Paylaş
ABD Ticaret Bakanlığı Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’dan sorumlu Bakan Yardımcısı Michael A. Lally geçen hafta Türkiye’de bir dizi görüşmede bulundu. Bu hafta başında ABD’ye dönmeden önce ziyaretleri hakkında görüşme imkanı bulduk. Kendisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington’da yatırımcılarla yapacağı toplantıya katılmak üzere ülkesine döndü. Lally, Türkiye ile ABD arasındaki son siyasi gündem maddelerine ve ABD’nin örneğin İran’la ilişkileri gibi siyasi konulara girmekten kaçınırken, sadece Türkiye ile ikili ticaret ve işbirliği imkanlarına odaklanmak istediğini söyledi. 20 milyar dolara çıkarılan ticaret hacminin bunun çok üstüne çıkabileceğini kaydeden Lally, tarım, ilaç, fikri mülkiyet hakları ve kamu alımlarındaki politikalarda sağlanacak gelişmelerle daha derin ilişkiler kurulabileceğini kaydetti. Lally’nin sorularımızı verdiği yanıtlar şöyle:
Görüşmeleriniz hakkında genel bir çerçeve çizer misiniz?
- Türkiye ziyaretimin nedeni Amerika ve Türkiye arasındaki ekonomik bağlara yeni bir soluk katmak. Bildiğiniz gibi, 18 milyar dolar hacminde bir ticaret ilişkimiz var. Biz bunu büyütmek ve Amerika ile Türkiye arasında daha fazla sayıda ortaklıklar oluşturmak istiyoruz. Şu noktayı hatırlatmak isterim ki, Türkiye’de 1400’ü aşkın Amerikan şirketi bulunuyor. Bu şirketler 60 bin Türk’e istihdam sağlıyor. Geçtiğimiz yıl, Türkiye’nin ABD’ye olan ihracatı yeni bir rekora ulaşarak 8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Bizler bu alanda daha fazla fırsatın olduğunu görüyoruz.
Türkiye’de sınai mülkiyet hakları kanunu hazırlandı, fikri mülkiyette gelişmeler var. ABD’li şirketlerin bu konuda talepleri vardı. Bu düzenlemeler ilişkilerin geliştirilmesine imkan verecek mi?
- Amerikan-Türk iş ortaklıkları için daha fazla geliştirebileceğimizi düşündüğümüz alanlarla ilgili olarak, Türk hükümeti ve özel sektörümüzle çok etkin bir diyalog içindeyiz. Ticaret ve yatırımın artması konusunda özel sektörün görüşünü anlamak için TOBB ile, İstanbul’da bulunan Amerikan Ticaret Odası ile çok yakın şekilde çalışıyoruz. Daha spesifik olarak, ABD Ticaret Bakanı Sayın Pritzker’ın Eylül 2014’teki ziyareti kapsamında, Amerikan ve Türk özel sektörüyle son derece iyi geçen görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerde, iş ilişkilerimizi gerçek anlamda geliştirebileceğimiz yirmiden fazla alanı ele aldık.
Özellikle tarım, ilaç sektörü, kamu satın alımları ve fikri mülkiyet hakları alanlarında politika konusunda biraz destek ve gelişmeyle, ülkelerimiz arasında ticaret ve yatırımın artması için çok daha güçlü bir temel sağlanabileceğini görüyoruz.
Son olarak, önümüzdeki bahar aylarında, Amerikan ve Türk özel sektörlerinden yaklaşık on veya on ikişer temsilcinin bir araya gelerek bu konulardan bazılarını ele alacağı, Türkiye-ABD İş Konseyi toplantısını düzenleyeceğiz.
Elbette, Cumhurbaşkanınızın Washington’a gerçekleştireceği ziyareti de sabırsızlıkla bekliyoruz. Kendisi orada, çeşitli üst düzey görüşmelerin yanı sıra, ilişkilerimizi daha da geliştirmek için neler yapılabileceği hakkında kendi görüşlerini aktarmak isteyecek Amerikan şirketlerinden üst düzey yöneticilerle de verimli görüşmelerde bulunacak.
