Yeni başkanın asıl sınavı likidite daraldığında başlıyor

Küresel finans koşullarına bakıldığında bu sınavda fazla zorlanmayacağı açık. O nedenle yeni başkanın asıl sınavının küresel likidite daralmaya başladığında, yani birkaç ay sonra başlayacağını söylemek daha doğru olabilir.

Bu haftaki ilk sınavda yeni başkanın çok fazla hata yapması beklenmiyor. Bir başka deyişle “eski yönetim anlayışının devamını gösterecek oranda bir faiz indirimi” yaptığı takdirde, piyasalar bundan memnun kalacak.

Bir süredir bu sınav için kriter “tavan faizde 0.50 puanlık indirim” olarak belirlenmiş durumda. Eğer 0.25 puanlık indirim olursa “yeni başkan temkinli, bu iyi...” denecek. 0.50 puanlık indirim halinde “Erdem Başçı kalsaydı da aynı oranda indirim olurdu, demek ki politika devam edecek” yorumu yapılacak. 

0.75 puanlık indirim halinde piyasalarda biraz kuşku uyanacak, “Ekonomi Bakanı ve Cumhurbaşkanı danışmanına uyuyor, indirimde radikal davranabilir, dikkat etmek gerekecek” diye kuşku duyacaklar, ki bu doğal karşılanmalı.

1 puan ya da daha yüksek oranda bir tavan faiz indirimi ise piyasaları açıkça tedirgin edecektir. Tamam, küresel koşullar olumlu ama enflasyon bu düzeyde iken bu indirimin yüksek olduğu, özellikle kurlarda sıkıntı yaratabileceği, hemen olmasa da önümüzdeki dönem TL’nin aşırı değer kaybedebileceği düşünülecek ve fiyatlanmaya başlayacaktır.

Piyasada konuşulan başka bir senaryo ise “Yeni başkanın hem tavan faizde hem taban faizde indirim yapması, tavanda daha yüksek yaparak koridoru yine daraltmış olabileceği” yönünde. Piyasa oyuncuları ile konuştuğumda böyle bir senaryoya pek ihtimal vermediklerini gördüm. Bu senaryonun işlemesi, yani taban faizde de indirim olması halinde bunun piyasalar tarafından olumsuz algılanacağı ve kurlarda hemen tepki hareketi yaşanabileceğini söylüyorlar.

Özetle; yeni Başkan’ın faiz kararı için genel beklenti, bu hafta 0.50 puanlık indirim olacağı, daha sonra koşullar uygun oldukça küçük oranlı indirimlere devam edeceği yönünde.

BİRKAÇ AY DAHA BÖYLE GİDER DE

Mevcut küresel koşullarının birkaç ay da süreceği tahmin ediliyor, gerisi ise çok konuşulmuyor. FED’in faiz kararıyla birlikte yeni dönemin başlayacağı kesin. IMF-Dünya Bankası toplantıları için Washington’da bulunan bankacılara sorduğumda, oradaki beklentinin de birkaç ay daha küresel likidite bolluğunun böyle devam edeceği, içeride çok büyük şeyler olmadığı takdirde, içerdeki olumlu havanın da süreceği yönünde olduğunu söylediler.

Aynı bankacılar, yeni başkanın bu Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında risk almasını beklemediklerini, piyasaların beklentisi doğrultusunda 0.50 puanlık bir indirim beklentisinin yüksek olduğunu söylüyorlar. “Likidite bolluğu başkanın sınavını erteledi” diyen bir bankacı, birkaç ay sonra FED’le kararı ile birlikte yeni dönemin başlayabileceğini hatırlattı. Küresel beklentinin de bu yönde olduğunu kaydeden aynı bankacı, işte o dönem geldiğinde Merkez Bankası yönetiminin asıl sınavının başlayacağını hatırlattı.

Bu dönemde Türkiye’de de, diğer gelişmekte olan ülkelerle birlikte, olumlu havanın sürmesini bekleyen bankacılar, “Önemli olan küresel iklim bozulduğunda içeride rasyonel kararlar alarak olumlu ayrışmak” diyorlar.

Aslında bu dönemde faiz indirimi bile bence tartışılmalı ama piyasalar 0.50 puanlık indirime, işlerine geldiği için, razı olmuş durumdalar.

Yeni başkan, faiz artışı gerektiğinde, faiz indirimi kadar rahat karar verebilecek mi, göreceğiz.