PİYASALARIN pek taktığı yok ama, IMF Heyetinin hala Washington’a dönmemesi, o kadar da hayra alamet bir şey değil. Buradan yola çıkıp, IMF’le ilişkilerin kesileceği tahmininde bulunmak, elbette ki, çok aşırı bir yorum olur ama bazı sıkıntıların yaşandığı da ortada.
IMF Ankara Bürosundan aldığımız bilgiye göre; Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp’ın bugün bir açıklama yapması bekleniyor. Bu açıklama, Heyetin artık ABD’ye geri döneceği anlamına geliyor mu, o konuda emin değiliz.
Devlet Bakanı Ali Babacan başta olmak üzere ekonomi yöneticileri, geçtiğimiz hafta içerisinde IMF Heyetinin Washington’a geri döneceğini söylemişlerdi. Ancak Heyet geri dönmediği gibi, şimdiye kadar ne zaman döneceklerine ilişkin bir ses de çıkmadı. Umarız bugün IMF açıklama yapar da işlerin nasıl yürüdüğünü, ne zaman döneceklerini öğrenebiliriz.
Bizce TBMM’ye sunuldu ama 2006 yılı bütçe rakamlarının detaylarına ilişkin olarak hala IMF ile mutabakat sağlanamadı. Kısacası; 2006 bütçe tasarısında yeralan gelir ve gider kalemleri, Plan ve Bütçe Komisyonunda değişikliklere uğrarsa, kimse için sürpriz olmamalı.
Bilindiği gibi dün Gelirler Genel Müdür Vekili Osman Arıoğlu, bir açıklama yapıp, 2006 yılında vergi artışı olmayacağını, aksine indirimlere izin veren bir bütçe olduğunu söyledi.
Eğer hala IMF’le mutabakat sağlanamadı ise, nasıl bu kadar kesin konuşuluyor, ileride vergi artırımlarına gidildiği zaman ne denilecek, bilemiyoruz. (Ama daha önce de Bakan da bürokratlar da bir-kaç kez vergi artırmayacağız deyip, epeyce vergi artırdılar ama...)
Tahmin ettiğimiz kadarıyla, özellikle IMF tanımlı gelir ve gider kalemleri ile faiz dışı fazla hesaplamalarında biraz sıkıntı var. Zaten basit biçimde düşünüldüğünde, vergi artmazken, harcamalar bu kadar artıyorsa ve buna rağmen açık azalıyorsa, bu gelişmenin sadece büyüme ve faiz giderlerindeki tasarrufla açıklanması, pek mümkün gözükmüyor. Ya IMF yıllardır savunduğu görüşlerinden çark etti, özelleştirme gelirlerini, hatta Telsim satış gelirini bile bütçe geliri olarak yazılmasına artık razı oluyor, ya da karşılıklı hesaplar hala tutmuş değil. O takdirde Hükümet IMF’in onayını almadan bu bütçeyi açıkladı demektir ki bu da biraz zor.
Yani işin özü şu ki; Hükümet harcamalarını artırmaktan vazgeçmezse ve IMF kendi çizgisini devam ettirirse, gelirlerin yani vergilerin artırılması gerekebilir.
STOPAJDA TOP UNAKITAN’A GEÇTİ
IMF’le tartışması devam eden diğer konuların ise Hükümetin SSK ve Bağ-kur primlerine getirmek istediği af, hazırlanan vergi paketi, özelleştirme gelirlerinin durumu ile Hazine kağıdı ve hisse senetlerine getirilmek istenen stopaj uygulaması olduğunu tahmin ediyoruz.
IMF yıllardır direndiği prim aflarına bu kez ne diyecek bilmiyoruz ama Hükümet bu affı, şimdi de sosyal güvenlik açıklarının kapatılması için öne sürüyor. 2005 ve 2006 yıllarına ilişkin sosyal güvenlik açıklarına ayrılacak ödeneklerin hala tartışma konusu olduğunu tahmin ediyoruz.
Vergi paketi konusunda Maliye’nin mümkün olduğunca işi erteleme taraftarı olduğu da ortada.
Stopaj konusuna gelince... IMF Heyeti, yabancılardan gelen tepkiler üzerine bu uygulamanın nasıl olacağı, sermaye hareketlerini nasıl etkileyeceğini anlamaya çalışıyor.
Osman Arıoğlu’na dünkü toplantıda stopaj uygulamasının ertelenip ertelenmeyeceği sorulmuş, Arıoğlu’nun bu konuda topu ‘siyasi irade’ye atması ,bizce ilginç. Yeni stopaj sisteminin 1 Ocak’ta uygulamaya gireceğini, bütçedeki 2006, 2007 ve 2008 gelir tahminlerinde yeni menkul kıymet sisteminin baz alındığını kaydeden Arıoğlu, ‘Yeni stopaj uygulaması 1 Ocak’ta başlayacak mı?’ sorusunu da, ‘Evet, şu an ki gelişme bu. Bunun aksini ancak siyasi irade yapar’ yanıtını vermiş. Yani ‘Erteleme yapılacaksa buna Bakan karar verir’ demek istiyor.
Bu arada piyasalarda özellikle bütçe kalemlerine ve stopaj uygulamasına dönük, açıklamalara rağmen ,büyük bir boşluk söz konusu. Umarız IMF açıklaması bu belirsizliği biraz olsun giderir.