AKILLI ULAŞIM VE SİBER
ABD’li şirketlerin yeni somut projeleri söz konusu mu?
- Daha önce de belirttiğim gibi, Türkiye’de 1400’ü aşkın Amerikan şirketi bulunuyor ve bu şirketler buradaki fırsatlara ilişkin kendi yaptıkları değerlendirmelere göre yatırım kararlarını kendi başlarına veriyorlar. Geçtiğimiz iki veya üç yıl içinde havacılık ve savunma, yenilenebilir enerji ve sağlık teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren yaklaşık elli Amerikan şirketini getirmeyi başardık. Bunun sonucu olarak Türk ve Amerikan firmaları arasında 50 milyon doları aşkın tutarda iş sözleşmeleri imzalandı. Bu yıl içinde ise önümüzdeki dönemde ulaşımda teknolojiden yararlanan akıllı ulaşım sistemleri ve siber güvenlik alanlarında etkin olan Amerikan şirketlerinin katılacağı ticaret misyonları düzenlemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Toplamda 20 ila 30 civarında Amerikan firmasını Türk ortaklarla görüşmelerde bulunmak üzere Türkiye’ye getireceğiz.
Türkiye yeni dönemde daha çok teknoloji transferi yapabileceği yatırımlar istiyor. Böyle bir şeye imkan görüyor musunuz?
- Amerikan ve Türk şirketlerinin birbirlerini çok güzel bir şekilde tamamladıklarını düşünüyorum. Çünkü iki taraf da farklı güçlere sahip. Örneğin, Türk şirketlerinin girişimcilik ruhu yüksek; satış ve pazarlama konusunda mükemmeller ve bölgede muazzam bir deneyimleri var. Herhangi bir yere hızlı bir şekilde ulaşıp, orada iş ilişkileri geliştirebiliyorlar. Bu konuda ünlüler. Amerikan tarafına gelecek olursak, bildiğiniz gibi, teknolojimiz ve finansal gücümüz Türk şirketlerinin uluslararası ortamda rekabetçi olmalarında gerçek bir rol üstlenebilir. Bunu, TAI ile birlikte yürüttüğümüz F-35 projesinin de dahil olduğu, birlikte gerçekleştirdiğimiz bazı projelerde görebilirsiniz. Bunu, Türk Genel Maksat Helikopter projesi ile Türk sanayisi ve Sikorsy şirketi arasındaki ortaklıkta da görüyoruz. Son olarak, sağlık hizmetleri alanında görebiliyoruz. Türkiye’de kamu ve özel sektör ortaklığıyla inşa edilen yeni hastaneler, sağlık alanındaki yeni Amerikan teknolojisiyle kuruluyor.
TÜRKİYE ÜZERİNDEN ÜÇÜNCÜ PAZARLARI
Irak ve Suriye’de normalleşme başladığında ABD’li sermayenin Türkiye’de, bölgeye dönük şirket alımları ve işbirlikleri artar beklentisi var? Siz ne düşünüyorsunuz?
- ABD ve Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımlar konusunda yaptıklarımıza odaklanmak istediğimi söyleyebilirim. Bu çerçevede kalmak istiyorum. Fakat şunu söyleyebilirim ki, bu firmaları üçüncü pazarlara taşımak amacıyla, Türk firmaları ve Türkiye’de kurulu Amerikan firmalarıyla yakın ortaklık içindeyiz. Buradaki ABD Büyükelçiliği içinde faaliyet gösteren Ticaret Ataşeliği; Türkiye’de, ve Kafkaslar ile Orta Asya’yı da kapsayan, bölgedeki diğer yerlerde Amerikan ve Türk ortaklıklarını teşvik etmek için etkin olarak çalışıyor. Sadece geçtiğimiz hafta Türkiye’de bulunan yedi Amerikan şirketini Özbekistan’a götürdük. Türkiye’deki Amerikan şirketlerini de —yani Türkiye’de kurulu Amerikan şirketleri de Türk şirketleri oluyor. Sadece geçtiğimiz kasım ayında, Türkiye’den on yedi şirketi yeni ortaklar bulmaları amacıyla Azerbaycan’a götürdük. Stratejimiz şu şekilde; Türkiye bölgede farklı fırsatlar elde etme, ticaret ve yatırımı artırma ve ekonomik büyüme açısından mükemmel bir platform.
