Arıtma cihazı satmak için ambalajlı suyu karalıyorlar

KAPI kapı dolaşıp, arıtma cihazı pazarlayanlar, tüketicilerin bilgisizliğinden yararlanıp, işi öyle boyutlara ulaştırdılar ki, sonunda ambalajlı su üreticilerini de çileden çıkardılar. Tanıtımlar sırasında, hangi markaya ait olursa olsun, ambalajlı sular kirli, pis ve mikropluymuş gibi izlenim yaratılmaya çalışılarak, karalanması, ambalajlı suları üreten firmaların tepkisine yol açıyor. Buna da, cihazlardan elde edilen saf sular ile ambalajlı sulardan alınan numunelerin elektroliz adlı cihazlarda işleme tabii tutularak, sonuçlarının karşılaştırılması neden oluyor.

Arkadaşımız Mehtap Özcan’ın yaptığı araştırmaya göre, özellikle Uzakdoğu ülkelerinden ithal edilen bu portatif arıtma cihazları, genellikle kapıdan pazarlama yöntemiyle evlerde tanıtımı gerçekleştirilerek, satılmaya çalışılıyor. Tanıtımlar sırasında, cihazlardan elde edilen arıtılmış sular, evde kullanılan ambalajlı suyla karşılaştırılıyor. Bunda da, elektroliz cihazları kullanılıyor. Elektroliz aygıtının iki demir çubuğundan biri cihazın arıttığı, diğeri de evde kullanılan ambalajlı sudan alınan örneğin içine konuluyor. Ardından elektroliz cihazına elektrik akımı veriliyor. Arıtma işlemi sırasında, içindeki tüm minerallerden de arınan saf sularda, bu işlem sırasında herhangi bir kirlilik oluşmuyor. Bu da, cihazın arıttığı suyun iletkenlik özelliğini kaybetmesinden kaynaklanıyor.

Tüketici kandırılıyor

Ancak, elektroliz cihazının diğer demir çubuğunun konduğu ambalajlı suda, renk bozulması ve tortulaşma oluşuyor. Bu da, ambalajlı suların kalsiyum, magnezyum gibi mineraller içermesinden kaynaklanıyor. Elektroliz işlemi sırasında, suda bulunan mineraller, iletken görevini yerine getirerek, demir çubukta çözülmeye yol açıyor. Çözülen demir de suya karışarak, tortuya ve renkte değişime neden oluyor. Tüketicilerin bilgisizliğinden yararlanan pazarlayanlar, bu sonucu kullanarak, ambalajlı suların görünüşünün aksine ne kadar kirli, pis ve mikroplu olduğunu savunup, ürünlerini pazarlamaya çalışıyor.

SUDER rapor hazırlattı

Yapılan demonstrasyonların tüketiciler üzerinde yarattığı olumsuz etkinin hızla yaygınlaşması, ambalajlı su üreticilerini de harekete geçirdi. Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER), İstanbul Üniversitesi Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı’na başvurarak, uygulamayla ilgili bir rapor hazırlattı. Prof. Dr. M. Zeki Karagülle’nin imzasını taşıyan raporda, elektroliz işlemine tabi tutulan ambalajlı sularda oluşan fiziksel değişimin cihazda yer alan demir çubukların işlem sırasında oksitlenerek, çözülmesinden kaynaklandığına dikkat çekiliyor. Buna da ambalajlı suyun içerisinde bulunan ve sertliğini sağlayan kalsiyum, magnezyum gibi minerallerin elektriksel iletkenlik sağlamasının yol açtığına değiniliyor.

Evde yapılan gösteriye kanmayın testlere bakın

PROF. Zeki Karagülle, portatif arıtma cihazı pazarlamacılarının yaptığı demonstrasyon işleminin bir illüzyon gösterisinden öteye gitmediğini belirterek, "Arıtma cihazları arıtma işlemi sırasında sudaki tüm mineralleri yok ederek, suyu saflaştırıyor. Saflaşan su, iletkenlik özelliğini kaybeder. Bu nedenle, elektroliz işlemi sırasında demir elektrotlarda herhangi bir çözülme meydana gelmez. Bu nedenle, cihazı almadan önce evde yapılan gösteriyle yetinmeyip, laboratuvar test sonuçlarına bakılmalı" dedi.

Pazarlamacıların tuzağına düşmeyin

AMBALAJLI Su Üreticileri Derneği Başkanı Adnan Çavuş ile Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, arıtma cihazı pazarlamacılarının yaptığı gösterinin göz boyamaktan öteye gitmediğini söyleyerek, "Ancak, tanıtımlarını ambalajlı suların kötü olduğu savı üzerine kuran bu pazarlamacılar, tüketicilerin bilgisizliğinden yararlanarak amaçlarına da kolayca ulaşıyor. Bu tuzağa düşmemek gerekiyor" diye uyarıda bulundu.