Ekonomide yeni tercihler belli oluyor

BİNALİ Yıldırım Başbakanlığında kurulacak yeni AKP Hükümeti, siyasi açıdan yeni bir dönemi işaret etmesinin yanında, bundan sonra izlenecek ekonomi politikaları açısından da büyük bir dikkatle izleniyor.

Haberin Devamı

Yıldırım’ın yatırımcı bir bakanlıktan gelmesi ve Cumhurbaşkanı’na yakınlığının ekonomi politikalarında değişikliğe yol açıp açmayacağı merak ediliyor.


Bu hafta içinde belli olması beklenen ekonomiden sorumlu yeni bakanlar ve kısa sürede bürokraside yapılacak değişiklikler, yeni dönemdeki ekonomik tercihler açısından ciddi işaretler olarak görülecek.


Yine önümüzdeki hafta yeni Merkez Bankası yönetiminin vereceği faiz kararı da, yeni ekonomi tercihler açısından önemli gösterge olacak. Kurların hızla
arttığı bir dönem yaşanırken Merkez Bankası’nın, geçen ayki gibi, 0.50 puanlık tavan faiz indirimi yapması riskli olarak görülmeye başladı.


AKP Hükümetlerinde şimdiye kadar küresel ekonomik gelişmelere göre davranmaya çalışan, makro dengeler bozulmaya başladığında frene basarak durumu kontrol eden, çağdaş ekonomik kuram ve uygulamalara paralel davranan bir ekonomi kadrosu oldu. Davutoğlu Hükümetinde Babacan’ın yerine gelen Mehmet Şimşek de, en azından söylemleriyle, bu algıyı devam ettirdi.

Haberin Devamı


Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarının uzun süredir para politikasında gevşemeden yana olduğunu, bu yolla yatırımların yeniden hızlandırılmasını istediğini, eskilerin hızlandırılması yanında yeni büyük altyapı yatırımlarına girilip, konut sektöründeki mevcut yapının korunmasını istediğini, bu anlayışın aksine alınacak kararları engellediğini biliyoruz. Yıldırım’ın da özellikle son bakanlık döneminde yatırımların frenlenmesinden yakındığı açık.


İşte yeni kabinede özellikle ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığına kimin geleceği, yeni dönem ekonomi politikalarında hangi anlayışın hayata geçirileceği konusunda önemli bir işaret olacak.


Bence öne çıkan iki isimden biri olan Berat Albayrak’ın bu göreve gelmesi halinde, daha önceki gazete yazılarındaki görüşlerini hayata geçirirse, faizlerin hızla indirileceği, bu yolla yatırımların yeniden hızlanmasına çalışılacağı bir dönem olacak diyebiliriz. Bu kapsamda Babacan ve ekibinin küresel gelişmelere paralel, tedbirli yönetim anlayışı, yerini, “yerli ve milli” adı verilerek, agresif kalkınmacı anlayışa bırakabilir. Bu küresel ortamda kurların daha hızlanmasına, enflasyonda artışa yol açabilecek bir ekonomik tercihin, makro dengeler üzerindeki sonuçlarını kısa sürede almaya başlayabiliriz.

Haberin Devamı


MERKEZ BANKASI’NIN TAVRI


Mehmet Şimşek’in olmaması halinde bence ikinci şanslı isim olan Cevdet Yılmaz’ın bu göreve getirilmesi halinde ise tercihlerde, kendi görüşü olmasa da, yine Cumhurbaşkanı ve Başbakanın ekonomik anlayışının hayata geçirileceği bir dönem olacaktır.


Bu noktada Maliye Bakanının mali disiplin adına takınacağı tutum kilit olacak.


Bununla birlikte Merkez Bankası’nın kararı piyasalar açısından yine kritik öneme sahip. Hükümete bağımlı davranması halinde, bu ay da tüm olumsuz koşullara rağmen 0.50 puanlık indirim devam edecek diyebiliriz. Bu küresel süreçte, çekirdek enflasyon bu kadar yüksekken aslında faiz indirimi yapılmaması gerektiği, 0.25’lik bir indirimin ise nispeten temkinli tutum olarak algılanabileceği kaydediliyor. 0.50 puanlık indirim ise yeni Merkez Bankası Başkanı’na bağımsız karar alma konusunda eksi bir puan olacak. Bunun da ötesinde böyle bir karar, Başbakan Yardımcılığına getirilecek isimle birlikte, ekonomik tercihlerde hızlı değişiklik sinyali olarak algılanabilir.

Haberin Devamı


Ekonomide yeni anlayışın hakim olacağı algısı piyasalarda tedirginliğin büyümesine neden olabilir.


Yazarın Tüm Yazıları