Avrupa şemsiye kralı olduk, Fransa’da fabrika kapattırdık

Üretimin 1 milyonunu 42 ülkeye ihraç eden, yüzde 35’lik payla Avrupa lideri olan Türk firmaları, Fransa’daki en büyük rakiplerine bile fabrika kapattırdı. 15’i ithalatçı, 17 firmanın faaliyet gösterdiği pazarda, yüzde 90’lık payıyla Celal Birsen, Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de lider bulunuyor.

BUNDAN 30 yıl önce Kobold marka ürünlerin ithalatıyla başlayan Türkiye’nin şemsiye serüveni bugün, 3 milyon adet üretim gerçekleştiren, bunun 1 milyon adedini 42 ülkeye ihraç eden, yüzde 35’lik payla Avrupa’da lider konuma gelen, Fransa’daki rakibine fabrika kapattıran güce dönüştü. Kışın yağmurdan, yazın da güneşten koruyan şemsiyelerin oluşturduğu 20 milyon dolarlık pazarda, 15’i ithalatçı olmak üzere toplam 17 firma faaliyet gösteriyor. Ancak, yüzde 90’ı bulan payıyla Celal Birsen, Avrupa’da olduğu gibi Türk pazarının da tek hakimi konumunda bulunuyor.

HEPSİ BİRSEN’DEN: Artık, Algida, Coca-Cola, Nestle, Unilever, Heineken gibi alanında önde gelen uluslararası marka ve kuruluşların, bayilerine ve satış noktalarına promosyon olarak dağıttığı şemsiyelerin altında Celal Birsen markası yer alıyor. Türk şemsiyelerinin en büyük müşterisini de bu markalar oluşturuyor. Fiyatları ise 20 YTL’den başlayıp, 100 Euro’ya kadar çıkabiliyor.

UMUTLAR METROYA BAĞLANDI: Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı Güven’in yaptığı araştırmaya göre, özellikle büyük kentlerde yürüme alışkanlığının olmayışı yüzünden Türkiye’de yağmur şemsiyesi pazarı fazla büyüyemiyor. Sektörde faaliyet gösteren firmalar, umutlarını metro projelerinin büyük kentlerde yaygınlaşmasına bağlıyor. Metro projelerinin yaygınlaşmasıyla yürüme alışkanlığının da kazanılacağını savunan firmalar, ayrıca, kadın tüketicilerin dikkatini çekebilmek için de desenli, ekoseli, canlı renklerdeki modellerle ön plana çıkmaya çalışıyor. Yağmur şemsiyelerinde satışların yüzde 80’ini kadın şemsiyeleri oluşturuyor.

GÖZLÜK KILIFINA GİRİYOR: Türkiye’de satışa sunulan şemsiyelerde fiyatlar 1 YTL’de başlayıp 200 YTL’ye kadar ulaşabiliyor. Bunda da renk ve desenlerin yanısıra teknolojide yaşanan hızlı gelişim de etkili oluyor. Ömür boyu garanti uygulamasına gidilen sektörde, şemsiyelerde artık karbon fiber ve çeliten ulaşan teller kullanılıyor. Böylece, şemsiyelerin rüzgarda ters dönüp, kolayca kırılmasının önüne geçiliyor. Ayrıca, kullanılan teflon kaplı kumaşlar, şemsiyenin leke tutma sorununun da önüne geçilmesini sağlıyor. Kaybolma ya da unutulma sorununa çözüm de, iki yerine 3’e katlanarak, gözlük kılıfı içinde muhafaza edilmesinin sağlanmasıyla geçilebiliyor.

2 ÜRETİCİ VAR: Şemsiye satışlarının yüzde 92’sini Türkiye’de üretilenler oluşturuyor. Celal Birsen ve İstanbul Şemsiye Sanayi, Türkiye’nin 2 üretici firmasını oluşturuyor. Şemsiye ithalatı yapan firma sayısı da 15’i buluyor. Celal Birsen’in yüzde 90’lık payla lider olduğu pazarda, İstanbul Şemsiye’nin payı yüzde 2 seviyesinde bulunuyor. Özcan, Özstar, Şahin, Robenson, Mega’da öne çıkan ithalatçı firmalar arasında yer alıyor.

1000 dolara mont alıp yağmurda dolaşıyoruz

70 milyon nüfuslu Tükiye’de yıllık satış adetlerinin düşük seviyelerde kaldığını ve kişibaşı tüketmin Avrupa’nın gerisinde bulunduğunu söyleyen Robenson şemsiyelerinin ithalatçısı Olga Okay, "Özellikle metropollerde giyimlerine büyük önem veren Türk tüketicileri bir mont için bin dolar ödeyebiliyor. Ancak, aldığı bu montu korumak için şemsiye kullanma yoluna gitmiyor. Oysa Avrupa’da kişi başına düşen yıllık tüketim 3 şemsiyeye ulaşıyor. Kullanma alışkanlığının bir türlü oturmadığı Türkiye’de şemsiye pazarına umutlu bakmak için mutluluk hapı içmek gerekiyor" dedi.

Muhtar Kent’le Cola’nın Türkiye imajı değişti

KENDİ markasıyla şemsiye üretimi gerçekleştiren Celal Birsen, uluslararası kuruluşların Türk firmalarına ilk önce ön yargıyla yaklaştıklarını belirterek, "Bu kuruluşlardan biri de Coca-Cola’ydı. Coca-Cola’yla ilk görüştüğümüzde ’iletişim sorunu yaşarız’ gerekçesiyle bizimle çalışmak istemediler. Ancak, Muhtar Kent’in Coca-Cola’da yükselişiyle birlikte firmanın da Türkiye’ye bakışı değişti. Sonunda Coca-Cola bize kendisi başvurararak promosyon şemsiyelerinin üretimi için anlaşmak istedi. Biz de kabul ettik. Yeni anlaşmlalarla önümüzdeki yıl ciromuzu 50 milyon dolara ulaştıracağız" dedi. Birsen yabancı firmalardan çok sayıda birleşme ve satın alma teklifi geldiğine dikkat çekerek, "Şu anda herhangi bir ortaklığa sıcak bakmıyoruz" diye konuştu.

Kar yağmadan zincir yağmur yağmadan da şemsiye almıyoruz

TÜRKİYE’de yağmur yağmadan şemsiye satışı yapılamadığını söyeyen İstanbul Şemsiye Sanayi yetkilileri, "Kar yağmadan zincir, yağmur yağmadan da şemsiye almıyoruz. Böyle bir alışkanlığımız olmadığı için de en fazla alımı sokak satıcılarından yapıyoruz. Bunun sonucunda da her sezon şemsiyemizi yenilemek zorunda kalıyoruz" dedi.