Paylaş
Hükümet üyelerinden fazla ses çıkmazken, Cumhurbaşkanlığı danışmanları birbiri peşi sıra Merkez Bankası’nın bu ay faiz indirmesi gerektiği yolunda demeçler vermeye devam ediyorlar.
Peki, Merkez Bankası yönetimi bu baskılara boyun eğer mi, istendiği gibi faizde üst sınırı aşağı indirir mi?
Bu sorunun yanıtını vermek için birkaç unsura bakmak gerek. Birincisi; perşembe günkü PPK toplantısı Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın son toplantısı. Kendisinin hala bir umudu var mı bilmiyoruz ama piyasalar da, biz de Başçı’nın kesin olarak yeniden atanmayacağını tahmin ediyoruz. Neden derseniz bir bankacının dediği gibi; “Babacan’ı, Başbakanın söz vermesine rağmen eski görevine getirmeyen makam, Babacan’ın adamını görevde tutmaz” denilebilir. “Bunu bile bile Başçı itibarını öne alıp faiz indirim kararı vermez” diye düşünmek rasyonel olanı ama dediğimiz gibi; Başçı’nın hala bir umudu var mı bu şansını kullanmak için taleplerine yerine getirir mi, bilemiyoruz.
Teknik nedenlere gelince; bankacıların çoğunluğu teknik olarak bakıldığında, bu kadar yüksek enflasyon varken, net döviz rezervleri bu kadar azalmışken, normal olarak faiz indiriminin düşünülmemesi gereken bir süreç yaşadığımızı söylüyorlar.
Buna rağmen Merkez Bankası faiz indirir mi derseniz, piyasanın bu konudaki tahmini değişik. Neredeyse yarı yarıya, bu ay faiz indireceğini söyleyenler de var, bu ay sinyalini verip kur böyle giderse nisan-mayıs aylarında indirime gideceğini tahmin edenler de. Dediğimiz gibi normal olarak ne bu ay, ne birkaç ay içinde faiz indirmenin doğru olmayacağının düşünenler çoğunlukta ama buna rağmen birkaç ay içinde indirim bekleyenlerin sayısı bir hayli yüksek.
Normal olarak enflasyon yüksekken, faizin bu seviyede tutulup, ileride likiditenin sıkışacağı dönem mutlaka geleceği için, şimdiden bu ortamı kullanıp Merkez Bankası’nın döviz rezervi biriktirmesi gerektiği, makul olanın bu olduğu açık. Rusya’nın tüm sıkıntılara rağmen döviz rezervlerinden tek kuruş harcamaması da bu tavra örnek olarak gösteriliyor.
PİYASA TERÖRE DEĞİL LİKİDİTEYE BAKIYOR
Konuşulan faiz indirimi koridorun üst tavanında yapılacak indirim. Yine fonlama faizi belirleyici olacak ama bu indirim piyasalara ciddi bir mesaj vermiş olacak. Merkez Bankası faiz koridoru daraltılması kararının “simetrik olacağını” söylemişti. Piyasa buna bile karşı çıkıyordu ama Merkez Bankası koridorun alt ve üst sınırlarında değişiklik yapıp simetrik olarak koridoru daraltacaktı.
Buna rağmen sadece tavan faiz indirir mi derseniz; piyasa oyuncuları “ne zaman dediğini yaptı ki, yeni koşullar deyip indirebilir” diyorlar.
Bankacılar faiz indirmese bile, bu ayki toplantıdan “yakında faiz indirileceği” mesajı çıkmasını bekliyorlar. Buna gerekçe gösterirken de aralıktaki argümanına geri döneceğini, yani “küresel likiditeye bağlı normalleşme” demesini bekliyorlar.
Bankacılar bu ay 0.25’lik indirim halinde piyasanın fazla tepki vermeyeceğini ama ileriye dönük risk algısının artmasının kaçınılmaz olacağını söylüyorlar. Çünkü herkes Merkez’in indirdiği kadar rahat faiz artırmayacağının farkında.
0.50 veya daha üstü indirimler halinde ise piyasada tepkiyle karşılanabilir.
Genel olarak bakıldığında ise içeride yaşanan terör hareketleri ve toplumsal panik hızla artıyor ama piyasalar bunu satın almıyor. Bir başka deyişle küresel likidite iyi olunca piyasa ne olursa olsun iyi seyrediyor...
Paylaş