Erkan Çelebi: Otomobil kampanyalarında tefeci kıskandıran vurgun

Erkan ÇELEBİ
Haberin Devamı

Kimi Boyut, kimi de Ulusal ya da Delta olarak her gün karşımıza çıkıyor. Bazısı, ‘‘seçim sizden, otomobil bizden’’, bazısı da ‘‘bundan daha güvenlisi yok’’ ya da ‘‘böldükçe böldük’’ sloganını kullanıyor.

Hepsi, ortak bir amaca hizmet ediyor... Sizi faizsiz, çekilişsiz, kurasız, ara ödemesiz, vade faksız araç sahibi yapmaya çırpınıyor...

Size düşen peşinatı ve belirlenen taksitleri her ay şirketin hesabına aksatmadan yatırmak...

Otomobile yapılacak zamlardan da endişelenmenize hiç gerek yok...

Çünkü, fabrikanın yaptığı zamın sadece altıda biri taksitlere yansıtılacak. O da ilk 10 ayı kapsıyacak. 10'uncu aydan sonra yapılacak zamlardan kesinlikle etkilenilmeyecek.

İlhami Taş'da bu vaadlere kanıp, Delta, Ulusal ve Boyut Otomativ'in organize ettiği otomobil kampanyalarına katılan binlerce kişiden sadece biri.

Bugün İlhami Taş'ın, Delta Otomativ'in organize ettiği kampanyadan aldığı ve fiyatı 7 milyar 379 milyon lira olan Volkswagen marka minibüsle ilgili öyküsünü aktaracağız ve bu organizasyonların iç yüzünü açıkça sergilemeye çalışacağız... Bu organizasyonlarda dönen dolapları, sözleşme oyunlarını ve tüketicilerin nasıl yanıltıldığını gözler önüne sereceğiz.

Arkadaşımız Zeliha Aslan'ın yaptığı araştırmaya göre, İlhan Taş, Ali Rıza Öztürk'ün sahibi olduğu, İlhan Alptekin'in Genel Müdürlüğü'nü yaptığı Delta Otomativ'in gazetelerde yer alan ilanlarından etkilenerek geçtiğimiz mayıs ayında minibüs almaya karar verdi.

TAKSİT 118 MİLYON

7 milyar 379 milyon lira olan minibüs için 3 milyar 174 milyon lira peşin ödedi. Geri kalan 4 milyar 205 milyon lirayı da 118 milyon lira taksitle 36 ayda ödemek üzere sözleşme imzaladı. Sözleşme gereği, ilk 10 ayda ithalatçı firmanın minibüse yapacağı zamların altıda biri taksitlerine yansıtılacaktı.

7 milyar 379 milyon liralık minibüse 10 ayda yüzde 100 zam yapılsa dahi, bunun 118 milyon lira olan aylık taksitlere altıda bir oranında yansıtılacağı için sözleşmeye imza attı.

Ancak evdeki hesap, Delta'ya uymadı.

118 milyon lira olarak Haziran ayında yatırdığı ilk taksit, Temmuz ayında araca yapılan zam, yüzde olarak değil, bedel olarak yansıtılınca bir anda 196 milyon liraya çıktı. Eylül ayında 287 milyon liraya, Aralık ayında da 630 milyon liraya yükseldi. Taş'ın Ocak 2000'de ödemesi gereken taksit ise bir anda 689 milyon lira oldu.

689 MİLYONA ÇIKTI

Yani, 118 milyon lira olan aylık taksit, sekizinci ayda 6 kat birden artarak 689 milyon liraya ulaşmış oldu. Bundan sonraki taksitlere zam yansıtılmasa bile Taş'ın 28 ay boyunca her ay Delta'ya 689 milyon lira ödemesi gerekiyor.

Bu da, 3 milyar 174 milyon lirası peşin ödenen 7 milyar 379 milyon liralık minibüsün fiyatını, 36 ayın sonunda toplam 25 milyar 156 milyon liraya çıkarıyor.

Böylece Taş'a kullandırılan 4 milyar 205 milyon liralık kredi, Delta'ya 36 ayın sonunda 22 milyar lira olarak geri dönüyor. Tefeci faizi bile bunun yanında insaflı kalıyor...

İlhami Taş, aynı minibüsü Volkswagen'in temsilcisi Doğuş Otomativ'den banka kredisi kullanarak almış olsaydı, ödeyeceği ana para ve faiz 10 milyar lirayı geçmeyecekti. Minibüsde 25 milyar değil, 13-14 milyar liraya mal olacaktı.

