Yarım puanla 3-4 puanlık artışlar önlendi

Merkez Bankası’nın dün yaptığı faiz artırımının, her ne kadar çok etkili olmadığı görülse de, çok daha yükseklere çıkacak kurları frenlediği kesin. Piyasaların genel kanısı “Merkez Bankası şimdi piyasalara olumlu sürpriz yapıp 0.50’lik artış yaparak, bir-iki hafta sonra yapmak zorunda kalacağı 3-4 puanlık artışları önlemiş oldu” şeklinde.

Haberin Devamı

Dün Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası gelen AB’nin Türkiye ile ilişkileri dondurma kararı, önceden tahmin edilmesine rağmen, piyasaları altüst etti. Faiz kararı sonrası 3.40 TL’den 3.36’lara kadar inen doların, AB kararı sonrası 3.38-3.39’lara çıktığı görüldü. Tam o sırada konuştuğumuz bankacılar, faiz kararının etkili olduğunu, aksi takdirde AB kararından sonra dolar kurunun 3.5 TL’yi rahatlıkla geçmiş olacağını söylediler.

 

Saat 15.00 sıralarında bundan sonraki tahminlerini sorduğum bir bankacı, kurların biraz daha aşağı gelebileceğini, iki gün Batı piyasaları açık olmadığı için, kurun yumuşamasını beklediklerini söylemişti. Daha sonra küresel gelişmelere bağlı yeniden kur artışı olabileceğini de sözlerine eklemişti.

 

Haberin Devamı

Ancak dün saat 15.30’dan sonra kurların yeniden hızlı bir artış trendi izlediği gözlendi. Aynı bankacıya saat 17.00’den sonra bu hareketi sorduğumda ‘anlaşılmaz bir hareket’ olarak niteledi. Faiz kararını dolayısıyla kurun yumuşamasını bekleyen birkaç büyük şirketin dolar satın almaya geçmiş olabileceğini ama bunun da çok mantıklı bir karar olmayacağını söyledi.

 

Özet olarak büyük ölçüde tahmin edilmesine rağmen, AB’nin ilişkileri dondurma kararının kurların bu kadar yükseğe çıkmasına neden olmasının piyasalar açısından da büyük sürpriz olduğunu söyleyebiliriz.

 

Hangi nedenle olursa olsun, Merkez Bankası’nın yarım puanlık faiz artırımının birkaç hafta sonra almak zorunda kalacağı 3-4 puanlık faiz artırım kararlarını  önlediği konusunda herkes hemfikir. Eğer dünkü faiz kararı olmasaydı, öyle anlaşılıyor ki; dolar kurunun 3,5 TL’yi de çok aştığına şahit olacaktık. Faiz artışı gerektiği halde yapılamadığı kanısı hakim olacağı için, kurların daha da hızlanıp 4 TL’lere doğru gitmesi beraberinde gelebilirdi.

 

Bu nedenle de olağanüstü toplantı yapıp Merkez Bankası’nın önümüzdeki iki hafta içinde en azından 3-4 puanlık artışlar yapması gerekebilirdi.  Aynen 2014 yılında, gerektiği zamanda küçük faiz artırımları yapmayıp, sonunda olağanüstü toplantı ile 5.5’ puanlık faiz artışına gitmeye mecbur kaldığı gibi.

 

Haberin Devamı

BUNDAN SONRASI

 

Aslında piyasalar yarım puanlık artış yapılsa bile kurların durmayacağını, ancak frenlenebileceğini zaten daha önce de söylüyorlardı. Dolayısıyla dünkü kararı da bu kapsamda değerlendirmek gerekebilir. Çünkü bu senaryo içinde AB’nin Türkiye ile ilişkileri dondurma kararı yoktu ve bu durum son birkaç günde ortaya çıktı.

 

Şimdi ne olacak sorusuna gelince...

 

Her şeyden önce küresel gelişmeler yanında Türkiye’ye özgü risklerin her geçen gün artmaya devam ettiğini kabul etmek gerekiyor. Bu da kurların daha yukarı çıkmasına, bu nedenle faiz artışlarının sürmesine neden olabilir.

 

AB ile ilişkilerin dondurulması yaptırımı olmayan bir karar olsa bile Türkiye’nin Batı’dan uzaklaştığı algısını pekiştirirken, Suriye ile çatışma ihtimali, içeride olağanüstü halin sürüp her geçen gün kapsamının genişlemesi, demokrasi ve basın özgürlüğü ile ilgili kaygıların her geçen gün artması, Türkiye ekonomisinin önünde her geçen daha büyük barikatlar oluşturuyor.

 

Haberin Devamı

Dolayısıyla ekonomide büyü bir kere bozuldu; faiz artışları bundan sonraki daha büyük artışları engelledi ama tümüyle istikrar için yetmesi mümkün değil.  Bundan sonra yeni faiz artışları da artık sürpriz olmaz.

Yazarın Tüm Yazıları