Paylaş
Not indirimleri hakkında, iktidardaki politikacılardan tepki görmeye alıştık. İlk tepkiler başladı ama bu hafta daha büyük tepkiler, daha yetkili ağızlardan “bize komplo kuruldu” demeçleri duyabiliriz. Bu tepkiler halk nezdinde belki etki yapıyordur ama piyasalarca önemi olmuyor, hatta güvensizliği artırıyor.
Bunun yerine iktidardakiler Fitch’in not indirirken yaptığı eleştirilere bakar, onları yanıtlar ve gereğini yaparlarsa, bence ülke için daha yararlı olacağı kesin.
Fitch’in not indirimi ile birlikte kredi notumuz BBB-’den BB+’ya çekildi ve Azerbaycan, Bahreyn ve Portekiz ile aynı düzeye geldi. Peki, not indiriminin gerekçesi ne derseniz; bence çok can alıcı noktalara işaret ediyor.
Öncelikli noktalardan biri Türkiye’nin büyümesinin ciddi biçimde düşmüş olması. 2016 3. çeyrek rakamının eksi görülmesinden sonra biraz toparlanma yaşanacağını ama eski hızına kavuşmasının, hem bozulan dengeler hem zayıf iç talep nedeniyle zor olacağına işaret ediyor. Bunda yanlış bir şey var mı?
Fitch’in üzerinde önemle durduğu bir nokta da “siyasi ve güvenlik alanındaki gelişmelerin ekonomik performansı ve kurumsal bağımsızlığı zayıflattığı” yönündeki saptaması. 15 Temmuz sonrası iş aleminde yaşananları, bir süre hiç iş yapılamadığını, hâlâ etkilerin sürdüğünü, zaten kısıtlı olan kurumsal kapasitelerin nasıl zayıfladığını, hep birlikte gördük ve yaşadık. Bürokrasinin en zayıf dönemini yaşadığımızı herkes kabul ediyor. Bu geçici olabilir mi derseniz; olağanüstü hal uygulamasının sürmesi, iktidarın referanduma bile bu ortamda gidilmesini istemesi, normalleşmede hala umut olmadığının bir kanıtı gibi.
DENGENİN ZAYIFLADIĞI SİSTEM
Fitch’in aynı çerçevede ileriye dönük ciddi bir kuşkusu daha metinde yer alıyor. İcracı Cumhurbaşkanlığı sisteminin getirilmesine dönük hareket başarılı olduğu takdirde “kontrol ve dengelerin zayıfladığı bir sistem”in geleceğine işaret ediyor. Yapılacak referandumla bize özgü başkanlık sisteminin getirilmesi girişimine karşı çıkmasının siyasi bir eleştiri olduğu sanılabilir ve iktidar yetkilileri bu noktayı dillerine dolayacaklardır. Ancak hep söylediğimiz gibi; bu değişiklik siyasi değil aynı zamanda ekonomik bir değişiklik. Yabancı yatırımcılar için hazırlanan bu rapor, muhataplara “Yatırım yaptığınız ülkede tek bir kişinin kararları geçerli olacak, sizin yatırımlarınız için de bu geçerli” demek istiyor. Örneğin mevcut sistemde Merkez Bankası bağımsızlığı ancak kağıt üzerinde kaldı, kağıt üzerinde de gidebilir, başka kimsenin söz hakkı kalmaz demek istiyor. Böyle bir sistem tehlikesine işaret etmek, ekonomik bir eleştiridir.
Fitch, tüm bunların Türkiye’nin yabancı sermayeye ihtiyaç duyan bir ekonomi olmasına rağmen, gelişmekte olan ülkelere fon akışının duracağı bir dönemde yaşandığına da işaret ediyor. Haklı değil mi?
Raporda yumuşak geçilen bazı eleştiriler var ki; bunlar yakın dönemin, bence önemli riskleri. Bankacılık sisteminin zayıflaması, yeniden yapılandırılan kredilerin hacminin artması ve hâlâ devam etmesi, bunun kırılganlıkları artıran bir gelişme olduğu gibi konular, bunlar arasında.
Kısacası; Fitch’in eleştirilerine kulak verip bir an önce harekete geçersek ekonomiyi belki kurtarabiliriz, yoksa bu notu bile çok ararız.
Paylaş