleri müzayede için bastırdıkları kataloglara gerçek antika eserlerin yanı sıra, özellikle tanınmamış ressamlara yeni yaptırılmış oryantal eserleri de, ‘‘anonim’’ ya da ‘‘imzalı, okunamıyor’’ ibaresiyle katıyorlar. Bu katalogları inceleyen sanatseverler de, katalogda yer alan bu eserlerin mutlaka bir eksper tarafından incelendiğini, kopya, çalıntı ya da sahte olma ihtimalinin bulunmadığını düşünerek, gönül rahatlığı içinde açıkartırmaya katılıyor. Bunun sonucunda da milyarlar ödeyip, antika diye yeni bir eseri satın alabiliyor.AVLARI YENİ BAŞLAYANLARArkadaşımız Zeliha Aslan'ın yaptığı araştırmaya göre, bu tür müzayede düzenleyen organizatörlerin hedef müşteri kitlesini ise antika eser koleksiyonculuğuna yeni başlayan ve fazla bilgisi olmayan sanatseverler oluşturuyor. Bu koleksiyoncuların özellikle aldanmamak için müzayede salonlarını seçmesi de bu tür oyunlar için iyi bir zemin oluşturuyor.Müzayedede satışa sunulan tablonun fazla ilgi görüp, açıkartırma sırasında alıcıların dikkatini çekmişse, aynı tablonun bir benzeri daha yaptırılıyor ve bir kaç ay sonra yeni bir müzayede de satışa çıkarılıyor. Hatta sanatseverlerin ilgisine göre, bir tablonun bir çok kopyası peş peşe satışa sunulabiliyor.YENİ YAPILMIŞMüzayede salonlarında yaşanan ‘‘tablo skandalı’’nı ortaya çıkmasına yol açan okuyucularımızdan Selim P.'nin açıkartırmada 267 milyon liraya satın aldığı eserin de, adı sanı duyulmamış bir ressam tarafından yeni yapıldığı anlaşıldı. Selim Bey, Koleksiyon firmasının geçtiğimiz yıl mart ayında düzenlediği antika ve sanat eserleri müzayedesine katılmış ve açıkartırmada başlangıç fiyatı 22 milyon lira olan ‘‘Halıcı’’ adlı tabloya 267 milyon liraya almıştı. Koleksiyon'un bu müzayedeyle ilgili hazırladığı katalogda, Halıcı adlı bu eserin anonim, kontraplak üzerine yağlı boya, 60x50 santimetre ebatlarında ve iyi durumda olduğu belirtilmişti. 22 milyon liradan satışa sunulan tablonun açıkartırma sırasında fazla ilgi görmesi ve 267 milyon liradan satılması üzerine, Koleksiyon firması bir kaç ay sonra aynı tablonun bir benzerini daha yeni düzenleyeceği müzayedenin kataloğuna koymuştu. Bu kez eser, ‘‘anonim’’ değil, ''İmzalı tablo'' ibaresiyle tanıtılıyordu. Ayrıca, eserin konusu da Halıcı değil, Halı tüccarı olarak değiştirilmişti. Başlangıç fiyatı da bu kez 22 milyon liradan 90 milyon liraya yükseltilmişti. Müzayedenin sonucunda bu tabloyu da Şenay G. adlı bir sanatsever 110 milyon liraya satın almıştı.ORGANİZATÖR DOĞRULADIKoleksiyon Müzayede Organizasyonları firmasının yöneticisi Behruz Büyükoğlu, Selim P'ye satılan tablonun antika özelliği olmayan yeni yapılmış bir eser olduğunu doğruladı. Bu nedenle de, eksperlere inceletmeye gerek duymadıkları söyledi. Ayrıca, yeni yapılan bu tabloda imza olmadığını, bu nedenle de müzayedenin garanti kapsamına girmediğini savundu. Sadece, müzayedeye konulan imzalı tablolar garanti kapsamına alındığını ileri süren Büyükoğlu, müzayede satılan bir eserin kısa bir süre sonra bir başka benzerinin ortaya çıkmasını da son derece normal olarak değerlendirdi. Kısa bir süre sonra, üçüncü, dördüncü benzerinin de rahatlıkla ortaya çıkabileceğini ve müzayedelerde satılabileceğini belirtti. Ressamın müzayede de satışa sunulan eserlerinden birine imza koymamasını, benzerine de okunamayan bir imza koymasının nedenine ise açıklık getiremedi.