Paylaş
MERKEZ Bankası son dönemlerin en kritik Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarından birini bugün gerçekleştiriyor. PPK öncesi, dün akşam Ekonomik Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısına başkanlık yapmaya karar veren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bir anlamda alınacak faiz kararı ve ekonomideki gidişat için tüm sorumluluğu da üzerine almış oldu.
Bugün alınacak faiz kararının hem kendisi, hem de alınış biçimi bundan sonra uzun süre tartışılmaya aday gözüküyor. Şekil olarak bakıldığında son dönem sık sık yapılmaya başlanan EKK toplantıları zaten ciddi bir sıkıntının göstergesi oldu. Salı günü Başbakan başkanlığında yeni EKK toplantısı duyurulmuşken, salı sabah saatlerinde bu toplantının Başbakanın İstanbul seyahati nedeniyle iptal edildiği duyuruldu. Ancak Başbakanın toplantı saatlerinde Ankara’ya dönmüş olması, toplantı iptalinin altında başka sebepler aranmasına neden oldu.
Dün sabah ise Cumhurbaşkanlığı başkanlığında 19.30’da EKK toplantısı duyuruldu. Bu açıklama üzerine, piyasalarda bir gün önceki toplantıyı iptal edip, Cumhurbaşkanı’nın inisiyatifi ele aldığı söylentileri başladı.
Piyasalarda faiz artışına sert bir biçimde karşı olduğu bilinen, son dönemde danışmanları “faiz artışı olmaması lazım” demeçleri veren Cumhurbaşkanı’nın Başkanlığında yapılan toplantıdan faiz artışı kararı çıkmasının çok zor
olacağı beklentisinin oluştuğunu söylemek yanlış olmaz.
Bunun yanında ise şekil açısından değerlendirilen ama işin özüne büyük etki eden “Merkez Bankası bağımsızlığı” da tartışma konusu oldu. Yerli bankacılar alıştıkları için “Politikacıların para politikası kararları alması”nı pek yadırgamış görünmeseler de, yabancılar açısından PPK öncesi yapılan Cumhurbaşkanlığı başkanlığındaki toplantıda faiz karanın alınacak olmasının ekonomi yönetimi açısından büyük bir zaaf olarak görüldüğünü de söylememiz gerekiyor.
Özetle; bugün PPK’da alınacak kararın Cumhurbaşkanı’nın talimatı ya da onayı doğrultusunda alınacak karar olacağına herkes inanıyor. Cumhurbaşkanı’nın inisiyatifi ele almasıyla, bugünkü PPK toplantısından faiz artış kararı çıkmasının zorlaştığı düşünülüyor. Buna karşılık bir bankacı, “Yine de rasyonel karar alınma ümidini taşıyoruz ama o da en fazla 0.25 artış olacak beklentisiyle” dedi. Aynı bankacı, kurlardaki mevcut paniği önlemek için en az yarım puanlık bir artış olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Peki, hiç faiz artışı olmazsa ne olur diye sorduğumuzda, bankacılar bu kararın ardından kurların yeniden yükselişe geçmesinin kaçınılmaz olacağını söylediler ama nereye kadar gideceği konusunda rakam vermekten kaçındılar.
0.25 puanlık faiz artışı halinde ise bankacılar, kurlardaki yükselişin duracağını, belki çok az düşüp duracağını
belirtirken, “Ancak 1 hafta sonra küresel piyasada
iyiye bir değişim olmazsa, kurların yeniden artışa geçtiğini görürüz” dediler.
Yine de 0.25 puanlık artışın “Gelişmelere kayıtsız kalınmadığı” şeklinde olumlu bir mesaj olacağını belirten bankacılar, yarım puan ya da üstündeki faiz artışlarında kurların önemli oranda geri gelebileceğini sözlerine eklediler.
Paylaş