Devlet 'yaralar sarılır' dedi Deprem Sigortası darbe yedi

2003'te 2 milyon 430 bine ulaşan Zorunlu Deprem Sigortası poliçe sayısı, Bingöl ve Afyon depremleri sonrası 600 bin adet birden düştü. 13 milyon konuttan 10 milyar dolara kadar kaynak oluşturulması planlanan Zorunlu Deprem Sigortası'ndan bugüne kadar sadece 75 milyon dolar toplanabildi.

17 AĞUSTOS depreminden sonra zorunlu olarak geliştirilen Deprem Sigortası ve bu sigorta için oluşturulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu'na (DASK) sahip çıkılmaması, sisteme ilgiyi de azalttı. 2003'te 2 milyon 430 bine ulaşan Zorunlu Deprem Sigortası poliçe sayısı, Bingöl ve Afyon depremlerinin ardından artacağı yerde 600 bin adet birden düştü. Poliçe sayısının 1 milyon 926 bine gerilemesinde, "yaralar sarılacak" açıklamaları etkili oldu. Nasıl olsa, "Devlet yardım ediyor" diye düşünen konut sahipleri, bir de sigorta primi ödemek istemiyor.

357 BİN KONUT HASARLI: 1999 yılında resmi rakamlara göre, 18 bin 373 kişinin öldüğü, 48 bin 901 kişinin yaralandığı, 357 bin konutun da hasar gördüğü Marmara depreminin ardından, 13 milyon konutu kapsayan Deprem Sigortası zorunlu olarak uygulamaya kondu. Sistemi uygulaması için de Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) oluşturuldu. Bunda da en büyük etken, 40 bin 268 binanın tamamen yıkılması, 76 bin 944 binanın ağır hasar görmesi, 608 bin 908 kişinin de evsiz kalması beklenen olası İstanbul depremi oldu.

11.2 MİLYON DOLAR GEREKİYOR: Boğaziçi Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, İstanbul'da yaşanması beklenen bu depremde hasar görecek binalar için 11 milyar 250 milyon dolarlık bir kaynağa ihtiyaç duyulacak. Bu da ancak, sigorta sisteminin yaygınlaşmasıyla gerçekleştirilebilecek. Şayet, Zorunlu Deprem Sigortası'nda hedeflenen 13 milyon konuta ulaşılırsa, DASK'ta birikecek kaynak da 2 ile 10 milyar dolar arasında olacak.

ÖRNEK PROJE OLDU: Zorunlu Deprem Sigortası'nın ilk iki yıl içinde 2 milyon 430 bin poliçeye ulaşması, sistemle ilgili umutların da artmasına neden oldu. Türkiye'de uygulanan bu sistemin kısa sürede başarı elde etmesi, Dünya Bankası'nın da "örnek proje" olarak değerlendirmesine yol açtı. Dünya Bankası, 2003 yılında Yunanistan, Hindistan, Cezayir ve İran gibi deprem kuşağında bulunan ülkelerden bir an önce DASK benzeri kurumları oluşturmalarını istedi.

NEDEN AZALDI: Ancak, yaşanan Bingöl ve Afyon depremleri, sigorta yaptıran konut sayısını artıracağı yerde, azalmasına yol açtı. Poliçe sayısı, Bingöl depreminin ardından 600 bin adet düştü. Bu düşüşü, Afyon depremi de körükledi. Bunda da, depremlerinin ardından yapılan "yaralar sarılacak" açıklamaları etkili oldu. Cezaların da yetersiz kalması, "Nasıl olsa yaralar sarılıyor" diye düşünen konut sahiplerinin artmasına yol açıyor.

106 MİLYON YTL: Bunun sonucunda, düzenlenen 1 milyon 926 bin deprem sigorta poliçesi için, ödenen primlerin toplamı sadece, 106 milyon YTL (75 milyon dolar) seviyesinde kalıyor. Konut sahiplerinin ortalama 55 YTL prim ödediği sistemde, konut başına düşen teminat miktarı da 33 bin YTL oluyor. Poliçe sayısının düşmesi üzerine Zorunlu Deprem Sigortası'nın cazip hale getirilmesi için konut başına 33 bin YTL düşen teminat miktarı 75 bin YTL'ye çıkarıldı. Verilen teminatların toplamı 64 milyar Yeni Türk Lirası'na (45 milyar dolar) ulaştı. Bu, olası bir depremde sigortalı binaların tamamı yıkıldığı taktirde DASK'ın ödeyeceği toplam tazminat miktarını oluşturuyor.

Su bağlatırken Deprem Sigortası soruluyor

TÜRKİYE
'deki 13 milyon müstakil konut ve apartman dairesinin her yıl Zorunlu Deprem Sigortası yaptırması gerekiyor. Yaptırmayanlar, bu sigorta kapsamında karşılanacak zararlar için hak sahibi olamıyor. Ayrıca, sigorta yaptıranların tapu işlemlerinde olduğu gibi su ve doğalgaz abonelik işlemlerinde de Zorunlu Deprem Sigortası'nın aranmasına pilot uygulama olarak başlatıldı. Elektrik ve telefon hizmetleri abonelik işlemlerinde de Zorunlu Deprem Sigortası yaptırmanın aranması için Hazine Müsteşarlığı çalışma yapıyor.

Ne yapılması gerekiyor

ZORUNLU
ve ihtiyari deprem sigortalarına olan talebi canlandırmak için ilk önce Sigortacılık Faaliyetlerinin Düzenlenmesi Denetlenmesi Hakkında Kanun’un bir an önce çıkartılması gerekiyor. Ayrıca, ihtiyari deprem sigortası primlerine, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'nden (BSMV) muaf tutulması ve hayat sigortalarında olduğu gibi Gelir Vergisi'nde indirim sağlanması isteniyor. Belediye Gelirleri Kanunu'nda yer alan yangın sigortaları vergisi kaldırılarak, kamu mallarına sigorta, gelir düzeyi düşük bölgelerde primlere devlet katkısı sağlanması da talep ediliyor.

Neden yaygınlaşmıyor

BAYINDIRLIK
ve İskan Bakanlığı'nın geçen eylül ayında düzenlediği Deprem Şûrası'na sunulan rapora göre, Zorunlu Deprem Sigortası'nda yaşanan düşüşün en önemli nedenini sisteme yeterince sahip çıkılmaması oluşturuyor. Düşüşün nedenleri arasında yaşanan ekonomik krizler ve sigorta bilincinin yeterli düzeyde olmaması da gösteriliyor. Ayrıca, sigorta yaptırmayanlara yönelik ceza uygulamalarının yetersiz kalması ve yasal düzenlemelerin bir türlü gerçekleştirilememesi de hedeflere ulaşılamamasına yol açıyor.
Yazarın Tüm Yazıları