Paylaş
Sağlık sorunları sebebiyle yiyemeyenler haricinde mantıya ‘hayır’ diyebilecek bünyeye rastlamak zordur. Endüstriyel süreçlere bulaşmamış, el yapımı mantı ile karşı karşıya kalmak her daim kontrolü kaybetme sebebidir. Üretimi zahmetli, mideye indirmesi hayli keyifli olan mantı, geniş aile kültürünün hakim olduğu yıllarda hazırlık süreci ile bir ritüele dönüşürdü. Evin tüm hanımları mantı imalatına girişir, aralarında görev paylaşımı yapılırdı. Biri; karabiber, kıyma ve soğandan oluşan iç malzemeyi hazırlarken diğerleri hamuru açmaya başlar. Aynı süreçte bükme çalışmalarına başlanırdı. Tepsilere dizilen çiğ mantı lokmalarının yapışma ve kuruma gibi olumsuz durumlarla karşı karşıya kalmaması için aralarına tülbentler serilirdi. Ev içerisinde oluşturulan üretim bandında imalat tamamlandığında ocak başında yeni bir görev bölümü başlardı. Biri sarımsaklı yoğurt ve salçalı sosu hazırlarken, diğeri pişirme işlemini gerçekleştirirdi. Saatler süren bu yorucu faslın ardından gelen lezzetli dakikalar midelere bayram ettirirdi. Büyük şehir yaşantısı, geniş aile kültürünü büyük oranda kıyıma uğratmış olsa da bu ritüelin devam ettiği evlerin hâlâ varlığını sürdürdüğünü biliyoruz. Onlardan birine konuk olma şansınız yoksa, geriye aynı süreci işleten mantı mekanları kalıyor.
SARMALI BAŞLANGIÇ
Ankara, kozmopolit yapısı gereği mantı konusunda şanslı bir şehir. Mantıda iddialı olan kentlerden aldığı göç, lezzet yelpazesinin geniş kalmasına olanak tanıyor. Çatkapı, bu hafta Başkent’te mantı keşfi yapmak isteyenlerin hoşuna gidebilecek bir mekanı ziyaret etti. Yıldız, Tiflis Caddesi No 28’de hizmet veren Denizatı, İç Anadolu’nun lezzetli şehri Kayseri mutfağından, keyifli örnekler sunuyor. Konuyu mantı ile açmış da olsak, mekanda bölge mutfağına yönelik, lezzet vadeden bir tadım seti oluşturabilmek mümkün. Birkaç masalı mütevazı mekanda yerinizi aldıktan sonra masanıza ile olarak közlenmiş domates, biber, baharat karışımlı acuka ile birlikte kornişon ve biber turşusu ulaşıyor. Siparişleriniz hazırlanana kadar acukayı ekmeğinize sürüp, birkaç dilim turşu eşliğinde oyalanabilirsiniz. Bu iki seçenek size yeterli gelmiyorsa sarmanın tadına bakmanızı öneriyorum. ‘Kalem gibi’ tabirine uygun, incecik sarılan yaprakların arasında hafif ekşili iç malzemeye sahip olan sarma hayli iddialı. Tencere dolusu yenilebilecek potansiyele sahip olsa da iki çeşit içli köfte ile mantının tadına bakmak isteyenlerin tüketimi abartmaması gerekiyor.
İÇLİLERİ AYIRMAYIN
Denizatı’nda iki tür içli köfte bulunuyor. Tavsiyem, ilk denemenizde ikisi arasında seçim yapmamanız yönünde. Keza isimleri itibarıyla ‘haşlanmış’ ve ‘kızarmış’ olarak sadece pişirme yöntemleri farklıymış gibi görünse de içerik ve lezzet konularında ikisi arasında kıyas yapabilmek güç. Kızarmış içli köfte, alışkın olduğumuz bulgurla kaplı, iki ucu sivri görünüme sahip. Çift çekim kıyma, ceviz, soğan ve baharat karışımından oluşan iç malzemesi hafif sulu. Çatal bıçak kullanımından uzak durup, mideye indirme sürecine ellerinizi dahil etmenizi öneriyorum. Hafif acılı içli köfte, kupkuru iç malzemeye sahip olan benzer örnekleri gibi boğazınıza dizilmiyor. Damağınız sıcağa dayanıklı ise başlangıç ve bitiş arasındaki zaman dilimini anlamaya fırsat kalmıyor. Mekanın diğer içli köfte seçeneği haşlanmış olarak sunuluyor. Kızarmış türden farklı olarak yassı biçimde hazırlanan içli köftelerde ceviz bulunmuyor. Bulgurdan oluşan dış katman açık renkli bir görüntüye sahip. Üzerine salçalı sos eklenerek servis edilen haşlanmış içli köfte, tüketilebilecek adet sayısı konusunda kızarmış olanına fark atabiliyor. Keza hafifliği ile çerez gibi seri biçimde mideye indirilebiliyor.
MANTIDA İDEAL BOYUT
Başlangıçta bahsettiğimiz mantı, mekandaki öğünün finali oluyor. Bir kaşığa kesinlike 40 tanesi sığmayan mantı, ideal bir boyuta sahip. Sırf küçük olması için etsiz imal edilen hamur parçalarına mesafeli yaklaşanlar, mekanda huzurla mantı keyfi yapabilir. kıyma, soğan ve karabiberden oluşan iç malzeme yumuşak bir hamurla kaplanıyor. Üzerine tercihinize göre sade ya da sarımsaklı yoğurt serilen mantıya, salçalı tereyağı ve az miktarda kuru nane ekleniyor. Mantı ile birlikte masanıza ulaşan baharatlardan kullanarak, farklı bir çeşnilendirmeye girişebilirsiniz. Sumak, kuru nane ve kırmızı biberden oluşan üçlü baharat setini denemenizi öneriyorum. Keza bu set, mantınıza görüntüden ziyade lezzet olarak katkıda bulunuyor. Denizatı’nda tadına baktığınız mantı ve içli köfte seçeneklerini dondurulmuş olarak evinize götürüp, kendi mutfağınızda pişirebileceğinizi de hatırlatmakta fayda var.
Paylaş