Paylaş
Hafta içinde geleneksel uyuşturucu operasyonlarından biri daha yapıldı. Birtakım gözaltılar da, sürecin doğal bir parçası olarak gerçekleşti tabii. Tanınmış, tanınmamış isimlerin ‘şube görüntüleri’ gazete sayfalarına, ekranlara yansıdı. Haberin veriliş şekli, bazı gazeteler için yine aynıydı: “Sosyeteye uyuşturucu baskını.” Haberleri okuyorum, isimlere bakıyorum. Sosyete diye tanımladığımız hiçbir isim yok. Müzik dünyasından tanıdığımız bir isim ve bir de adını ilk defa bu olayla öğrendiğim, eski bir yarışma güzeli. Geri kalanlar, sıradan, kendi hallerinde insanlar. “Gerçek sosyete kim?” gibi kadim bir soruya burada yanıt aramak benim işim değil. Sosyologlar bile bu soruya aynı cevabı veremiyorlar. Ama bu son işe adı karışanların sosyete olmadığını herkes bilir.
Herhangi bir olaya, bir ünlünün adı karıştı mı, klişe başlık hazır: ‘Sosyetede ...... paniği’. Geri kalan, boşluğu doldurmak. Bu başlıktaki haberleri okuyanlar da, sosyetenin hayatı panikte geçiyor zanneder.
Her kadın mankenliği tadacak
Manken denince, şüphesiz aklımıza bir deri bir kemik kızlarımız gelir. Bu, ülkemizde pek geçerli olmasa da altın kural budur. ‘Manken yarışması’ diye mail bir elime geçince, yine böyle kızların yarışacağı bir olay zannettim. Fakat değilmiş. Bu kez XL beden manken seçiliyor. Ben yeni öğrendim fakat yarışma üç yıldır yapılıyormuş. Bu yılkine, 120 büyük beden manken katılmış. Şu anda finale 15’i kalmış durumda. Banu Noyan liderliğinde 13 kişilik bir jüri XL güzelimizi seçecek. Bu yarışmadan sonra, “Manken gibisin” iltifatı, her beden kadına uygulanabilir.
Biraz dedikoduya ne dersiniz
Billionaire Club ve Cipriani Restaurant, yaklaşık 20 milyon dolar yatırım yaparak Yalıkavak Marina’nın içinde, Bodrum’a merhaba demeye hazırlanıyor. Bu kadar yatırım yapılınca, açılış için de bu rakama uygun bir isim getirmeyi planladılar. En çok geçen isim, Rihanna’ydı. Ama bu esmer bomba üç milyon dolar isteyince, firma biraz yutkunmuş. Sağda solda yeni isim olarak Jennifer Lopez ve Eva Herzigova ile görüşülüyor söylentileri dolaşıyor. İş, yerli bir sanatçıya kadar giderse hiç şaşmam. Çünkü istenilen rakamlar feci.
Yıldızı ‘Yalan Dünya’ ile parlayan Gupse Özay (Nam-ı diğer Nurhayat), şöhreti yakalayanların yaptığı ilk işlerden biri olan Bodrum’da ev alma olayına girmiş. Araştırma yaptığı bölgenin Gündoğan olduğu, yaz sonuna kadar tapusunu eline alacağı söyleniyor.
Mobilya dünyasının kralı Fatih Kıral, binicilik dünyasının yakından tanığı isim Ülken Delikan’ın birkaç yıl önce satın aldığı 27 metrelik yatını 1.5 milyon Euro’ya satın aldı.
Son olarak Oktay Kaynarca’nın evleneceği haberi geldi. Ünlü oyuncu, ay başında, bir televizyon kanalının reklam servisinde çalışan sevgilisiyle nikâh masasına oturacak. Çiftin çocuk bekledikleri de söyleniyor.
Parmak arası 50 yaşında
Biz küçükken giyerdik, adı da ‘Tokyo’ idi. Yaşları artık karta kaçanlar bilir. Birkaç yıldır yurdumuzda yeniden yıldızı parladı ‘parmak arası’ denilen bu terliğin. Hatta giyenler için ileri geri laflar da edilir bazı kesimlerde. En ünlüsü, Hollywood yıldızlarının terliği olarak bilinen Havaianas, bu yıl 50. yaşını kutluyor. Bu nedenle 50 bin adet 1962 logolu olarak satışa sunuluyor. Gelirinin tamamı UNICEF’e bağışlanacağı için, haberiniz olsun derim.
Çayın ömrü kaç yıldır
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, II’nci Mahmut’a bir zürafa armağan eder. Saz heyetinde olan ve eşek şakalarıyla saray halkını bezdiren Küpeli Abdi Bey’i kucaklayıp zürafanın sırtına atarlar. Panik içindeki Abdi Bey, “Hakkını helal et padişahım. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete” der. Çok kullandığım ama nereden geldiğini bilmediğim sözün öyküsünü Sunay Akın Rize’de anlatmış. Boşuna anlatmamış tabii ki. Türk çayının geleceği tehlikedeymiş. Ekonomik ömrü 100 yıl olan bu bitki 75 yaşında. Türk çayları yaşlanıyor. Dünyada en çok çay tüketen toplumuz. İlk fidanların ekildiği 1936’dan itibaren kahve kültüründen hızla çay kültürüne geçilen tek ülkeyiz. 200 bin çiftçi çay üretiyor. Aileleriyle birlikte 1 milyon kişinin geçim kaynağı. Sanki kendi araştırmam gibi yazdım ama açıklamalar Lipton’dan. Firma, “Türk çayının geleceği elimizde!” diyor. Eğitim, sağlık, katı atık toplanma gibi projelere 2 milyon lira ayırmışlar. Yeniden kahve kültürüne zorunlu geçiş yapmadan, duruma el koymak gerek. Rize’de açıklamalar böyle. Diğer şehirlerde nasıl yankı bulur bu haber derseniz, “Pek umutlu değilim” derim.
Efsane DJ’ler bir arada
İnanılmaz manzaralı Sunset, yaz boyunca, adları efsaneye çıkmış DJ’leri bir araya getiriyor. Suat Ateşdağlı, Salih Saka, Tarık Koray, Yener Katırcıoğlu, Aydın Katırcıoğlu artık bu mekânda çalacaklar. 80’ler, 90’lardan parçalar garanti. Sunset’i severim. Diğer mekânlara benzemeyen özellikleri var. Özellikle mehtaplı geceler fena sarsar adamı. Şimdi bir de ustalar çaldığına göre, romantizmin en riskli mekânı olursa hiç şaşmam.
Paylaş