SUÇ VOLKSWAGEN'DEYMİŞ

Delta Otomativ'in Genel Müdürü İlhan Alptekin, sorunun kendilerinden değil, Volkswagen'in temsilcisi Doğuş Otomativ'den kaynaklandığını öne sürdü. Alptekin, ‘‘Şayet, Doğuş Otomativ aşırı oranda zam yapmasaydı, müşterilerimizin taksitleri de bu kadar artmazdı’’ dedi. Alptekin, araçlara yapılan zamların yüzde bazında değil de para olarak yansıtılmasının gerekçesini de Ulusal ve Boyut Otomativ'in de aynı sistemde çalışmasına bağladı. Alptekin, ‘‘Biz altıda birini yansıtıyoruz. Oysa Ulusal Otomativ ikide birini yansıtıyor’’ dedi.

Vurgun nasıl gerçekleşiyor?

Düzenlenen kampanyalarda tüketicilere cazip taksit seçenekleri sunuluyor.

Sözleşmelere otomobillere yapılacak zamlar, ilk 10 ay altıda bir oranında taksitlere yansıtılacak diye madde konuluyor.

Ancak, yapılacak bu zamların taksitlere oransal mı ya da parasal mı yansıtılacağına değinilmiyor.

Yapılan zam kaç liraysa, bunun altıda biri aylık takside otomatik olarak ekleniyor.

Bunun sonucunda, 118 milyon lira olan aylık taksit, sekizinci ayda 6 kat birden artarak 689 milyon liraya ulaşıyor.

Bu da, 3 milyar 174 milyon lirası peşin ödenen 7 milyar 379 milyon liralık bir aracın fiyatını, 36 ayda 25 milyar 156 milyon liraya çıkarıyor.

Böylece, kullandırılan 4 milyar 205 milyon liralık kredi, şirketlere 36 ayın sonunda 22 milyar lira olarak geri dönüyor.

Tefeci faizi bile bunun yanında insaflı kalıyor...

Zeliha ASLAN

Ericsson'dan ilginç uygulama

ERİCSSON, artık üretmekten vazgeçtiği 388 model arızalı cep telefonlarını değiştirmek için bile müşterilerinden 150 mark (42 milyon 750 bin lira) talep ediyor. Bunun sonucunda telefonu arızalanan Ericsson müşterileri, değiştirilen telefonları için piyasa değerinden daha fazla bedel ödemek zorunda kalıyor. Gülden Aydın'da Ericsson'un bu uygulamasından nasibini olan okuyucularımızdan... Ekran görüntüsü, mesaj gönderirken bir anda kaybolan Aydın'ın Ericsson 388 cep telefonu, servis tarafından ana firmaya gönderildi. Ericsson yetkilileri, Aydın'a arızayı gidermek yerine, 150 mark karşılığında yeni bir Ericsson 388 cep telefonu vermeyi teklif etti. Konuyla ilgili olarak Ericsson Teknik Servis Müşteri Hizmetleri yetkililerinden Pınar Doğan'la görüştük. Pınar Doğan, ‘‘Telefonda bulunan ekran arızası, telefon bilgilerinin de bulunduğu, komutların verildiği devredeki arızadan kaynaklanmıştır. Devrenin değişimi ancak fabrika ortamında mümkün olabilmektedir. Parçanın fabrika ortamı dışında değişmesi halinde telefonda başka arızalar meydana gelebilir. Cihazın tam randımanlı bir şekilde kullanılabilmesi için bu devrenin içinde bulunduğu boardun değişmesi gerekiyor. Değişim işlemi 150 marktır. Bu da ancak fabrikada yapılabilmektedir’’ dedi.

Oysa Tüketici yasası'na göre, üretici ve ithalatçı firmalar, pazarladıkları ürünlere teknik servis hizmeti vermek zorunda. Bir ay içersinde sorunu gideremedikleri ürünü ise ya yenisiyle değiştirmek, ya da ücretini iade etmek zorunda...

Manyetik bantlara

İngiliz engeli

İNGİLTERE'de geniş bir reklam kampanyasıyla tanıtılan ağrı kesici manyetik bantların reklamları yasaklandı. İngiliz Reklam Standartları Merkezi'nden (ASA) yapılan açıklamada, yapılan araştırmalar sonucunda, manyetik bandın ağrı kesici etkisinin görülmediği belirtildi ve ürünün tanıtımı amacıyla yapılan reklamlar faaliyetinin durdurulması istendi. ASA üretici firmayı içeriğinde tıbbi mesajlar bulunmayan bir tanıtım kampanyası yapmaya davet etti. ASA manyetik bant kullanan 6 kişiden gelen şikayet üzerine bu kararı aldığını açıkladı. İngiliz Which Dergisi'de, manyetik bantları 10 kişi üzerinde denedi. Deneyi tamamlayan 6 kişiden sadece birinde hafif bir iyileşme görülürken diğer kişilerde hiç bir iyileşme görülmedi.

Yazarın Tüm Yazıları