Paylaş
Dışarıda olduğu gibi içeride de piyasa oyuncuları önümüzdeki iki ay için rahat görünüyorlar.
Bu havanın devam etmesindeki en önemli faktör FED’in faiz artışını yine öteleyeceği beklentisi. Bu beklentide ABD’deki üretim ve enflasyon verileri tabi ki rol oynuyor ama en önemli rolü, bu kez, “Brexit” oluşturuyor. Brexit oylamasında İngiltere’nin AB’den ayrılması kararı çıkması halinde tüm küresel piyasaların karışacağı kesin. O nedenle de FED’in faiz kararı için, bu oylamada çıkacak sonucu beklemesi kaçınılmaz görülüyor.
“Peki, anketler Brexit oylamasından bir hafta önce yapılacak FED toplantısı sırasında açık ara AB yanlılarının önde olduğunu gösterirse” diye sorduğumda ise “İngiltere’de rehavet olmasın diye anketler açık ara farkı, olsa bile, göstermez, o nedenle FED toplantısı sırasında bir netlik olmaz” yanıtı alıyorum.
Bunu söyleyen yerli bankacıların umutlarını gösterir bir beklenti olabilir ama sorduğumda uluslararası piyasadaki baskın görüşün de bu olduğunu belirtiyorlar.
Peki, bu beklentiyi bozacak endişe var mı diye sorguladığımda ise bankacılardaki genel kanının, içerideki olayların bu gidişatı fazla etkilemeyeceği yönünde olduğunu gördüm. Terör olaylarının artması gibi bir gelişmenin artık kanıksandığını piyasanın buna tepki vermediğini söylüyorlar. Peki, Başbakan Davutoğlu’nun görevden ayrılması, erken seçim, anayasa referandumu gibi siyasi gelişmeler nasıl etkiler dediğimde, bu siyasi gelişmeler için önemli risk görmediklerine, muhalefetin etkisizliğinin de katkısıyla, Cumhurbaşkanı’nın baskın tutumunun devamını beklediklerine şahit oldum.
İçeride oluşan “ülke için kötü olabilir ama piyasa için iyi” bakışının, çok önemli bir kırılma olmadığı takdirde değişmeyeceğini gördüm. Bir bankacı, “negatif ayrışma olabilir ama diğerleri yüzde 10 iyileşir, biz yüzde 1-2 iyileşiriz” dedi.
2 AY SONRASI MEÇHUL
Bu arada Merkez Bankası’nın yeni yönetimiyle ilgili iyimser algı oluştuğunu, risk algısının azalmasında bunun önemli olduğunu da gördüm. Yeni başkanın temkinli tutum takınacağını, 2 ay daha, küçük de olsa, tavan faiz indirimlerinin devam etmesini beklediklerini söylüyorlar.
Bankacılarla yaptığımız sohbetlerde bu olumlu hava için, üzerine basa basa, “Ancak önümüzdeki 2 ay için bu geçerli” dediklerine şahit oldum. Bir bankacı, “Zaten artık önümüzü ancak aylık görüp konuşabiliyoruz” derken, 2 ay sonrasında durumun ne olacağını kimsenin bilmediği görülüyor. Tahmin yaparken, “belirleyici olan yine iç değil dış gelişmeler olacak” diyorlar.
Çin’de işlerin, istendiği gibi gitmese de, kontrol altında gözüktüğünü, Avrupa ekonomisinde kıpırdanma başladığını kaydeden bir bankacı, Brexit oylaması olumlu çıkar, ABD’deki verilerde iyileşmeye başlarsa, hazirandan sonra yeniden FED’in faiz artışının konuşulmaya başlayacağını, mevcut iyimser havanın işte o zaman dönmesinin kaçınılmaz olacağını söyledi.
Bankacıların hemen hepsi “mevcut iyimser havanın değişmesinin kaçınılmaz olduğu”nun altını çiziyorlar. Bu yıl şimdiye kadar buna göre davranıp pozisyon aldıklarını, eylülden itibaren yeni şartların ortaya çıkacağını ve pozisyonların da değişeceğini belirtiyorlar.
Bu fırsattan istifade Hazine’nin 1.5 milyar dolarlık tahvil ihracına çıktığı, bankaların da mevcut koşullarda dış borç alımlarını hızlandırdıkları görülüyor.Kısacası; piyasadaki balayı 2 ay daha devam edecek ama sonrası sıkıntılı...
Paylaş