MALİYE Bakanlığı, uyguladığı vergi politikalarıyla artık ‘kayıtdışını özendiren bir tutum’ içinde. Maliye bu tutumunu değiştirmek yerine, her geçen gün pekiştiriyor.
Düşünebiliyor musunuz, Türkiye’de akaryakıt tüketimi 3 yıldır aynı düzeyde. Dolayısıyla kişi başına akaryakıt tüketimi azalıyor. Biliyorsunuz, Türkiye son iki yıldır rekor seviyede büyüyor, kişi başına milli geliri o oranda artıyor. Şimdi genel ekonomi ve kişi başına milli gelirdeki bu artışa karşılık, akaryakıt tüketiminin azaldığını kim, neyle izah edebilir?
Halbuki izahı açık... Maliye akaryakıtta vergiyi artırdıkça ülkeye kaçak akaryakıt girişi artıyor. Neredeyse varil başına uluslararası fiyat aynıyken, zamanın Devlet Bakanı Güneş Taner, ‘Şu benzinin fiyatını 90 cente bir çıkartsam, enflasyonu da yenerim, bütçeyi de dengelerim’ diyordu.. Şimdi ne oldu biliyor musunuz; benzinin litresi 2 dolara yaklaştı....
Bu kadar vergi zammı yaparsanız, kaçağı da aynı orantıda artırırsınız. Duyumlarımıza göre akaryakıt kaçakçılığına ilişkin TBMM’de kurulan komisyonunu saptadığı rakamlar, gerçek kaçak rakamların çok altındaymış. Emniyet ve Jandarma’nın birlikte hazırladığı bir rapordan sözediliyor ve burada kaçakçılığın boyutlarının 3 milyar doları bulduğu söyleniyor. Rapor bir türlü devreye sokulmuyormuş, çünkü her partiden çok sayıda siyasi, hatta bakanların bile bu işlerin içinde olduğunun ortaya çıkmasından korkuluyormuş. Bu şimdilik bir söylenti.
Ama bu rapor kamuoyuna bu şekliyle yansırsa, şahsen bizim için sürpriz olmaz. Bu kadar verginin olduğu akaryakıttaki kaçağın, bu kadar büyük boyutlu olması da doğaldır.
Yine herkes biliyor ki; her aklına geldiğinde sigaraya zam yapan Maliye sigaradaki kaçakçılığı da yeniden hortlattı. Sokaklar kaçak sigaradan geçilmiyor...
Aynı şekilde içki sektöründe de AKP’nin fahiş boyutlara ulaştırdığı vergi nedeniyle, kaçakçılığın boyutları devasa biçimde büyüdü. Maliye aksini söylese de kaçak rakı olayının en büyük sebebinin yüksek vergi oranları ve bu nedenle cazip hale gelen kaçakçılık olduğu kesin. Yani, vergiler o boyuta geldi ki; insan sağlığını bile tehdit ediyor.
İşin başka bir boyutu da vergi oranlarının artırılmasındaki pervasızlığın, özel sektörün önünü tıkar hale gelmesi. Bilindiği gibi Tekel’in içki bölümü daha yeni özel sektöre geçti ve özel sektöre geçtikten sonra, bu şirketlere sorulmadan, belirli bir takvim bile konulmadan vergiler keyfi biçimde artırıldı. Öyle olunca kaçakçılık arttı ve özelleştirdiğiniz işletme, kaçakçılık nedeniyle daha fazla itibar kaybetmemek için, büyük zararları göze almak zorunda kaldı. Yani bir anlamda fabrikayı sattığınız özel sektörü kandırdınız.
VERGİ ARTIŞI ZARAR VERİYOR
Peki, bu keyfi ve hesapsız vergi artışı sadece özel sektöre mi zarar veriyor. Tabi ki hayır, belki de daha fazla zararı kamuya veriyor. Her şeyden önce kaçakçılık arttığı için vergiyi artırmakla vergi tahsilatını artırmıyor, aksine azaltıyorsunuz. Şimdi akaryakıttaki kaçak boyutuna göre, kaybettiğiniz vergiyi bir düşünsenize...
Ayrıca vergilerdeki tutarsızlık nedeniyle, Tekel’in sigara fabrikaları için teklif bile gelmez oldu. Bu keyfi, sık sık değişen vergiler nedeniyle alıcıları caydıran Maliye, sonuçta yabancı sigara üreticilerinin piyasadaki payını giderek artırdı ve Tekel’in fabrikaları para etmez hale geldi. Şimdi bu açıkca, kamu kaynaklarının israfına yol açmak değil mi?
Maliye son numarasını da iki gün önce yaptı. Cep telefonlarının, kozmetik ürünlerin ÖTV’leri 3 kat artırıldı. Yine sonuç şimdiden belli; bizce bu kadar yüksek vergi cep telefonunda ve kozmetikteki kaçak boyutunu önemli ölçüde artıracak
Maliye’nin tavrı ‘anlaşılır’ boyutları iyice aştı. Kayıtdışı ile mücadele edip, vergi tabanını genişletmek yerine kayıtdakileri vergi oranlarıyla kayıtdışına itiyor. Dolaylı vergilerin toplam içindeki payını azaltmak yerine, gelir dağılımındaki adaletsizliği artırdığını bile bile dolaylı vergileri artırıyor, gelir vergisi aldığı kesimler ise giderek azalıyor. Gelir İdaresi yasasını göstermelik çıkarıp, köklü bir uygulamaya geçmiyor. Sanki, özellikle kayıt dışını artırıyor...
Yanlış tutum kesin. Eğer cahillik değil de, bilerek yapılıyorsa, o zaman daha da vahim...