Paylaş
Özet olarak İslami vakıf geleneğinin özellikle Arap ülkelerinde demokrasinin gelişimini, ekonomik başarıyı engelleyen bir yapı sergilediğini söylüyor. Osmanlı’da İslami vakıf geleneğinin daha esnek olmasının ise Türkiye’nin Arap ülkelerine kıyasla demokrasi ve ekonomik gelişime daha çabuk başlayıp ileri gitmesinde önemli rol oynadığı görüşünde.
Timur Kuran, vakıf sisteminin önceleri sosyal bir dağıtım mekanizması olarak kullanıldığını ancak ekonomik değişimin hızlanmasıyla birlikte vakıfların daha çok iktidardaki kişilerin gelirlerini ve ailelerinin geleceğini devam ettirmek için kullandıkları kurumlar haline geldiğini söylüyor. Dolayısıyla adam kayırma ve yolsuzlukların da vakıflar kanalıyla yaygınlaştığı görüşünde.
Daha sonra vakıf sisteminin mecburen değiştiğini, Türkiye’de ise eskiden kalan cami vakıfları gibi, nispeten daha küçük ve statüko gerektiren vakıfların hayatiyetlerini devam ettirdiği görüşünde. İslami vakıf sisteminin katı, ihtiyacı karşılamayan bir kurum olduğu için yerini daha esnek vakıf sistemine bıraktığını kaydeden Kuran, İslami vakıf geleneğinin etkilerinin ise ister istemez günümüze kadar geldiğini söylüyor.
Prof. Dr. Timur Kuran ünlü iktisatçı Prof. Merih Celasun anısına Türkiye Ekonomi Politikalarını Araştırma Vakfı (TEPAV) tarafından üçüncüsü düzenlenen etkinlik kapsamında bu konuşmasını yaptı. Duke Üniversitesi ekonomi profesörü Timur Kuran’ın verdiği bu dersin adı “Orta Doğu’da otoriter yönetimlerin kurumsal kökenleri: İslami vakıfların politik mirası” başlığını taşıyor.
Üniversitedeki görevinin yanında International Economic Assocation yönetim kurulu üyeliği, Türkiye Bilim Akademesi üyeliği ve Cambridge Üniversitesi yayınlarından bir kitap serisinin editörlüğünü yürüten Timur Kuran’ın genel araştırma alanı sosyal değişim, özellikle de kurumlarla tercihlerin evrimi olarak özetleniyor. Tüm dünyada Orta Doğu ekonomik tarihi ve düşünü üzerinde çalışmalarıyla bilinen Prof. Timur Kuran’ın sürmekte olan ana projesi Ortadoğu’nun demokratikleşme sürecine geç başlamasında geleneksel ekonomik kurumların ve İslam hukukunun rolleri üzerine kapsamlı bir çalışma. Kuran’ın başlıca yapıtları arasında “Yalanla Yaşamak: Tercih çarpıtmasının toplumsal sonuçları” , “İslam’ın ekonomik yüzleri” ve” Yollar ayrılırken; Ortadoğu’nun geri kalma sürecinde İslam hukukunun rolleri” isimlerini taşıyor.
MERUH CELASUN ÖDÜLLERİ
Merih Celasun adına, bu yıl konusu nüfus olan ödüllü makale yarışmasını ise ODTÜ’den Murat Kırdar ve Meltem Dayıoğlu ile Hacettepe üniversite’nden İsmet Koç’un “Zorunlu eğitimin adölesan kadınların evlilik ve doğurganlık davranışları üzerindeki etkisi” adlı çalışması kazandı.
“Celasun ailesi” adına verilen ödül ise Hacettep Üniversitesi’nden Aykut Attar’ın “Türkiye’de büyüme ve demografi: İktisadi tarih doğum yanlısı söyleme karşı” başlıklı makalesine verildi. Çalışmada özet olarak “doğum yanlısı söylemin, yakın gelecekte Türkiye halkını daha çok çocuk yapmaya ikna edecek kadar güçlü olabildiğinde dahi, herhangi bir iktisadı anlamlılığının bulunmadığı” tespitine yer verildi.
Ödüllerin sunumu bugün TEPAV’da yapılacak.
Hem çok iyi bir iktisatçı, hem çok iyi bir insan olarak bilinen, bir çok önemli öğrenci yetiştirmiş Merih Celasun Hoca’ya yakışır bir anma etkinliği...
Paylaş