Monrol, TÜBİTAK’ta geliştirdiği ’kanseri gören’ ilacı dışa açıyor

MONROL firmasıyla ortaklığa giden Eczacıbaşı, Pozitron Emisyon Tomografi adlı cihazlarda kanserli hücrelerin, kalp ve beyinde oluşan tümörlerin açığa çıkmasını sağlayan Florodeoksiglikoz adlı ilacın üretimini Dubai ve Romanya’ya da kaydırıyor.

İlacın Türkiye’de farklı bölgelerde üretilmesi, PET görüntüleme merkez sayısını 55’e ulaştırdı. Tomografi çekim fiyatları düştü.

TÜBİTAK’la işbirliği yaparak, Florodeoksiglikoz adlı ilacın Gebze Teknopark’ta üretilmesini sağlayan Monrol Nükleer Ürünler adlı firmanın, geçtiğimiz temmuz ayında yüzde 50’sine ortak olan Eczacıbaşı Grubu, Pozitron Emisyon Tomografi adlı cihazlarda kanserli hücrelerin, kalp ve beyinde oluşan tümörlerin açığa çıkmasını sağlayan ilacın üretimini Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında da yaygınlaştırmayı planlıyor. İstanbul’dan sonra Ankara, Adana ve İzmir’de Florodeoksiglikoz üretime başlanmasıyla birlikte Türkiye’deki PET görüntüleme merkezi sayısı kısa sürede 55’e ulaştı. 2 bin YTL olan görüntüleme fiyatları da hızla gerileme eğilimine girerek, 1500 YTL’ye düştü.

Önce Kuveyt

Monrol, Eczacıbaşı’yla yapılan ortaklığın ardından TÜBİTAK’la birlikte geliştirilen Florodeoksiglikoz adlı ilacı Kuveyt’te üretmeye başladı. Monrol, şimdi de Dubai ve Romanya’da üretim merkezi kurmaya hazırlanıyor. Üretildiği andan itibaren 9 saat içerisinde kullanım zorunluluğu bulunan bu ilacın üretim merkezlerinin yaygınlaşması, PET görüntüleme merkezi sayısını da hızla artırıyor.

3 boyutlu görüntü

Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, Florodeoksiglikoz, damardan enjekte edilerek, vücudun içindeki organların üç boyutlu görüntülenmesini ve başta kanser olmak üzere kalp, damar ve beyinle ilgili hastalıkların Pozitron Emisyon Tomografi (PET) adlı cihazlarında teşhis edilmesini sağlıyor. İlacın üretildiği andan itibaren en geç 9 saat içinde hastalara uygulanma zorunluluğu bulunuyor. Bu nedenle, Amerika’da 1970’li yılların başından itibaren PET uygulanması yapılmasına rağmen, Radyofarmasötik adlı ilacın ithal edilememesi yüzünden Türkiye’deki hastalar, tomografi çektirmek için yurt dışına gitmek zorunda kalıyordu. Monrol Nükleer Ürünler adlı Türk firması, 2001 yılında TÜBİTAK’la işbirliği yaparak, Radyofarmasötik adlı ilacın Gebze Teknopark’ta geliştirilmesini sağladı. Böylece, vücuda damar yoluyla Radyofarmasötik verilerek, insan bedenindeki metabolik işlevlerin Siemens, Philips ve GE’nin ürettiği Pozitron Emisyon Tomografi cihazlarında görüntülenmesi sağlanmaya başlandı. 2008 Temmuz ayında Eczacıbaşı ile yüzde 50 ortaklığa giderek Florodeoksiglikoz adlı ilacın üretim merkezlerini yaygınlaştırmayı amaçlayan Monrol, PET görüntüleme merkezlerine yakın bölgelerde üretim yapılması gereken bu ilacı, yurt dışında ilk olarak Kuveyt’de üretmeye başladı. Firma 2009 yılı içinde Dubai’de, 2010’da da Romanya’da üretim tesisi kurmayı planlıyor. Monrol’un yanı sıra, Türkiye’de Türk Tabipler Vakfı da, İzmir Şifa Hastanesi’nde Florodeoksiglikoz adlı ilacın üretimini gerçekleştiriyor.

250 nükleer tıp merkezi var

Türkiye’de nükleer tıp konusunda görüntüleme hizmeti veren yaklaşık 250 hastane ve görüntüleme merkezi bulunuyor.

Bu merkezlerin yaklaşık 55 adedi PET görüntüleme hizmeti de veriyor. Bunların 21’i İstanbul’da, 12’si Ankara’da, 5’i de İzmir’de bulunuyor.

FDG ilacı, sipariş verildiği andan itibaren yaklaşık 3 saat içinde üretiliyor. Üretilmesinden sonra 9 saat içinde, ilacın görüntüleme merkezine ulaştırılıp hastaya damardan enjekte edilme zorunluluğu bulunuyor.

Kullanımdaki zaman sınırlaması yüzünden ürünün siparişe göre kara yolu ya da hava yoluyla en kısa sürede uygulama merkezlerine ulaştırılmasını gerektiriyor.

Bu nedenle, görüntüleme merkezleri ve ilacı kullanan hastaneler genellikle ilacın üretim noktalarının çevresinde konumlanıyor.

Kanser ve Alzheimer’da görüntü sağlayabiliyor

PET görüntüleme sistemi tüm vücut görüntülerinin üç boyutlu olarak alınmasını sağlarken, fonksiyonel bilgi de veriyor. Sık kullanım alanı yüzde 85 onkolojik çalışmalar olan görüntüleme sistemi PET ile ayrıca yüzde 10 kalp ve yüzde 5 beyin içinde çekimler yapılabiliyor. Onkoloji çalışmalarda tüm vücut görüntüsü alınıyor. Şüpheli lezyonun kanser dokusu içerip içermediği, vücuda yayılımının olup olmadığı, yapılan tedavilerin etkinliği, tedavi sonrası nüksler hakkında bilgi veriyor. Kardiak PET ile sadece kalbe ait görüntüler alınıyor. Kalp kasının canlılığının tespitinde kullanılıyor. Beyin PET ise özellikle medikal tedaviye dirençli ve cerrahi tedavi düşünülen epileptik odakların yerleşiminin tespit edilmesinde, Alzheimer hastalığının erken tanı yapılmasında kullanılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları