Paylaş
BAŞTA suluboyalar olmak üzere beslenme çantası, kırmızı kalem, matara, önlük, çorap, iç çamaşırı gibi kırtasiye ve tekstil ürünleri artık sadece büyük perakende zincirlerinden değil, tüm market, bakkal ve kırtasiyecilerden de “kanserojen mi?” endişesine kapılınmadan gönül rahatlığıyla alınabilecek. Buna da belirlenen limitlerin üzerinde kanser, böbrek, karaciğer ve hormonal bozukluklarına yol açabilen azo boyar, fitalat ve alev geciktirici kimyasal içeren ürünlerin üretim ve ithalatını yasaklaması yol açacak. Bundan 3 yıl önce Metro Cash and Carry’nin öncülüğünde bazı perakende zincirlerinin kuruluş bazında aldığı kanserojen kırtasiye ve tekstil ürünlerini raflara koymama kararı, sağlığa zararlı bu ürünlerin diğer market, bakkal ve kırtasiye dükkanlarına kaymasına neden olmuştu.
Kırtasiyeler de satamayacak
Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, sağlığa zararlı bu kimyasallarla ilgili herhangi bir yasal kısıtlama olmaması, her köşe başında rahatlıkla satılabilmesi özellikle eğitim ve öğretim dönemlerinin başında velileri endişeye sokuyordu. Sonunda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, geçtiğimiz nisan ayında bu sağlığa zararlı kimyasalların tüketicilerin günlük hayatta kullandığı ürünlerde yer almasına sınırlamalar getirdi. Bakanlığın, ‘Bazı Tüketici Ürünlerinin Tehlikeli Kimyasal Madde İçeriğine Yönelik Piyasa Gözetimi ve Denetimine İlişkin Tebliği’ ile bu ürünlerin büyük perakende zincirlerinin dışında da satılmasının önüne geçilmiş oldu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürü Ramazan Ersoy, “Bu tebliğ ile birlikte günlük hayyata kullanılan birçok üründe yer alan insan sağlığına zararlı kimyassalların denetlenmesinin önü açıldı. Artık, ithalatçı ve üreticiler, Türk tüketicilerine güvenli ürün sunmak zorundalar” dedi.
Bakanlık alarmda
Bakanlığın insan sağlığını tehdit eden kimyasalların piyasada satılan ürünlerinde limitlerin üzerinde kullanımını önlemek için 2011-2012 eğitim ve öğretim döneminin başlamasını beklemeden harekete geçti. Ersoy, “Uygulamaya konulan Tebliğ, tekstil, kırtasiye, mobilya, halı, perde gibi ürünlerde alev geciktirici kimyasalların kullanımını yasaklıyor. Kırtasiye maddeleri, çocuk bakım ürünleri, spor ayakkabıları ve plastik baskılı giysilerde ise fitalatların kullanımı kütle bazında binde 1’le sınırlıyor. Azo renklendiricleri ise kilogramda en fazla 30 miligram limit getiriyor. Ayrıca, cilde doğrudan temas eden ve günlük hayatta kullanılan çarşaf ve bazı tekstil ürünlerinde, bağışıklık sistemine zarar verebilecek olan alev geciktirici kimyasalların kullanımını da yasaklıyor” diye konuştu.
Hangi ürün hangi riski taşıyor
KURŞUN kalem, silgi, matara ve beslenme çantalarında plastiğin yumuşatılmasında kullanılan fitalat bileşenlerine rastlanırken, yapıştırıcılarda, tekstilde buruşmayı engelleyen ve su geçirmezlik özelliği kazandıran formaldehit maddesi içerebiliyor. Bu ciltte alerjik reaksiyonlara, göz ve solunum yolunda tahrişe neden olabiliyor. En fazla riski, yiyeceklerin temas ettiği beslenme çantaları oluşturuyor. Bu çantaların iç yüzeylerinde yapılan analizlerde, büyük bölümünün fitalat içerdiği ortaya çıkıyor.
Deri ve tekstilde yasak kırtasiyede serbestti
KANSOREJEN etkisi yüzünden azo boyar maddelerin üretimi ve kullanımı 1995 yılında, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de yasaklanmıştı. Ancak kullanımı yasak olan eşyaların listesi içinde sadece deri, tekstil ve hazır giyim ürünleri bulunuyordu. Çocukların kullandığı kalem, silgi, matara, suluboya, beslenme kabı, oyun hamuru gibi ürünler kapsam dışı kalıyordu. Bu da, azo boyar maddesinin kırtasiye ürünlerinde kullanımına neden oluyordu. Yeni tebliğ, azo boyarın kırtasiye ürünlerinde kullanımına da sınırlama getirdi.
Paylaş