Yerlinin döviz satış eğilimi bozulunca

BANKACILAR son dönemde döviz tevdiat hesaplarındaki bozulmanın 10 milyar dolar civarında olduğunu tahmin ediyorlar.

Haberin Devamı

Kurlar yükselmeye başladıkça, dolar kuru 2.90 TL civarına geldiğinde ciddi döviz satışı oluyor. Kısacası; yerlilerin döviz satışı olmasaydı, kurlar şimdi çok daha yüksek noktalarda olurdu.

Yurtdışındaki yatırımcılarda ise TL’nin değer kaybedeceği yönünde yaygın bir kanı olduğunu görüyoruz. Bu kanı banka raporlarına da açıkça yansıyor. Bankacılara bunu sorduğumda tam olarak yanıt veremiyorlar ama yerli döviz yatırımcılarının kura ilişkin beklentisinin böyle olduğunu belirtiyorlar. Örneğin Davutoğlu kriziyle birlikte yabancı çıkarken kurlar yukarı gittikçe yerlilerin döviz sattığını, bunun da içeride Davutoğlu ya da başkası gelse bile siyasi tablonun değişmeyeceğine ilişkin yaygın bir kanının ispatı olduğunu söylediler.


Özetle; yerlilerin kur yükseldikçe döviz satmalarının asıl nedeni siyasi tahminleri, bir başka deyişle içerideki siyasi tablonun değişmeyeceği yargısı.
Yerli ve yabancı yatırımcıların TL’ye bakışları arasındaki bu büyük fark ne zaman kapanır, yerli TL’yi korumaya ne zamana kadar devam eder?
Aslında bunun yanıtını yine FED verecek gibi gözüküyor. Dışarıda FED’in haziran ayında faiz artırımı yapacağı beklentisi, son açıklamalardan sonra yüzde 40’a yaklaşıyor. Toplantı tarihi yaklaştıkça bu beklentinin daha da yukarı çıkması beklenebilir.


Eninde sonunda FED’in, haziranda olmasa da bir sonraki toplantıda, faiz artıracağı ise kesin gibi. Belli ki yerli yatırımcılar henüz FED’in haziran artışını fiyatlamaya başlamadılar. Haziran ya da bir sonraki ayda bu beklentinin gerçekleşmesi kaçınılmaz olduğuna göre, yerli yatırımcının kur seviyesi ile ilgili beklentisinin değişmesi de kaçınılmaz olacak.


Yok, yerli yatırımcı FED’e rağmen dolar kurunun 2.90’ın üzerine çıkmayacağını fiyatlar, tavrını ona göre belirler diyorsanız, işte o zaman başka püf noktası var demeye başlayabiliriz.


Döviz tevdiat hesaplarındaki bozdurma işleminin yaygın olduğu söyleniyor. O nedenle ben küresel gelişmelere bağlı yerlilerin kur seviyesine ilişkin tahmininin de değişeceğini sanıyorum. Çünkü o zaman siyasi niyetlerin etkisi kalmayacak.


İşte o zaman TL’nin değeri yeniden nerede denge bulur, göreceğiz...


KUR ETKİSİ KÜÇÜMSENİYOR


Bence hükümet ekonomik dengelerdeki kur etkisini küçümsüyor. Aksi takdirde faiz ve kurlar üzerine böyle bol keseden konuşma yapmaktan vazgeçerlerdi.


Bence FED faiz artışıyla birlikte nelerin değiştiğini Hükümet de görmeye başlayacak. Bir düşünün; sürekli olarak Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam etmesi isteniyor. Haziran ayında Merkez Bankası’nın yine yarım puanlık indirim daha yapması ve üst faizi 9’a indirmesi bekleniyor.
Buna karşılık 3 Haziran’da açıklanacak enflasyon verisiyle birlikte yıllık enflasyon rakamlarının yükseleceği tahmin ediliyor. Kaldı ki yükselmese bile çekirdek enflasyon hala yüzde 9’un üzerinde olacak.


Yani Merkez Bankası enflasyon yükselirken faiz indirmeye devam edecek. Bu hareketin FED’in faiz artışına denk gelmesinin yaratacağı etkiyi düşünsenize... Bankalar özkaynak kârlılığı ve sermaye şikayetlerini artırmaya başladılar. İlk FED faiz artışında olmasa da bir sonrakinde sermaye kaçışının olmasını, böyle bir ortamda faizleri Merkez indirse bile kendilerinin indiremeyeceğini, yani hükümetin istediği kredi bolluğunun olmayacağını söylüyorlar. Ancak buna rağmen Merkez Bankası hükümetin zoruyla faiz indirmeye kalkışıyor.


Bu yanlışların mali denge ve istikrarı nasıl tehdit edeceğini ise, herhalde yine, yaşayarak görmek zorunda kalacağız.


Yazarın Tüm Yazıları