Paylaş
Dünya Kupasının başladığı bu günde, biraz geçmişe gitmek istedim, futbolun futboldan fazla anlam taşıdığı maçlardan 3 tanesini hatırlatmak istedim sizlere.
1974 DÜNYA KUPASI FEDERAL (BATI) ALMANYA – DEMOKRATİK (DOĞU) ALMANYA MAÇI
2 Dünya Savaşı kaybeden Almanya, 2.Dünya Savaşından sonra 4 parçaya bölünmüştü, Sovyetler Birliği’nin payına düşen, Berlin’in Doğusunda kalan kısım Doğu Almanya olarak yeni bir ülkeye evrilmiş, ABD, Büyük Britanya ve Fransa yönetimine verilen diğer 3 parça ise birleşip Federal Almanya’yı oluşturmuşlardı.
Bir şehri ikiye bölen bir duvarın ardında, birbirinden çok farklı iki dünya vardı. Zamanla tamamen batının merkezlerinden biri haline gelmiş, kalkınma, sanayi, refah olarak gelişimini tamamlamış bir Batı Almanya ve komünist rejimin etkisinde kendi kabuğunu kıramamış, gelir seviyesi düşük bir Doğu Almanya, futbolda da Batı Almanya takımı Doğu Almanya’ya göre çok daha üstündü.
Berlin Duvarının yıkıldığı ve Almanya’nın birleştiği 1990 yılına kadar Doğu Almanya hiçbir Avrupa Şampiyonası Finaline katılamazken, katılabildiği tek Dünya Şampiyonası ise Batı Almanya’da yapılan 1974 Dünya Kupasıydı.
Büyük bir tesadüf eseri bu iki takım aynı grupta yer aldılar. Hamburg’ta oynanan karşılaşmanın büyük favorisiydi Batı Almanya berabere giden karşılaşmanın sonlarına doğru 78.dakikada Sparwasser’in golüyle 1-0 kazanmıştı Doğu Almanya; iki ülke arasında oynanan belki de tek ciddi maçtı bu ve Doğu tarafı için tarihin en büyük zaferiydi. Doğu Almanya gruptan 1., Batı Almanya ise 2.olarak çıktı.
2.tur gruplarında D.Almanya; Hollanda, Brezilya, Arjantin grubuna B.Almanya ise Polonya, İsveç, Yugoslavya grubuna düştü.
B.Almanya – D.Almanya maçı ilk tur gruplarının son maçıydı, hala B.Almanya’nın Hollanda ile aynı gruba düşmemek için o maçı bilerek ve isteyerek kaybettiğini düşünenler var.
Haksız da sayılmazlar diğer grupta Hollanda fırtına gibi eserek Arjantin’i 4-0, Brezilya ve D.Almanya’yı ise 2-0 yenerek finale çıkmıştı.
Finalde favori gösterilen Hollanda daha ilk dakikada penaltıdan bulduğu golle öne geçmesine rağmen, kupayı maçı 2-1 kazanan ev sahibi B.Almanya alıyordu, grup maçlarında onları yenen D.Almanların bir kısmı ise kendilerini gerçek şampiyon ilan etmişlerdi.
(Bu maçın özetini izlemek isterseniz: https://dai.ly/x6lsuwq)
1994 DÜNYA KUPASI A.B.D – KOLOMBİYA MAÇI
ABD’nin futbolla bir nevi tanışma şampiyonasıydı FIFA 1994, Sovyetler Birliğinin yıkılmasından sonra, Dünyanın süper gücü olan ABD’nin dünyanın en çok ilgi duyulan sporuna yeterli ilgiyi göstermemesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştı. Aradan geçen yıllara baktığımızda hem futbol için hem de ABD için istenilen noktanın uzağında olunduğunu söylemek yanlış olmaz.
Kupa tarihinin en trajedik olaylarından bir tanesi yaşanmıştı ABD 1994’de, ev sahibi ABD ile Kolombiya grup maçlarında karşılaşmışlardı, ilk maçlar sonunda 1 puanı olan ABD ve puanı olmayan Kolombiya arasındaki maç bir nevi turnuvaya tutunma maçı olmuştu. 34.dakikada sol taraftan yapılan bir ortada Kolombiya’nın 2 numaralı futbolcusu Escobar ters bir vuruşla topu kendi ağlarına gönderdi, ikinci yarıda ABD farkı 2’ye çıkardı, 90.dakikada Kolombiya 1 gol bulmasına rağmen puan alamadı ve son maçını kazanmasına rağmen gruptan çıkamadı. ABD son maçta aldığı 1 puanla en iyi üçüncüler arasına girdi, 2.Turda daha sonra turnuvayı şampiyon olarak bitirecek Brezilya ile eşleşti, çok zorlu geçen karşılaşmayı 72.dakikada Bebeto’nun attığı golle Brezilya kazandı.
Bu maçı bu kadar unutulmaz ve trajik hale getiren ise kendi kalesine attığı golden sonra ölüm tehditleri alan Escobar’ın, ülkesine döndükten sonra, Medellin’de 2.Tur maçlarının başladığı gün bir bar çıkışında silahla öldürülmesiydi, kimilerine göre bahis mafyasıydı fail, kimilerine göre sıradan bir bar kavgasıydı. Escobar’ın katilleri hiçbir zaman bulanamadı.
(Bu maçın özetini izlemek isterseniz: https://dai.ly/x6lsx5w)
1998 DÜNYA KUPASI A.B.D – İRAN MAÇI
Körfez Savaşı öncesi Ortadoğu’nun en büyük savaşlarından bir tanesi 1980-88 yılları arasında olan, İran – Irak savaşıydı. 8 yıl birbiriyle savaşan bu iki Ortadoğu ülkesinden Irak’ın Saddam Hüseyin yönetiminde Kuveyt’i işgaliyle başlayan Körfez Krizi 1990 yılında Körfez Savaşına dönüşmüş; Suudi Arabistan gibi bazı bölge ülkelerinin ABD tarafında tutum almasına rağmen, İran 8 yıl savaştığı Irak’ın yanında yer almıştı.
1.Köfrez Savaşı pek uzun sürmese de, İran ile ABD arasındaki soğuk savaş bir hayli uzun sürdü. (bu iki ülke arasında bugün de bir soğuk savaş olduğunu söylemek yanlış olmaz)
1998 Fransa Dünya Kupasında bu iki ülkenin aynı grupta yer alması, turnuva öncesinden itibaren bu maçı turnuvanın en ilgi çekici maçı haline getirmişti, bu karşılaşmaya birçok dini ve siyasi anlam yüklenmişti.
En uzun gün olan 21 Haziran tarihinde karşılaştı bu iki takım; ikisi de ilk maçlarını kaybetmişlerdi, beraberlik iki takıma da yaramıyordu, İran karşılaşmayı 2-1 kazandı, bu İran’ın kupada kazanabildiği tek maç oldu, ABD kupayı puansız kapattı. Maçın 84.dakikasında İran’ın 2.golünü atan Mahdavikia ülkesinde askerlikten muaf tutuldu.
(Bu maçın özetini izlemek siterseniz: https://dai.ly/x6lt8xo)
Paylaş