Paylaş
Son Grup Toplantısı'nın ardından görüştüğümüz ANAP'lılar, Başbakan Yılmaz'ın konuşmasının ‘‘buram buram seçim koktuğunu’’ söylemişlerdi.
Milletvekilleri kulislerde, 1998 Haziran'ında bekledikleri seçim için, birbirlerine şaka yollu ‘‘Daha 2,5 yıl dolmadan seçim mi olur, şimdi ne yapacağız’’ diye takılmaya başladılar.
Yani milletvekilleri, tedirginliklerini beraberinde taşısalar da, bir erken seçim havasına yavaş yavaş girmeye başladılar.
İşte TÜSİAD'ın seçim uyarısı da, tam böyle bir ortamda geldi:
- Erken seçim yapıldığı takdirde, ekonomideki tahribat, seçimle geleceklerin düzeltemeyecekleri kadar ağır olur.
Benzer uyarıları bir süredir bürokratlar da yapıyor.
Uyaran sadece TÜSİAD ya da bürokratlar da değil. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, bütçenin komisyonda görüşüldüğü son gece bir soruya yanıt verirken açıkça ‘‘Ekonominin bir erken seçimi kaldıramayacağını’’ söylemişti.
Gerçekten de ekonominin, özellikle 1998 yılının ilk 6 ayındaki şartları, bırakın seçimi, bir büyük yatırımı bile kaldıracak güçte değil.
Bürokrasi çok sıkışık olduğu bu dönemde, bırakın seçim ekonomisini, geri ödemeler ve maaş dışında hiç bir ödeme yapmamayı planlıyor. Öncelik verilen eğitim yatırımları dışında...
O kadar sıkışık ki; bürokratların IMF'le bir anlaşma yapmak istemelerinin altında yatan en önemli nedenlerden birini, ‘‘İlk 6 ay içinde ya IMF'den, ya da IMF'den gelecek yeşil ışık sayesinde dış piyasalardan yüklü miktarda dışborç sağlamak’’ oluşturuluyor.
TÜSİAD işte bu gerçekleri görerek, böyle bir hazırlığın yapılmasının bile çok kötü olacağını söylüyor. Haklılar da...
BİR HAFTASI VAR
Bizce, Hükümet ve ekonomi yönetimi tam bir dağınıklık içinde.
İki hafta öncesine kadar varolan kredibiliteyi kazandıran ekonomi bürokratları ile ekonomiyle ilgili bakan arasındaki çelişki had safhaya ulaştı. IMF sonrası açıklamalar ve ardından ‘‘6 ay KİT zamlarının dondurulması’’ kararı, iplerin hemen hemen tümüyle atılmasına neden oldu.
Sadece Mahfi Eğilmez'den söz etmiyoruz. Bazı bakanlara rağmen kredibilite oluşturabilen ve Hükümete saygınlık kazandıran yeni dönem bürokratların çoğu bu işten tedirgin. Hemen hepsi Eğilmez gibi düşünüyor.
Durup dururken ülkenin seçim havasına sokulması ve belki de bu nedenle ekonomide yanlış üstüne yanlış yapılması, bürokratları tedirgin ediyor.
Bizce Hükümetin ekonomide daha fazla vakit kaybetmeye tahammülü yok.
En geç bir hafta-on gün içinde bu işin toparlanması gerekiyor. Bunun için de Başbakan Mesut Yılmaz'ın bizzat, detaylı bir açıklama yapıp; ekonomide alınacak tedbirleri, tarih de vererek ve taviz verilmeyeceğini de belirterek açıklaması gerekiyor.
Belki bu açıklamayı Ecevit ve Cindoruk'la birlikte yapması gerekebilir.
Dağınıklık bir süre daha devam ederse, bu ay ortasına kadar netleşmesi gereken IMF'le ilişkiler tehlikeye girer. Eğer IMF'le bir anlaşma olmaz, üstüne de erken seçim kararı alınırsa, ekonominin en geç 1988'in Nisan-Mayıs aylarına kadar dayanabileceği, gözden uzak tutulmamalı.
İktisat bir bilim ve uluorta, aklına gelenin söyleneceği bir alan değil.
Bu bürokratlar göreve gelirken söylemişlerdi:
- Eğer sıradan işler yapılacaksa, bunları yapacak binlerce insan var.
Eğer politikacılar sadece kendilerini düşünüp, ‘‘nasılolsa o zamana kadar idare ederiz’’ diyerek seçim kararı alırlarsa ekonomi için kötü.
Eğer sıradan davranışı birakıp ‘‘Bu kez ülkeyi düşünüyoruz’’ diyorlarsa ona göre davranmalı, hükümet de vakit kaybetmeden gereğini yapmalı...
Paylaş