Son 3 senedir G.Saray’da sağ ve sol bek sıkıntısı çekildiği bir gerçektir. İllaki sağ ayaklı oyuncunun sağda, sol ayaklı oyuncunun solda oynaması gerekmez. İş, iyi futbolcuyu ihtiyaç anında her mevkide, en iyi şekilde kullanabilmektir.
SKORLARI ölçü alıp, ne kadroyu göklere çıkaralım, ne de kaybettiklerinde yerin dibine sokalım.
Son üç senedir Galatasaray’da sağ ve sol bek sıkıntısı çekildiği bir gerçektir. Çok müdahale eden olduğu için buralara istediğim oyuncu alımında başarılı olamadım.
Bazı müdahaleciler, kızgınlık ve kıskançlıklarını sürdürdüklerinden aynı nakarat devam ediyor.
Yönetimin bu mevkilere oyuncu alabilecek gücü olmadığı belli. Demek ki çözümü dışarıda değil, takımın içinden üreteceksiniz. Hoca, hocalığını göstermeli.
Mevkiye yaratılanlar
Yapılması gereken, mevcut kadrodan bu mevkilere takım oyununa uygun, becerisi olan futbolcu monte etmektir. İllaki sağ ayaklı oyuncunun sağda, sol ayaklı oyuncunun solda oynaması gerekmez. Aydın Güleş,Erdoğan Arıca, Ümit Özat sol ayağını kullanmadan, takımlarında ve milli takımda uzun yıllar sol bek mevkiinde başarıyla görev yapmışlardır. Futbolda zaruret halinde, mevkiye futbolcu yaratabilirsiniz.
18 sene önce, Tanju Çolak’ın Dünya Karması’na çağrıldığı Zico’nun jübile maçı için İtalya’ya gittik. Ali Şen, Rıdvan’ı da Dünya Karması’nda oynatmak istedi. Yer olmadığını söylediler. Sağ bek oynarsa, gelsin dendi. Ali Bey ve Rıdvan olur verdiler. Çok büyük tartışmalar ve iddialaşmalar oldu.
Ali Şen gücünü gösterdi. Rıdvan, çok başarılı maç çıkardı, herkesin beğenisini kazandı. Önemli olan, iyi futbolcuyu ihtiyaç anında her mevkide, en iyi şekilde kullanabilmektir.
Süreyya Ayhan’a sponsor bulurum
ÇOCUK okutan çoğu anne-baba gibi, biz de karı-koca, çocuklarımıza ders ve ödevlerinde yardımcı olduk. Ancak bu desteğimizi belli bir aşamaya kadar sürdürebildik.
Çocuklarımız, ortaokul 1. ve 2. sınıflara geldiklerinde, önce zorlanmaya başladık, sonrasında da bu desteğimizi sona erdirmek zorunda kaldık. Zira, gelişen teknolojiye ayak uyduramadığımızdan, bilgilerimiz kafi gelmemeye başladı. Biz de, çoğu anne-babanın yaptığı gibi, onlara konularında uzman "özel hoca" tutmak zorunda kaldık. Bu sayede arzuladığımız eğitimlerini yaptılar.
Süreyya Ayhan’ı belli yerlere getiren, bugünkü başarılarında pay sahibi olan hocası, eşi Yücel Kop’a teşekkür ediyoruz. Ancak, artık Yücel Kop,Süreyya Ayhan’dan beklediğimiz, özlediğimiz şampiyonluklarının gelmesi için başka özel hocalara izin verme fedakarlık, feragat ve faziletini göstermelidir.
Süreyya Ayhan, onun eşidir; ama manevi yönden Türk Milleti’ne aittir.
Bu arada, federasyon da derhal Süreyya Ayhan’a gereken yabancı hocayı temin etmelidir. Temin edemiyorsa, böyle bir yabancı hocayı getirecek mali olanakların sağlanmasına aracı olurum.
Arda’nın pişmesi gerek
HOŞ geldin Mehmet Aurelio... Fenerbahçe’ye ve kendine Türkiye çapında sempati kazandırdın.
Dünyada ırkçılığın kol gezdiği şu günlerde, burnundan kıl aldırmayan asil (!) Arupalılar’ın neredeyse siyahi 11 ile sahaya çıktığı bir gerçektir. Bizim de aynı arenada onların kuralları ile yarışmaya katılacak olmamız, bana şahsen aykırı gelmiyor. Diğer taraftan, kendi takımında ilk maçını oynayan Arda Turan’ın milli takım için erken olduğunu, daha pişmesi gerektiğini düşünüyorum. İnşallah, parlamadan sönen diğer yıldızlara benzemez.
Şampiyonluk ve bitirilmiş yarışlar
İSMAİL Akçay, olimpiyatlarda ilk defa 3. olduğunda bütün Türkiye ayağa kalkmıştı. Atletizmde yeni yeni uyanmaya başladığımız bu dönemde, Elvan Abeylegesse’nin yarışlarını ilgi ve heyecanla izledim.
Elvan’ın alacağı her derece, bize onur verir. Sakatlandıktan iki gün sonra üçüncü olmasına çok sevindim. Elvan’a bundan sonra sakatlanmayacağı yarışlar temenni ediyorum.
Altmışlı yıllarda, 17 yaşında, Ankara’da, Türkiye birinciliklerine katıldım. Büyüklerle 10.000 metre yarışmasında koşuyordum. Ben daha 7. turu tamamlayamadan Şükrü Saban, bana tur bindirdi. Pist kenarındakilerin alaycı ifadeleri de buna eklenince, hemen pistin dışına çıkıp yarışı bıraktım.
Seyredenler de sakatlandığım için yarışı terk etmek zorunda kaldığımı düşündüler.
Türk atletizminin, şampiyonluklara olduğu kadar, bitirilmiş yarışlara da ihtiyacı var.
Fair-Play ve yağcılık
FUTBOLDA önceden de gözlediğimiz örneklerinde olduğu gibi "Fair-Play" ile "yağcılık"ın birbirlerine karıştırıldığına tanık oluyoruz.
"Çekişme ve rekabet" futbolun "olmazsa, olmaz koşulları"ndandır. Futboldan çekişme ve rekabeti çıkarırsanız, geriye yok denecek kadar az şey kalır.
Bu iki unsura bağlı olarak, sonuna kadar yaşayıp, yaşattığı heyecan duygusu, futbolu tüm dünyada en çok sevilen ve ilgi duyulan spor dalı haline getirmiştir.
Yöneticiler (özellikle başkanlar), rakiplerine karşı iyi sonuçlar almak istiyorlarsa, tüm camiasında esasen var olması gereken çekişme ve rekabet ruhunu geliştirip zirveye taşımakla yükümlüdür.
Büyük hata
Sayın İlhan Cavcav, maçtan önce "En büyük Fener" sloganı atıp, Fenerbahçe formasıyla fotoğraf çektirdin. Fenerbahçe’yi "motive", kendi takımını "demoralize" ettin. Sağol!..
Her zaman Fenerbahçe’ye kök söktüren Gençlerbirliği, bu son maçta rakibi karşısında hiçbir varlık gösteremedi. Seyircin de sana haklı tepkisini gösterdi.
Herkes, bir yolunu bulup "başkan" olabilir, ama "lider" kolay olunmuyor. Lider, çıkışlarında haklı olmalı ve sonuna kadar bunların arkasında durabilmeli.