Paylaş
Ancak verginin adil olması, kimseye ayrıcalık tanınmadan herkes için aynı usul ve esaslar içinde uygulanması ve ekonomik gerekçelere dayanması gerekir. Aksi takdirde vergi zor alımdan çıkar, zor kullanma aracına döner...
Doğan Grubu’na verginin zor kullanma aracı, hem siyasi araç haline getirilerek uygulandığını, adalet duygusunu büyük ölçüde zedelediğini artık herkes kabul ediyor. Maliye Bakanlığı, elemanlarının büyük bölümü bu uygulamayı adaletsiz bulsa bile, maalesef bu oyunun içinde yeraldı ve büyük yara aldı.
DOZU KAÇINCA
Maliye’nin “Kod” uygulaması, sonunda AKP’ye yakın işadamlarını bile çileden çıkardı ve “salma yöntemi” eleştirilerimize onlar da hak vermeye başladılar.
Maliye’nin yanlış anlayışının, “ben istediğimi yaparım” tavrının devam ettiğini görüyoruz. Son olarak sigara zamlarıyla ilgili tavır bunun en somut örneği.
Maliye Bakanlığı gelir sağlamak için bellediği sigara, içki, akaryakıt zamlarına yüklenmeye devam ediyor. Geçmişte olduğu gibi, yine ekonomi büyürken bile akaryakıt tüketiminin düştüğüne şahit olursak şaşırmayalım. Çünkü “ekonomik gerekçe” dediğimiz unsur devreye giriyor ve bir malın vergisine bu kadar yüklendiğiniz zaman, insanlar yasal yollardan sapıyor, dolayısıyla kaçak akaryakıt birden bire artıveriyor. Sigarada da aynı şeylerin yaşandığına geçmişte şahit olduk. Yani Maliye saldığı verginin dozunu kaçırınca, toplamak istediği vergiyi bile toplayamıyor. Üstüne üstlük devlet eliyle kaçakları, illegal ekonomiyi yani önlemek istediğimiz kayıtdışını daha da canlandırmış oluyor.
Son sigara zamlarında, piyasaya egemen şirketin Maliye’nin istediği zamları yapmadığını gördük. Diğer şirketler Maliye’den korktu ve istenen zamları yaptı.
ŞİRKETİN İŞİNE GELECEK
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, istenilen zammı yapmayan şirkete Maliye’nin aba altından gösterdiği sopayı dün televizyonların önünde, açık açık gösterdi. Uygulamada bazı sıkıntılar yaşanabileceğini belirten Şimşek, şunları söyledi:
“Bizim verdiğimiz güncelleme kararları ve öngördüğümüz vergi miktarlarını karşılayacak her türlü düzenlemeyi yaparız. Ne gerekiyorsa yaparız. Onlar maktu sistemdeymiş. Biz maktu vergileri artırmışız. Uyum konusunda sorun yaratıyorlarsa nispi sisteme geçeriz, sistemi değiştiririz. Çok açık bir şekilde söylüyorum. Hangi sektör olursa olsun, bizim yaptığımız düzenlemelere uymak zorundalar. Uymazlarsa biz alternatif yolları geliştiririz, uymak zorunda kalırlar.
Bizim bir gelir hedefimiz var, o gelir hedefini yakalayacağız. Gelir hedefimiz gerçekçi. Bunların tutturulması için de gerekli adım atılacaktır.”
MALİYE’NİN DEMEK İSTEDİĞİ...
Şimşek, bu sözleriyle zammı Maliye’nin istediği kadar yapmayan şirkete açıkça sopa gösterip, “Dediğimi yap yoksa, yola getirmeyi biliriz” demeye getiriyor.
Peki Sayın Şimşek acaba biliyor mu; nispi sisteme geçtikleri zaman, bu uygulama zammı yapmayan, kızdığı, pazarın büyük şirketine yarayacak.
Geçmişte aynı sorunlar yaşandı ve mevcut sistem zaten o nedenle kuruldu.
Özetle; vergiyi abartılı, günlük gelir kaygılarıyla, bütünlüklü bir mantığı olan sisteme dayandırmadan, keyfi ve ekonomik gerekçelerden yoksun bir biçimde uygularsanız, şu anda yaşadığımız gibi sürekli değiştirmek zorunda kalırsınız. Yöntem değiştirseniz bile, saydığımız o temel unsurlardan koptuysanız, vergiden istediğiniz sonucu almanız mümkün değil. Saygınlığınızı kaybettirip, sistemi iyice bozmaktan, vergiden kaçınmayı özendirmekten başka işe yaramaz.
Paylaş