HER öğretmene bir bilgisayar kampanyasından şu ana kadar toplam 550 bin öğretmenden 68 bin 78’i yararlandı.
99 trilyon 195 milyar liralık dizüstü bilgisayarın satıldığı bu kampanyadan en karlı Toshiba ve Vakıfbank çıktı. Vakıfbank, kredi kullandırmanın yanı sıra, 24 bin öğretmene kredi kartı pazarlarken, Toshiba’da pazar payını iki kat artırdı.
MİLLİ Eğitim Bakanlığı’nın ‘her öğretmene bir bilgisayar’ kampanyasından şu ana kadar toplam 68 bin 78 öğretmen yararlandı. 99 trilyon 195 milyar liralık taşınabilir bilgisayarın satıldığı bu kampanyada en karlı Toshiba ve Vakıfbank çıktı. Vakıfbank, özel faiz oranı uyguladığı kampanyada, kredi kullanan öğretmenlere 24 bin kredi kartı da pazarlamayı başardı. Toshiba ise 68 bin bilgisayardan 66 binini tek başına satarak, pazar payını yüzde 20’den yüzde 44’e çıkardı. Exper, Casper ve KRN’de 2 bin bilgisayar sattı.
Arkadaşımız Ayşegül Akyarlı’nın yaptığı araştırmaya göre, öğretmenlerin, ders planlarından sınav sorularına, ödevlerden sunum ve etkinliklerine kadar her türlü çalışmalarında, bilgisayarla eğitime yönelmelerini sağlamak amacıyla 4 Nisan tarihinden itibaren başlatılan kampanyaya 68 bin 78 öğretmen katıldı. Bu öğretmenlerden 50 bin 734’üne, bilgisayarları teslim edildi. Kampanyanın bitim tarihi olan 1 Eylül’e kadar 100 bin öğretmenin bilgisayar sahibi olması hedefleniyor.
80 TRİLYONLUK KREDİ: Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm öğretmenlerin, üniversitedeki akademik personelin, özel okul öğretmenlerinin ve Vakıfbank çalışanlarının katılabildiği kampanyanın finansmanını Vakıfbank sağladı. Öğretmenler için yüzde 1.60 faiz ve 48 ay vade uygulayan Vakıfbank, 54 bin 872 öğretmene 80 trilyon 19 milyar liralık ihtiyaç kredisi kullandırdı. 12 bin 601 öğretmen ise bilgisayarları peşin almayı tercih etti. İki farklı özelliklere sahip dizüstü bilgisayarlarda Toshiba, Satelite L10-102 model bilgisayarıyla ön plana çıktı. Toshiba, KDV dahil peşin fiyatı 1062 dolar olan bu bilgisayarlardan 66 bin adet sattı. KDV dahil peşin fiyatı 866 dolar olan Casper Prestige, Exper Active ve KRN Mobilus bilgisayarlardan da 2 bin adet satıldı.Kampanya çerçevesinde satılan Toshiba Satalite bilgisayarlar, Centrino 1,6 Ghz, Pentium Mobil İşlemci içerirken, diğer markalara ait dizüstü bilgisayarlarda ise işlemci olarak Celeron M-340 kullanıldı. Her iki bilgisayarın hafızası da 256 MB olurken, 40 GB’lık smart hard disk, 15 inç XGA ekran, DVD/CD RW Combo da bulunuyor. Windows XP işletim sisteminin lyer aldığı bilgisayarların ağırlığı ise 2.7 ile 2.65 kilogram arasında değişiyor.
TALEP İSTANBUL’DAN: Her öğretmene bir bilgisayar kampanyasına en fazla İstanbul’daki öğretmenler talep gösterdi. İstanbul’daki 11 bin 834 öğretmen bilgisayar için başvuruda bulunurken, Ankara’dan 6 bin 392, İzmir’den 4 bin 801, Bursa’dan 2 bin 442, Antalya’dan ise 1719 öğretmen bilgisayar sahibi oldu. Bilgisayar kampanyasına en az talep ise Tunceli’den geldi. Tunceli’deki 60 öğretmen bilgisayar almak isterken, Kilis’ten 64, Karaman’dan da 91 başvuru oldu.
Kredi bahane kart şahane
HER öğretmene bir bilgisayar kampanyasının finansmanını üstlenen Vakıfbank, kampanya kapsamında düşük faizli krediden yararlanmak isteyen öğretmenlere kredi kartı alma zorunluluğu getirmesi, üç ay gibi kısa bir sürede 24 bin kredi kartı pazarlamayı başardı. Böylece bir taşla iki kuş vurmuş oldu.
Pazar payını iki kat artırdı
TOSHİBA bilgisayarların ithalatçısı TBM Bilgisayar Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Özer, ‘Bu kampanyaya Toshiba Türkiye’deki pazarı büyütmek için girdi. Şu anda KDV dahil 1768 dolar olan Toshiba L10-186 model bilgisayara yakın b,r modeli öğretmenlere 1062 dolardan sattık. Cazip fiyat, talebin ürünümüzde yoğunlaşmasını sağladı. Böylece pazar payımız, yüzde 20’den yüzde 44’e çıktı. Hedefimiz, 200 bin öğretmeni bilgisayar sahibi yapmak’ dedi.
KARŞI GÖRÜŞ
Yurtsan Atakan
Çözüm dizüstü değil, masaüstü bilgisayarda
HÜRRİYET’in teknoloji yazarı Yurtsan Atakan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘her öğretmene bir bilgisayar’ kampanyasını değerlendirdi. Atakan, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenleri cazip fiyatlarla bilgisayar sahibi yapmayı hedefleyen bu kampanyasının düşünce olarak güzel, ancak özensizce hayata geçirilmesi nedeniyle başarısız olduğunu savunuyor. Atakan, ‘Zaten başlangıçta 400 bin öğretmeni hedefleyen kampanyayla sadece 68 bin öğretmene ulaşılmış olması da, kampanyanın çok özensiz tasarlandığının bir göstergesi’ diyor.
Türkiye’nin koşulları göz önüne alındığında, böyle bir kampanyada dizüstü yerine masaüstü bilgisayarların tercih edilmesi gerektiğine de dikkat çeken Atakan, ‘Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu uygun koşullu dizüstü bilgisayarları kendileri için değil, yakınlarına alıyor. Eğer masaüstü bilgisayarlar tercih edilmiş olsaydı, öğretmenler bu bilgisayarları gerçekten de kendi ihtiyaçlarında kullanmak için alacaktı. Ayrıca, Her okula bilgisayar koymak bakanlığın görevi, öğretmenlere bilgisayar satın aldırıp, okulla ev arasında hamallık yaptırmak çözüm değil. Öğretmenin evle okul arasında mini bellek kartları ya da CD-Rom taşıması yeterli’ dedi.