Paylaş
Bu ihtiyacın aciliyet kazanması üzerine son dönemde özel sektör kuruluşlarının bu amaca dönük çabalarını arttırdıklarını gözlüyoruz.
Bugün TÜSİAD’ın düzenlediği “Türkiye’nin Sanayi 4.0 Dönüşümü” konferansı yapılacak. Konferans öncesi TÜSİAD’da, bir grup gazeteci, bu konuda oluşturulan çalışma grubu temsilcilerinden ön bilgi aldık. Bugün Sanayi 4.0 girişimine neden gerek duyulduğu, neler yapılması gerektiği, gerçekleştirildiği takdirde ülkenin kazanacakları, şimdiden hazırlık yapılmadığı takdirde özellikle rekabet gücü açısından kaybedeceklerimiz, bir rapor halinde bugün sunulacak.
Özetlemek gerekirse; TÜSİAD daha önce oluşturduğu “Sanayide Dönüşüm Masası” çalışmalarını Sanayi 4.0 adı altında toplayıp, bir farkındalık yaratmak ve daha geç olmadan devlet dahil herkesi harekete geçirmek amacı taşıyor.
Almanya’nın 4. Sanayi devrimi kavramından yola çıkarak başlattığı Sanayi 4.0 hareketi, başka isimlerle ABD dahil bir çok ülkede harekete geçmiş. İleriye dönük olarak ülkeler kendi sanayilerinin gelişen şartlara uyumu için şimdiden planlama yapıyorlar. İsmi üzerinde tartışma yapılabilir ama anladığımız kadarıyla TÜSİAD’ın amacı bu konuda öncülük yapıp, tüm paydaşların katılacağı bir platform yaratarak, bu konudaki farkındalığı artırmak.
Bu isim altında lanse etseler bile aldığımız ön bilgilerden anladık ki; sadece klasik sanayi değil, başta iletişim teknolojisi, enerji, tarım, ticaret, finans gibi ekonominin tüm alanlarına yaygınlaşacak bir genel değişim hareketini kastediyorlar. Başka bir deyişle “geleceğin ekonomisi”ni, bu konuda küresel gelişmeler ışığında neler yapılması gerektiğini tartıştırmaya çalışacaklar.
Tartışmalarımızdan; iddialı, çok boyutlu, sonuç için zorlu süreç gerektiren bir hedef olduğunu TÜSİAD yöneticilerinin de farkında olduğunu gördük. Buna rağmen bu hedefin peşinde gidilmesini savunmaları, bunun sadece söz olarak kalmaması için takipçi olacaklarını belirtmeleri de bence çok olumlu bir çaba.
YÖNETİM ANLAYIŞINDA DÖNÜŞÜM
Bu çabalar sadece TÜSİAD ile de sınırlı değil, uzun zamandır TOBB ve TEPAV bünyesinde başka isimler altında, sanayide dönüşüm için yapılması gerekenler, yatay sektörler ve teknoloji transferleri gibi değişim çabası içeren konularda, o kadar çok sayıda çalışmalar yapıldı ki...
Aslında sadece özel sektörde değil, bazı kamu yöneticilerinde de sanayide dönüşüm ihtiyacının hissedildiğini de söyleyebiliriz. Kalkınma Bakanlığı’nın bu çabalara önemli destekler verdiğini biliyoruz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı verdiği katkıyı göstermek için bugünkü konferansa katılacak...
Bu çabalar iyi ama Türkiye’nin durumu ve yönetimi iyi değil. Bir yandan özel sektörü tatmin eden bu tür çabalara destek veriliyor ama makro bazda ülkenin siyasi ve ekonomik olarak vizyonsuz kaldığını da herkes görüyor.
Yönetimin kendi çıkardığı anayasa değişiklikleri içinde yeralan Ekonomik ve Sosyal Konsey’in yasasını çıkarmayıp, bu anayasal kurumu işletmediğini, bunun yerine bir kişinin seçtiği işadamları ve bürokratlarla ekonomi danışma kurulu oluşturulmak istendiğini biliyoruz.
Böyle bir anlayışla yol alınabilir mi?Halbuki Ekonomik ve Sosyal Konsey tam da Sanayi 4.0 girişimi gibi, acil ihtiyaç olan sanayide dönüşümü planlayacak ulusal bir kurul olarak görev yapabilir.
Özel sektörün ve samimi kamu yöneticilerinin bu konudaki çabalarına destek vermek gerek. En azından ileriye dönük bir entelektüel baz oluşturulabilir. Buna karşılık sanayide dönüşüm çabalarının ancak yönetim anlayışında dönüşümden sonra, yani çağdaş ve demokratik bir yapıda sonuç verebileceğini düşünüyorum.
Paylaş