Paylaş
Hafta için ilginç bir film galası vardı. Film değil, gala ilginçti. Oyuncular, konuklar her şey şahaneydi. Yenildi, içildi, konuşmalar dinlendi. Sonra da yedi salonda birden film konuklara sunuldu. Fakat filmi izlemeye girenler, çok özel olduklarını Yapımcı Lütfi Kara’nın yaptığı basın açıklamasıyla öğrendiler. Film, süresiz olarak sinema salonlarından çekilmişti. Yani seyirci sayısı galaya gidenlerle sınırlı kalacaktı.
Yapımcı Kara, kendisine bu kararı aldıran sinema sektöründeki sorunları da tek açıklamayı ihmal etmedi. Kara derdini anlatmak için daha ucuz bir yöntem seçebilirdi. Yani oyuncuları yanına oturtur, bir basın toplantısı yapabilirdi. Fakat bunun yerine, yukarıda yazdıklarımı gerçekleştirdi. Aslında Lütfi Kara’nın seçtiği yoldan gidilip sadece basına ve davetlilere gösterilmesi gereken o kadar çok film var ki...
Bu gençlere destek çıkın
Marmara Üniversitesi’nde bir kulüp var, adı: Marmara Üniversitesi Yenilikçi Fikirler. Öğrenciler kurmuş. Okullara gidiyorlar, yetimhanelere gidiyorlar. Orada çocuklara iyi vakit geçirmelerini sağlayacak çalışmalar yapıyorlar. Örneğin bugün 14.00’te Kasımpaşa Çocuk Esirgeme Kurumu’nda olacaklar. Kurumdaki çocuklara güzel vakit geçirtecekler. Onlara stand-up gösterisi, ud-gitar dinletisi düzenleyecek, hediyeler dağıtacaklar.
Hiçbir beklentileri yok. Daha önce de iki okula kütüphane yapmışlar. Böyle güzel işler yapan gençlerden haberimiz bile olmuyor. Bana mail atıp, yaptıkları işleri anlatmışlar. Her şeyi aralarında topladıkları öğrenci harçlıklarıyla yapıyorlar sanırım. Benden yardım falan istedikleri yok. Fakat, iyilik yapmak isteyip de, ne yapacaklarına karar veremeyenler için bu öğrencileri aramak son derece faydalı olur.
UEFA bizi affet!
UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino, Çarşamba günü bir basın toplantısı yaptı. Infantino, gayet net konuştu. “Sıfır tolerans” diyor, başka bir şey demiyor.
Gazeteciler soruyor, Infantino yanıtlıyor
Soru: 58. Madde değiştirilse, şikeye küme düşme cezası verilmese...
Yanıt: Sıfır tolerans.
Soru: Şike saha içine yansımadıysa?
Yanıt: Sıfır tolerans.
Genel Sekreter, öyle bir şey söyledi ki, artık bunu duyduktan sonra yapacak hiçbir şey yok:
“UEFA olarak iki hakemi ömür boyu açığa aldık. Şike yaptıkları için değil, fakat, suç örgütleriyle temas edilmiş ve bunu bize bildirmemişler.”
Bu cümleyi duyduktan sonra, hala UEFA’nın Türkiye’ye ayrıcalık tanıyacağını düşünen varsa, ne denilir bilemedim doğrusu. Kafaları kuma gömmeye gerek yok. Herkes hazırlıklara başlasın derim.
Viski festivali
Johnnie Walker, bir haftadır İstanbul’da seri partiler düzenliyor. Adını da festival koymuşlar. İstanbul’un ne kadar ünlü mekanı varsa, parti yapıyorlar. İstinyePark’ta başlayan partiler, kışlık Sortie’de devam etti. Ferzan Özpetek bile İstanbul’da vizyona girmeden önce filmini, yine bu içki firmasının konuklarına gösterdi. O kadar viskiden sonra filmin hakkını vererek kaç kişinin seyredebildiği yönünde bir açıklamaysa henüz gelmedi.
Saatçiler sarışın sever
Ünlü saat firmaları, nedense sarışınlarla çalışmayı seviyor. Sarı saçlar, uzun bacaklar, genelde de siyah tuvalet giymiş dünya çapında güzeller bu firmaların tam aradıkları tipler. Maria Sharapova, bu işten gerçekten servet kazanıyor. İsviçreli ünlü saat firması Tag Heuer, son olarak yine bir sarışınla, Cameron Diaz’la çalışmaya başladı. Diaz, bu reklamda yer almasını, firmanın sosyal sorumluluk kampanyalarına gösterdiği önem nedeniyle kabul ettiğini söylüyor fakat kaç milyonluk anlaşma yaptığını açıklamıyor.
Ne diyelim, hayırlı olsun.
Paylaş