Paylaş
YENİ seçilen Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu üyeleri geçen hafta iki kez Ankara’ya gidip geri döndüler. Çarşamba günü Ankara’ya gelip Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile CHP ve MHP liderlerini ziyaret eden yeni yönetim kurulu üyeleri, cuma günü tekrar Ankara’da idi. Bu kez de TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile görüştüler. Ardından da yönetim kurulu üyelerinin çoğu cuma gecesi yapılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlunun düğününe katıldılar.
İki kez Ankara’ya gelen TÜSİAD yönetim kurulu üyeleri, yine de “ziyaretleri artık tamamladık” diyemediler. Çünkü Başbakan Tayyip Erdoğan’dan bekledikleri randevu bir türlü gelmedi.
TÜSİAD yönetim kurulu oluştuktan sonra, artık geleneksel olduğu biçimiyle, hemen hemen 1 hafta sonra toplandıklarında, aynı zamanda Ankara’da cumhurbaşkanı, başbakan, siyasi parti liderleri ve ilgili bakanlardan randevu isterler. 17 Ocak’ta yapılan genel kurulla birlikte oluşan yeni yönetimin de aynı yolu izlediğini sanıyorum. Yani en geç ocak sonunda Başbakan başta olmak üzere Ankara’dan randevular istenmeye başlamıştır. Dolayısıyla TÜSİAD’ın yeni yönetiminin, 2 ayı aşkın süredir Başbakan’dan randevu alamadığını söyleyebiliriz. Bunun nedenini bilmiyoruz ama normal olmadığı kesin...
YORUM YOK AMA...
Başkan ve yönetim kurulu üyeleri bu konuda yorum yapmak istemiyorlar ama görüştüğüm TÜSİAD üyelerinin de bu kadar süredir randevu alınamamasını yadırgadıklarını gördüm. Çözüm süreci gibi, toplumsal mutabakatın gerektiği en kritik süreçlerden birini yaşadığımızı hatırlatan bazı üyeler, “Böylesine bir süreçte Başbakan’ın TÜSİAD yönetimine randevu vermemiş olmasının yadırgatıcı olduğu”nun altını çiziyorlar.
Eski Başkan Ümit Boyner’in zaman zaman TÜSİAD ilkeleriyle ilgili olarak siyasi otorite ile görüş ayrılıkları yaşadığını, bunların bir bölümünün kamuoyuna da yansıdığını hatırlatan üyeler, “Yeni Başkan Muharrem Yılmaz eski başkana kıyasla, hükümetle daha ılımlı bir ilişki götüreceğini belli etmiş olmasına rağmen randevu alamaması, daha da ilginç” şeklinde konuştular.
TÜSİAD yönetim kurulunun Ankara temaslarından, öğrendiğim kadarıyla, edindiğim izlenim; büyük sermayeyi temsil eden derneğin çabaları gerek yeni anayasa çalışmalarında, gerekse de önem verdikleri çözüm sürecinde mümkün olabildiğince geniş bir mutabakat zemini oluşturulmasına yoğunlaşmış.
Artık çağa uygun demokratik bir anayasanın yapılması gerektiğinin altını çizip TBMM’de tüm partilerin katılımıyla kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmalarına büyük önem veriyorlar. Bu çalışmaların mutlaka sürdürülmesini istiyorlar. Cuma günü görüştükleri TBMM Başkanı Cemil Çiçek’ten komisyon çalışma süresi için yapılan açıklamalara bakarsak, olumlu yanıtlar alamamışlar ama geniş katılımlı bu komisyona büyük önem veriyorlar.
Bunun yanında aynı geniş tabanlı siyasi uzlaşma ortamının çözüm sürecinde de oluşturulması gerektiğini, tüm partiler ve sivil toplumun da katılımıyla, süreçteki uzlaşma ortamının mümkün olduğunca genişletilmesi üzerinde duruyorlar.
Liderlerin hemen hepsi uzlaşmadan yana olduklarını söylemişler ama Başbakan’la görüşemedikleri için asıl belirleyici görüşü almış değiller. TÜSİAD temaslarında, yeni yönetim olarak yaptıkları öncelik listesine de uygun olarak; eğitim sistemi, ekonomik büyüme oranlarının artırılması ama istikrarın korunması gibi konular üzerinde de durmuş. Umarız bu görüşlerini yakın zamanda Başbakan’a da anlatmak imkanı bulurlar da uzlaşma konusundaki siyasi iradeyi birinci elden öğrenmiş olurlar.
Paylaş