Paylaş
Bu açıklamanın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın bu yıl yüzde 4’lük büyüme hedefine ulaşılamayacağı yönündeki demeci ve beklentilerin üzerinde çıkan Ağustos ayı enflasyonu, önümüzdeki döneme ilişkin soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.
Buna rağmen piyasaların iyiyi satın alma, kötü haberi görmeme eğilimi devam ediyor. Eylül sonu bilançosu nedeniyle, bu eğilim devam edecektir ama yılın son çeyreğinde kötü haberler devam ederse, işte o zaman piyasaların kötü haberleri satın alması kaçınılmaz olabilir.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 yılı bütçe hedeflerinin tutmayacağını, memur maaş zammı, metro yatırımları ve ucuz doğalgazın, bütçedeki sapmanın başlıca nedenleri olduğunu söyledi. Maliye Bakanı Şimşek, bazı bakanların kendilerine sormadan, ödenek artıracak taahhütlerde bulunmasından da yakındı.
Bakan Şimşek, bakanların harcamacı tavırlarından şikayetçi ama bütçenin bozulmasında asıl etkenin Başbakanın kararları olduğu açık. Tabi ki doğrudan Başbakanın kendisini eleştiremediği için bakanlardan yakınıyor...
Bence memur maaş zammı değil, memur sayısının öngörülenden çok fazla artmasının personel harcamalarındaki artışı beraberinde getirdiği açık. Yanısıra Botaş’ın doğalgazı sübvansiyonlu satması, dolayısıyla buradan tahakkuk eden vergilerin Maliye’ye gelmemesi de yine Başbakanın “doğalgaza zam yapılmayacak” talimatından kaynaklandığı da açık.
Metro yatırımlarının belediyeler tarafından yapılamayınca, Ulaştırma Bakanlığı kanalıyla bütçeye alınması da yine Başbakanın seçimlere kadar bu işlerin bitmesi için, yani oyların artırılması için aldığı bir karar.
Bence Maliye Bakanı söz etmese de, 3. köprü, duble yollar, imar düzenlemesi gibi yatırımların, seçim dönemine yönelik olarak hızlanması da bütçeyi bozan unsurlar içinde.
Son seçimlerden sonra Başbakanın artık Ali Babacan, Mehmet Şimşek gibi mali disiplinin önemini öne çıkaran bakanların yerine, yatırımcı bakanların sözünü dinlediğini, bu eğilimin sonunda mali disiplini bozma tehlikesi bulunduğunu sıkça söyledik. İşte şimdi bu bozulmanın başladığını söyleyebiliriz. Bence bozulmanın bu noktada kalması bile iyimser bir bakış olacaktır. Çünkü yerel seçimlerin önümüzdeki yıla alınmasıyla birlikte, yaklaşık 2,5 yıl devam edecek, bir “sürekli seçim dönemi”ne girmiş olacağız.
Hükümetin iç ve dış siyasi gelişmelerde eskisi kadar rahat hareket edemediği, bunun da seçimler için daha fazla popülist yatırım anlamına geleceği de unutulmamalı.
ENFLASYON HESAPLARI
Bütçedeki bozulma resmi ağızlardan tescil olurken, enflasyonda son dönemde ortaya çıkan iyimserliği bozan gelişmeler de yaşanıyor. Dün açıklanan Ağustos ayı tüketici fiyat artışları 0.23’lük beklentilere karşılık, yüzde 0.56 oranında gerçekleşti. Beklentilerin üzerinde gelen artışta gıda fiyatlarındaki artış ile akaryakıt fiyatlarındaki artışın önemli rol oynadığı görüldü.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, vergi düzenlemesi yapılacağını ama artış olmayacağını söylemesine karşılık, piyasalarda bozulan bütçeyi bir miktar dengelemek için, özellikle sigara ve içkide, zam beklentisi bulunduğunu görüyoruz.
Dünya petrol fiyatlarının seyrinin yüksekliğini koruyup, yılbaşından sonra sıcak çatışma ihtimali nedeniyle daha da artması beklentisini, doğalgaza yapılmayan zamların sonunda uygulamaya sokulmak zorunda kalınacağını, dünya gıda fiyatlarındaki artışın devam ettiğini unutmamak gerekiyor.
Piyasalar hala tutabileceği görüşünde ama Merkez Bankası’nın daha yeni 6.5’den 6.2’ye düşürdüğü yeni enflasyonu tahminini tutturması da şimdiden zorlaştı.
Yine de bozulma işaretlerine rağmen henüz piyasalarda ciddi bir moral bozukluğu yaşanmadığını söylemek gerek. Umarız zamanında gerekli tedbirler alınır da, piyasalardaki tedirginlik geri dönülmez noktalara gelmeden önlenebilir.
Paylaş