Paylaş
Bence, hakkında bir çok spekülasyon varolan TOKİ’nin çok daha önce, detaylı biçimde gündeme gelmesi gerekiyordu. Çünkü kullanılan kaynak kamu kaynağı; halkın vergilerinden alınan, ortak kaynakların değerlendirilmesinden yaratılan değerler.
TOKİ ile ilgili spekülasyon çok ama bir türlü gündeme gelemiyor. Bence siyasi otorite de, ilgili bakan ve bürokratlar da, daha sonra yasal açıdan başlarının çok daha büyük belalara girmesini engellemek için, şimdiden daha sıkı denetlenmeyi, hesaplarının şeffaflığını sağlamayı kendileri istemeliler. Kamu hesaplarının denetimi ile görevli Sayıştay’ın TOKİ Başkanlığı ile ilgili 2010 yılı raporunu incelemeye yeni başladım. Giriş bölümünde yazılanlar bile bu kuruma ilişkin çok daha sıkı incelemeler gerektiğini ortaya koyuyor.
BİNLERCE DAVA AÇILMIŞ
Bir süredir duyuyordum; Toplu konut projelerinde geç teslim nedeniyle binlerce dava açılmış, sırf bu davalar için yargı büroları oluşmuş, geç teslim nedeniyle trilyonlar ödeniyor, fatura işini geç teslim eden müteahhite değil İdare’ye çıkıyor deniyordu. Sayıştay raporuna göre 2009 yılında geç teslim nedeniyle açılan davalar kapsamında ödenen tazminat tutarı 302 bin TL iken bunun 2010 yılında 20.7 milyon TL’ye, 2011 yılı 7 aylık döneminde 36.5 milyon TL’ye çıktığı, devam eden ve yeni açılan geç teslim davaları ile birlikte ödenecek tazminat tutarının daha da artacağının altı çiziliyor.
TOKİ’YE GÜVEN AZALIYOR
Projelerde alt yapı ve üst yapıda kullanımına engel teşkil edecek eksik ve kusurlu imalatların konut teslimlerinde gecikmelere neden olduğu, eksik imalatlardan dolayı konut satın alanların sıkıntılar yaşadığı, örneğin doğalgaz, yol, su elektrik olmaması gibi durumların tüketiciler nezdinde İdare’ye karşı güveni azalttığı belirtiliyor. Konut teslimlerindeki gecikmelerin nedenlerinin araştırılarak konut satın alan vatandaşların mağduriyetlerinin önüne geçmek bakımından sözleşmelerde her türlü olumsuzluğu gözeterek konut teslimleri için en uygun zamanın saptanması isteniyor. Konut teslimlerinde gecikme öngörüldüğü durumlarda İdare tarafından konut alıcılarının mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla tasdik erteleme, vade uzatma, kira bedeli gibi uygulamalar hayata geçirilerek teslimlerdeki gecikmelerden kaynaklanan mağduriyetlerinin yargıya intikal ettirilmeden çözülmesi gerektiği belirtiliyor.
OKUL İNŞAATLARINDAKİ SORUNLAR
Kesin kabul eksiklikleri başlığı altında yer alan işler ve kesin kabul heyeti tarafından tespit edilen eksik ve kusurlu işler incelendiğinde, işlerin müşavirleri tarafından sözleşme hükümleri çerçevesinde kontrol görevlerinin tam olarak yapılmadığının görüldüğü belirtilen Sayıştay Raporunda yerinde denetim görevini İdare adına üstlenen müşavir firmalara şartnamede tarifli cezaya ilave olarak geçici kabul ve kesin kabul itibar süreleri arasındaki süreler için gecikme cezasının kesilmesi gerektiği ifade ediliyor.
YOĞUN DENETİM ALTINA ALINMALI
İdare tarafından yürütülmekte olan işlerde özellikle okul inşaatlarında subasman kotu altında yeralan mahallerin suya maruz kaldığı, çatıların akıttığı, banyo-wc seramik meyillerinin düzgün verilmediği, bina cephelerinden, pencerelerden su aldığı görüldüğünden bu ve benzeri tekrarlayan hataların kalıcı olarak çözülmesine ilişkin proje uygulama ve danışman firmaların daha etkin denetimi için gerekil tedbirlerin alınması da isteniyor.
Sayıştay Raporu’nda, tek tek sorunlu işler de sıralanıyor ve liste epeyce uzun...
Bakan, mızrak çuvala sığmayınca açıkladı diye bir olayı gördük, ya diğerleri...
Toplu Konut İdaresi şeffaflıktan uzak, kamu ve kamuoyu denetiminden uzak bırakıldığı sürece, listelerin uzaması ve ileride sorunların büyümesi kaçınılmaz.
Toplu konut bir “kara delik” olmadan, mutlaka yoğun denetim altına alınmalı.
Paylaş