FED’den önceki gece gelen olumlu haber, piyasalara ilaç gibi geldi. Çünkü dün 30 Haziran’dı yani ikinci çeyrek bilançolarını kapatma dönemiydi.
İşte bu nedenle, bilanço dönemine de denk geldiği için, bizce piyasalar FED kararını olduğundan çok daha olumlu algılamak istediler ve rakamların düzeltilmesi için dışardan gelen bu haberi fırsat olarak kullandılar.
Bu arada, bankacılara "Neden Hazine kağıtlarındaki faizler fazla aşağı gelmedi?" diye sorduğumuzda, bir bankacıdan aldığımız samimi yanıt, "Haftaya Hazine ihalesi var o nedenle fazla düşmesi bankaların işine gelmez" oldu.
Yani, kuru aşağı çeken piyasa, önümüzdeki hafta beklenen yüksek faizden yararlanmak için, Hazine kağıtlarının ikinci el piyasadaki faiz oranlarının fazla inmesini istemedi.
Peki, Hazine önümüzdeki hafta piyasaların istediği kağıtları çıkaracak mı? Sanki, tam olmasa bile piyasaların ihtiyaçlarına uygun bir kağıt ihracı gelecekmiş gibi haberler geliyor ama belli de olmaz. Zaten doğru olan da Hazine’nin piyasanın istediği kağıdı değil, hem kendi çıkarına uyacak hem de piyasa ihtiyacına cevap verebilecek orta yolu bulmasıdır...
Dün bu yazı yazılırken Hazine’nin borçlanma programı açıklaması gelmemişti. Ancak nabız yokladığı "TL ödenip, döviz itfası olacak bir Hazine kağıdı"nın piyasalar tarafından kabul görmediğini biliyoruz. Yani bu tür bir kağıdı çıkaracağını sanmıyoruz. Hazine’nin açık pozisyon sıkıntısı çekilen dönemlerde ortaya atılacak bu enstrüman için neden nabız yokladığını, zaten baştan beri anlamamıştık.
Hazine’nin işi de bundan sonra zorlaşıyor. Çünkü bir yandan bozulan dengelerin yaratacağı tahribatı artırmamak zorundalar, bir yandan da piyasalarda oluşan zararın bir bölümünü karşılayabilecek bir borçlanma programına ihtiyaçları olacak.
Merkez Bankası geçtiğimiz hafta iyi bir sınav verdi, sıra Hazine’ye geldi. Merkez’in çektiği paraların bir bölümünü, geri dönüş zamanlarında Hazine’nin geri çekmesi bir zorunluluk. Yani Hazine’nin Merkez’e destek vermesi gerekecek.
Bu nedenle Hazine ihtiyacından fazlasını borçlanmak zorunda kalabilir. Bu durumu gören bankaların da, hazine kağıtlarından uğradıkları zararın bir bölümünü çıkarmak için, yüksek faizli yeni kağıtlara yüklenmeleri kaçınılmaz olacak. Yani Hazine’nin iyi bir denge tutturması gerekiyor ve işi bundan sonra çok daha hassas yönetmek zorunda.
BANKACILAR TATİL YAPACAK MI
Kısacası; bankacılar FED kararıyla ihtiyaç duydukları soluklanmayı dün biraz olsun yaşayabildiler. Böyle bir soluklanmaya ihtiyaçları vardı, çünkü bundan sonrasının çok zor olacağını görüyorlar. Yani kuvvet toplamaları gerekiyor.
Bankacılara "tatil yapabileceğinizi zannediyor musunuz?" diye sorduğumuzda, "Belki bir, en çok iki hafta" yanıtını alıyoruz. Tatil zamanlaması için şimdiki tahminleri "Temmuz sonu, Ağustos başı gibi" oluyor.
Çünkü FED kararı olumlu ama Ağustos ayında verilerin yeniden değerlendirileceği söyleniyor. Sadece FED olsa da iyi, çünkü içeride piyasaların dalgalanmasına neden olacak o kadar çok unsur var ki, bizim bankacıları ABD’li meslektaşlarından ayıran da zaten bu...
Hükümetin piyasadaki gelişmeleri, alınan önlemlerin doğuracağı sonuçları hala tam olarak algılamadığından şüpheleniyorduk. Tahminimiz doğrulanıyor. Başbakan yüzde 6.3’luk ilk büyüme rakamına bakıp, "Yıl sonu büyüme hedeflerine ulaşacağımız görülüyor" demiş. Alınan önlemlerin bu haliyle bile daha fazla yavaşlama sonucu doğuracağı, artı olarak bundan sonra yeni tedbirlerin de gelebileceğini, ya görmüyorlar ya da görmek istemiyorlar.
Aynı Hükümet, AB ile ilişkilerde yaşanan sıkıntı şu anda piyasalara fazla etki etmediği için bundan sonra da etmeyeceğini, sonbahardan itibaren siyasi gerilimin çok daha fazla artacağını ve bütün bunların piyasaya yeni dalgalar olarak yansıyacağını da görmüyor herhalde.
Bundan sonra işimiz zaten zor, Hükümet bu tavrıyla işimizi daha da zorlaştıracak gibi...