Paylaş
Bu tedbirler için Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın takdimi ve belki de gönlümüzden öyle geçtiği için, “yapısal tedbirler” diyorduk ama sonuncusu da açıklandıktan sonra gördük ki; hiç de öyle değil. Bu tedbirlere yapısal tedbir demek, gerçek yapısal tedbir kavramının içini boşaltmak olacak. Umduğumuz gibi; mevcut tıkanıkları aşacak, ekonomiye yeni yön vererek, küreselleşmeye uyumu artırıp halkın refahını yükseltecek, çağdaş kurumsallaşmış ekonomi kurmak için atılan adımlar değil. O nedenle artık yapısal tedbir demeyeceğiz.
Başta 1000 tedbir olacak derken tedbir sayısının 1400’e yaklaşması zaten iyi düşünülüp dizayn edilmiş, çalışılmış bir paket olmadığını ortaya koydu. Demek ki biraz daha gecikseler, tedbir sayısı 2 bini rahatlıkla bulacaktı.
Baştan inşaat sektörü yerine reel sektöre kaynak artırımını artırmak, kayıtdışı ve yolsuzlukla mücadele gibi temel alanlarda yapılacağı söylenenler pakette yer almadı. Bu bile ne kadar ciddiyetsiz bir paket olduğunu ortaya koyan bir unsur. Yanısıra geçen süre içinde herkesin bir yanından pakete müdahale ettiği, yaklaşan seçim nedeniyle popülist vaatlerin de pakete dahil edildiğini gördük ki bu işin amacından iyice saptığını ortaya koyan bir başka tabloyu ortaya koydu.
Önceki gece müteahhitlerle toplanan Başbakan Davutoğlu, konut alımında yüzde 15 devlet desteği gibi bir tedbir açıkladı. Dün son proje toplantısında soru üzerine konu açıldı ki; hiç de sunulduğu gibi değil, sadece yeni evlilere ilk ev için, o da 5 yıl bankada konut için para biriktirdiği zaman bu destek verilecek. Bence konut için Cumhurbaşkanını tatmin etmek, bu arada tasarrufları artırma adına pakete sonradan dahil edilmiş bir tedbir ortaya çıktı. Seçim öncesi destekleme alımı, esnafa ucuz kredi gibi kullanılacak bir tedbir oldu.
Toplantıda Davutoğlu’na sorulunca “Şimdi bu toplantıya geçmeden içeride konuştuk, 5 yıldan kısa sürede ev alınırsa aşamalı bir şey olsun dedik” diyerek, 3 yılda çekilirse yüzde 10, 4 yılda çekilirse yüzde 12 destek olabilir, bu rakamlar değişebilir” dedi. Yani detayı daha önce düşünülmeden popülizm olsun diye bir tedbiri bu paket içine alelacele koydukları böylece ortaya çıkmış oldu.
Babacan bunu istememiştir ama sonuç yararlı değil aksine zararlı olabilir.
İNTERNET DÜZENLEMELERİ YABANCIYA ‘GELME’ DİYOR
Özetle; açıklanan tedbirler Türkiye ekonomisinin önünü açacak gibi değil. Türkiye’nin yabancı doğrudan yatırıma ihtiyacı var ve bu tedbirlerle yabancıları çekmek mümkün değil. Aksine, AB raporlarında da yer alıyor; sırf hukuki sakıncalar nedeniyle Türkiye’ye 30 milyar dolar eksik yatırım geliyor.
Şu sıralar gündemde olan internet kısıtlamasına ilişkin torba yasa maddeleri ve komisyonda olan “kişisel verilerin korunması” tasarısı, yabancıların büyük tepkisine neden oluyor. İnternet kısıtlamasının Anayasa Mahkemesi’nden dönen yasadan daha kapsamlı ve sakıncalı olduğu, idarenin sübjektif kararıyla yayın yasağı getirilmesi, sonra mahkeme bozsa bile bunun yok olacağı belirtilerek, ifade özgürlüğüne tümüyle ters olduğu açıkça ortaya konuyor. Yanısıra kişisel verilerin korunmasında, yabancıları da kapsayan hapis cezalarının yer alması “Google’ın yönetimindekileri bile hapse atacak madde” olarak yorumlanıyor.
Çok açık ki; vizyon yok, teknik değil ideolojik tavır had safhada, küreselleşmeye uyum çabası yok, yapılanlar hep günü kurtarmak için.
Paylaş