Paylaş
Bu kapsamda yabancı sermaye yatırımı çekmeye çalışıyor ama öte yandan da enflasyon başta olmak üzere ekonomik dengelerde alarm işaretleri artıyor.
Hükümet enflasyonla mücadelede kararlı tutum takınmadığı için giderek yükselen enflasyon oranlarının, bu yıl içinde yeniden çift haneye çıkmasından endişe ediliyor. Harcama artırıcı seçim vaatlerinin yerine getirilmesi nedeniyle artacak içtalep ve kurlardaki artış, çift haneli enflasyon korkusunu besliyor. Enflasyona karşı acil olarak kararlı tutum takınılmaması halinde, Eylem Planı’na sözde destek bulunsa bile, bu çabaların boşa gidebileceğini söyleyebiliriz.
Çünkü makro dengelerin bozulduğu bir ülkeye, nasıl bir imkan sunarsanız sunun, yabancının doğrudan yatırımı zorlaşırken, çarkları döndürmek için gereken kısa vadeli sermayenin bile durması söz konusu olabilir. Dolayısıyla büyüme oranlarının beklenenin altında kalıp, ülke cazibesinin iyice azalmasına yol açılabilir.
İşte bu nedenle enflasyonla mücadelenin yeniden canlandırılması gerekiyor. Ama bırakın Hükümetin bu yönde adım atmayışını, Merkez Bankası bile, asli görevi olmasına rağmen, bu konuda hareketsiz kalmaya devam ediyor. Bu durum Merkez Bankası bağımsızlığını tartışmalı hale getirdiği için, para politikalarına olan güveni daha da zedeliyor.
Bu konuda uluslararası kurumlardan gelen tepkiler ve eleştiriler de artmaya başladı. Uluslararası banka analizlerinde artık sürekli hale gelen enflasyon eleştirilerinin bir benzeri, dün Türkiye Notu açıklayan Dünya Bankası’ndan da geldi. TL’nin değer kaybının enflasyonu ateşlediğinin altı çizilen Dünya Bankası Notu’nda, “Aralık ayında 12 aylık çekirdek enflasyon yüzde 9.5’e yükselirken, çekirdek enflasyon momentumu yüzde 10.5’in üzerinde kalmıştır.
Önümüzdeki dönemde, 1 Ocak’tan itibaren asgari ücrette yapılan yüzde 30’luk artışın, 2016 yılında enflasyonu hedef bandının üzerinde tutması olasıdır” deniyor.
FAİZDE SADECE ÜST BANT İNDİRİLİRSE
Bu tartışmalar içinde, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) bugün yılın ilk toplantısını yapacak. Piyasadaki beklentiler; Merkez Bankası yönetiminin daha önceki söylemi doğrultusunda, volatilite çok arttığı için, faizde yine hareketsiz kalınacağı yönünde. Yani Merkez Bankası’nın bu ayı da, FED faiz artışları başlaması ve yüksek enflasyona rağmen, yine faizde artış kararı vermeden geçireceği tahmin ediliyor.
Bazı piyasa oyuncuları, bugünkü toplantıda faiz kararı çıkmasa da, açıklama metninde enflasyon konusunda daha kuvvetli vurguların yer almasının piyasalara güven açısından önemli olacağını söylüyorlar.
Bunun yanında Merkez Bankası’nın faiz bantının alt sınırını yükseltmeden, üst sınırda bir miktar indirimi deneyebileceğini söyleyenler de var. Çekirdek enflasyon bu kadar yükselmişken, piyasalar üst banta dokunulmadan alt sınırın yükseltilmesi gerektiğini belirtirken, Merkez Bankası’nın sadece üst bantı düşürmesinin piyasalarda ciddi tepki göreceği belirtiliyor. Hareketsiz kalıp PPK açıklamasında enflasyon vurgusunu bile artırma gereği duymazsa, yine bir miktar tepki olacağı tahmin ediliyor.
Özetle, toplumdaki genel kayıtsızlık gibi, piyasaların da Merkez Bankası’nın hareketsiz kalışını kanıksadığını görüyoruz. Gerekeni yapmasına değil artık çok kötü bir şey yapmamasına bakar noktaya geldiler.
Bu birikimin sonu ne olacak, nereye kadar sürecek, yaşayıp göreceğiz...
Paylaş