TTIP POLİTİKALARDA GELİŞMEYE BAĞLI
Gündemde TTIP anlaşması var. Türkiye AB ile gümrük birliği anlaşmasını yenilerken özel bir madde koyup, ABD ile ticarette AB haklarından yararlanmak istiyor. ABD bu konuda ne düşünüyor?
- Çabalarımızın genelinde bakacak olursak, ABD ile Türkiye arasında güçlü, derin ve canlı bir ortaklığı güçlü bir şekilde destekliyoruz. Avrupalı ortaklarımızla görüşmelerimizin devam ettiğini söyleyebilirim. Sadece birkaç hafta önce görüşmelerin 12’nci turunu tamamladık ve bu yıl içinde bu görüşmeleri sürdüreceğiz. Dönemin Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2013 yılının Mayıs ayında Washington’a gerçekleştirmiş olduğu ziyarette de duyurulduğu gibi, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı bağlamında neler yaptığımızla ilgili Türk tarafını bilgilendiren, yüksek düzeyli bir istişare grubumuz var. Fakat tarım, ilaç sektörü, fikri mülkiyet hakları ve kamu satın alımları alanlarında politikalarda gelişme kaydetmeyi sürdürebildiğimiz takdirde, bu Türkiye ile daha derin ve geniş bir ticaret ilişkimiz olmasını sağlar.
GERMENCİK'E DESTEĞİMİZİ ARTTIRDIK
Enerji konusunda gelişme var mı?
- Enerji konusu, Türkiye ile odaklandığımız temel alanlardan biri. Çünkü yenilenebilir enerji alanında, enerji verimliliği konusunda ve, akıllı ölçümleme diye tabir ettiğimiz, dijital teknolojinin enerji ölçümü ve tasarrufu için kullanıldığı alanda pek çok fırsatın olduğunu düşünüyoruz. Bir örnek vermek gerekirse, ABD Ticaret ve Kalkınma Ajansı birkaç yıl önce İzmir yakınlarında bulunan Germencik’te bir jeotermal enerji projesine maddi destek sağladı. Bu proje o kadar başarılı oldu ki, şu an sadece Germencik-1 değil, aynı zamanda jeotermal bölgede 50 Megawatt güç üreten Germencik-2 de kurulmuş durumda.
AİLEMLE TATİLE YİNE TÜRKİYE'YE GELECEĞİM
MICHAEL Lally görüşmemize başlarken, sözlerine terör olayları nedeniyle üzüntüsünü dile getirerek başladı. 4 yıl Türkiye’de Ticaret Müşaviri olarak görev yaptığını, Türkiye’ye kendine çok yakın hissettiğini ve bu olayların kendisini fazlasıyla üzdüğünü söyledi. Söyleşinin bitiminde ise konu yine aynı yere geldi ve kendisinin ailesinin burada çok iyi dostluklar kurduklarını, bu dostlukların devam ettiğini söyledi. Tatile Türkiye’ye gelmeye devam ettiğini kaydeden Lally’e “Terör nedeniyle çekingenlik var, bu yıl da gelecek misiniz?” diye sorduğumda, “Evet ailemle birlikte bu yıl yine Türkiye’ye geleceğim” yanıtını verdi.
Paylaş