Demokrasi olmadan kalkınma olmaz

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 10. Kalkınma Planı’nı anlatırken, “demokrasi olmadan kalkınma olamayacağı” üzerinde defalarca durdu.

Haberin Devamı

Bu kapsamda mutlaka demokratik standartların yükseltilmesi gerektiğini vurguladı.
İzmir İktisat Kongresi’nin son gününde Bakan Yılmaz, daha önce açıkladıkları, kamuoyunda fazla yer tutmayan 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma Planı hakkında detay bilgi verdi. Önemli hedeflere yer verilen, izleme komitesi gibi yeni araçlarla artık hedeflerin uygulamasının da takip edileceği bir plan olmuş.
Bakan Yılmaz, 2023 hedeflerinin ayağı olan Plana ilişkin olarak, bilgi toplumu olmayı hedefleyen anlayışa sahip olmamız gerektiğini, özgürlüklerin olduğu, adaletin tam anlamıyla sağlandığı bir toplumda teknoloji üretimi gerçekleştirilip, bu yolla bilgi toplumu olunabileceğini kaydetti. “Türkiye değişim ve reform iradesini devam ettirmek zorunda” diyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, 10. Planın da bu anlayış içinde, bir reform programı olarak görülebileceğini söyledi.
Planın uygulanabilmesi için sahiplenilmesi gerektiğini, bürokrasi kadar toplumun da sahiplenmesinin önemli olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, bunun için çalışacaklarını da söyledi. Planın temel amaçları arasında ülkenin büyüme performansını daha yüksek, istikrarlı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak, ülkenin yüksek gelir grubu ülkelere arasına girmesini sağlamak, gerekli yapısal dönüşümleri gerçekleştirmek ve gelir dağılımını iyileştirerek toplumsal refahı yaygınlaştırmak ilkeleri yer aldı.
Bakan Yılmaz ilk kez bu planla birlikte 25 adet öncelikli dönüşüm programı saptandığını, bu programların yakında mali boyutu ve tedbirlerini içeren Yüksek Planlama Kurulu (YPK) kararıyla uygulamaya geçirileceğini de söyledi. Bu programlar; öncelikli alanlarda temel yapısal sorunlara çözüm olabilecek, dönüşüm sürecine katkıda bulunabilecek, hedefleri belirgin ve birden çok alanı kesen programlar olarak saptanmış.
10. Planı önümüzdeki günlerde daha detaylı yazmaya çalışacağım.

KONGRE’DEKİ KATILIMCILAR

Bakan Yılmaz’ın demokrasi ve kalkınma ilişkisine bu kadar vurgu yapması memnuniyet vericiydi. Aslında Cumhurbaşkanı Gül de Kongre’nin açılışında yaptığı konuşmada benzer görüşlere yer vermişti.
Buradan yola çıkarak, hükümetin sürekli demokrasi üzerinde durup da, uygulamaların buna aykırı olduğunu gerçekten mi görmediklerini, demokrasi tanımlarının mı farklı olduğunu yoksa “bilerek demokrasi deyip antidemokratik davranma gibi bir tercihleri” mi olduğunu, giderek daha çok merak ettiğimi söylemeliyim.
Tamamlanan 5. İzmir İktisat Kongresi için çok şey söylenebilir ama belli ki düzenleyiciler samimi olarak sorunların tartışılması için ortam planlamışlar. Türkiye’nin uluslar arası alanda kabul gören, önemli çalışmalara imza atmış önemli iktisatçılarının bir bölümü de Kongre’de idi, sunumlar yapan da oldu. Ancak bunun yanında adı duyulmamış üniversitelerden çok sayıda elemanın davet edilip, bazılarına sunum bile yaptırılması da dikkat çekiciydi. Sadece akademik seviyeyi değil, vurgu yapılan demokrasinin seviyesini de düşüren, oturumlarda yapılan eleştirilere karşı söz alıp, “Kamu parasıyla buraya gelip hükümeti eleştiremezsiniz” diyen, bu yolla baskı kurmaya çalışan, Profesör ünvanlı kişiler bile vardı.
Belki Kongre’yi düzenleyenlerin bile ismini duymadıkları, siyasi kanallarla araya sızan, hem de “üniversal” kurum olması gereken üniversite kimliğiyle davetli parti militanları… Demokrasi denince asgari koşul olan ifade ve fikir özgürlüğüne bile dayanamayan militanlarla, ülkenin ekonomik ve sosyal geleceği adına yapılan tartışmalar, “demokrasi ve kalkınma” birlikteliğine de katkı yapamaz. Umarım benim tahminim doğrudur da; militanlar Kongre’ye bilinçli davet edilmemiştir.

Yazarın Tüm Yazıları