Daha fazla bozulmayı küresel iklim frenliyor

TÜRKİYE her açıdan çok zor günlerden geçiyor.

Haberin Devamı

Ankara’da yaşayan bir gazeteci olarak, terör belasının şehrin her noktasına sindiğini, yüzü gülen kimseye artık rastlanılamadığını söyleyebilirim. Tabi ki ülkenin her yanında aynı acı paylaşılıyor ama 5 ayda üçüncü felaketin yaşanması, herkesin yakınları ve tanıdıklarının heran bulunma ihtimali olan yerlerde meydana gelen patlamalar, doğrudan olmasa da dolaylı biçimde bombalamalarda ölen bir tanıdığa rastlamaları, Ankara’da yaşayan halkın enerjisini tüketmiş durumda.


“Terörün istediği bu” ya da “buna rağmen birlik içinde dik durmak zorundayız” gibi sözlerde haklılık payı olabilir ama böylesine bir ortamda insanların bir şey olmamış gibi davranmalarını beklemek imkansız. İnsanları bu ruh haline sokan hataların, hata yapan yöneticilerin sorgulanmasının “dik durmamız lazım” bahaneleri ile savsaklanmaya çalışılması ise belli ki durumun devamını sağlıyor.
Böyle bir ortamda bir Ankaralı olarak yazı yazmanın, hele ki ekonomi içinde kalmaya çalışmanın ne kadar zor olduğunu, umarım anlarsınız.
Yaşananlara ekonomik sonuçları açısından baktığımızda, günlük piyasa hareketlerinde çok etkili olmadığını söylemek gerek. Piyasalar bu tür terör hareketlerine, çok büyük bir sonuç doğmadığı takdirde fazla tepki vermiyor. Ancak daha büyük siyasi gelişmeleri satın alma havasında. Bunun en önemli nedeni ise küresel iklimin olumlu seyretmesi. Küresel ortamdan yararlanarak, artık yılın tümüne yayamayacaklarını gördükleri iyileşmeyi satın alıp, karlarını maksimize etme kaygısı içindeler. Esen havayı atlamama isteği terör olaylarından fazla etkilenmelerini engelliyor.
Yaşadığımız terörün piyasada kısa vadede etkisi görülmezken, ileriye dönük riskleri biriktirdiği, yani tüm bunların ileride satın alınacak olumsuzlukların içinde yer alacağını söylemek gerek. İçeride ve dışarıdaki piyasa oyuncuları gelinen bu noktada iç ve dış politika hatalarının büyük payı olduğunu da, bu gidişle çok daha büyük travmaların bizi beklediğini de görüyorlar. İleriye dönük kaygıları büyüyor, bozulan beklentiler bir gün satın alınacak ama şimdi değil..

 

Haberin Devamı

EKONOMİK SONUÇLAR

 

Haberin Devamı


Amerika Merkez Bankası (FED) bugün mart ayı toplantısına başlıyor ve piyasalardaki beklenti, bu ay faiz artırımını pas geçeceği yönünde. Ancak haziranda faiz artışı yapacağı, bu yıl 2 kez artırıma gideceği beklentisinin ağırlıkta olduğunu söylemek gerek. Bir başka deyişle FED’in büyük etkisi nedeniyle esen olumlu rüzgarın, birkaç ay sonra kesilme ihtimali çok yüksek. Zaten piyasalar da, FED’in bu noktadan sonra faiz artışlarına daha fazla direnemeyeceğini, dolayısıyla küresel rüzgarın tersine dönmesinin kesin olduğunu, sadece zamanlamaya baktığını biliyorlar.
Piyasa hareketlerinin dışında terör olaylarının ekonomiye etkisini görmek için belli ki o kadar uzun süre beklememiz gerekmeyecek. Uluslararası banka analizlerinde şimdiden “Türkiye için 2016’nın geçen yıldan daha zor geçeceği” söylenmeye başladı. En somut etki turizmde görülmeye başladı. Turizm gelirlerindeki keskin düşüşlerin içeride kredi piyasasını olumsuz etkilemesi, bunun ötesinde büyümenin daralması ve cari açığın artışına yol açması ilk beklenen sonuçlar.


Terörün kaynaklandığı iklimde büyük payı olan yöneticilerin, ekonomide yapmaya çalıştıklarından, bu ortamda hiçbir sonuç elde edemeyeceklerini artık görmeleri gerek. Sonuç alınsa ne olacak, bu kadar yaşam pahasına değer mi?
Her şeyin ötesinde huzur ve barışın olmadığı, halkın moralinin bu kadar bozulduğu bir ülkede ekonomide kalıcı başarı beklemek, zaten bir hayal.

Yazarın Tüm Yazıları