Paylaş
Türkiye’nin hem ekonomik dinamizmi, hem bölgesel rolünün önemine dikkat çekilerek, Almanya gibi enerji kaynaklarına sahip olmasa bile, bölgesel bir enerji merkezi haline gelebileceği ifade ediliyor.
Bu yöndeki iddialı sözler, Merkezi Almanya’nın Leipzig kentinde bulunan Avrupa Enerji Borsası yetkilileri ile Türkiye’de yatırımlara başlayan Almanya ve Avrupa’nın en büyük enerji şirketlerinden biri olan RWE yetkililerine ait.
RWE’nin daveti üzerine bir grup gazeteci ile geçtiğimiz hafta Leipzig’de Borsa yetkilileri ve RWE’nin Essen’deki merkezinde enerji ticareti yapan şirketinde yetkililerle görüştük, borsa ve enerji ticareti hakkında bilgi aldık.
Ev sahipliği yapan RWE Türkiye’nin CEO’su Dr. Andreas Radmacher, Türkiye’nin gücüne ve enerji potansiyeline inanan bir insan ve uzun zamandır, Türkiye’deki enerji borsasının kuruluşu için ciddi çabalar harcıyor. Seyahat sırasında doğal olarak, “Acaba borsanın kuruluşundan çıkarları ne?” sorusuyla karşılaştı. Doğrudan ve dolaylı sorular üzerine Radmacher, Türkiye’de faaliyetlerini geliştirmek istediklerini, Borsaya şirket çıkarı açısından çok Türkiye’nin potansiyeli kullanması açısından önem verdiğini tekrarladı.
Aslında bu kadar açık söylemese de Radmacher, her düzgün ve kurumsal çalışmak isteyen yabancı büyük şirket yöneticisi gibi, kurumsal altyapısı olan, hesap yapabildiği bir pazarda çalışmak istiyor. Borsa’nın kuruluşu ile birlikte özellikle fiyatların serbestçe oluşumunun sağlanabileceğini görüyor ve piyasa anlayışı gereği, fiyatın yönlendirdiği bir üretim ile arz ve talep dengesinin kurulabileceğini, dolayısıyla rasyonel bir pazarda iş yapmayı düşünüyor.
Radmacher, samimi olarak, Türkiye’nin gücüne, enerji potansiyeline güveniyor.
Radmacher gibi Leipzig’deki Enerji Borsası hakkında bizi bilgilendiren Iris Weidnger de Türkiye’nin iyi işleyen bir enerji borsası ile bölgenin merkezi olabileceği, Avrupa’yla entegrasyonun kolaylaşacağı görüşünde. Borsanın oluşmasıyla yatırımcıyı yönlendiren, arz güvenliğini temin edecek bir piyasa oluşacağını kaydeden Weidnger referans fiyat oluşacağını, bunun piyasa oyuncuları için baz oluşturacağını belirtirken, “Bunlar Türkiye için de kilometre taşlarıdır. Enerji borsası için likit piyasa önemlidir ama şeffaflık da çok önemlidir” şeklinde konuştu. Weidnger,
Enerji Bakanlığı yetkililerinin nisan ayında gelip kendilerinden bilgi aldıklarını, Türkiye’de enerji borsası kurulması için ciddi bir niyet gördüğünü de söyledi.
BORSA KURULURSA FİYAT DÜŞER
Essen’de şirketin 1890’larda kurulan ilk kömür madeni ve yanına kurduğu elektrik santralinin yerine kurulan Ticaret merkezini ziyaret ettik. RWE Supply&Trading’in CEO’su Stefan Judisch, Avrupa’daki enerji ticareti ile ilgili etkili bir sunumdan sonra büyük işlem merkezini gezdirdi, bilgi verdi.
1990’larda enerji piyasasındaki kamu ağırlıklı sistemin bittiğini, liberalizasyon oluşturulup borsanın kurulduğunu, artık piyasa fiyatlarının arz ve talebe yön verdiğini, yatırımcıların buna göre karar verdiğini kaydeden Judisch, böylece verimliliğin önem kazandığını söyledi.
Piyasanın rasyonel çalışmasıyla tasarruf da edildiğini belirten Judisch, 2005 tarihli bir araştırmaya göre ABD piyasasında borsanın işlemesiyle elde edilen tasarrufun 34 milyar dolar, Almanya’daki tahminlerin de 7.5 milyar euro olduğunu söyledi. Kendi Hükümetlerinin bu 7.5 milyar euro tasarrufla elektrik fiyatlarını düşürmek yerine, vergi oranlarını artırdığını kaydeden Judisch, bu kararın hükümetlere bağlı olduğunu, istenirse fiyatın düşürüleceğini söyledi.
“Almanya’da enerjide devlet kontrolünü Naziler başlattı” diyen Judisch, piyasayı tahmin edebilecek kapasitenin sadece devlette olduğunu ve bu sistemin çok yüksek maliyetler yarattığını hatırlattı ve “Şimdi piyasa açık ama 30 yıldır elektrikler sönmedi” dedi.
ÖNCE SPOT İŞLEMLER
Türkiye’de bir borsanın kurulması için önce konseptin iyi tarif edilmesi, piyasa işlevinin tanımlanması gerektiğini kaydeden RWE Türkiye CEO’su Radmacher, spot işlemlerle başlanıp ardından türev piyasaların gelebileceğini, bu arada gerekli yetkinlikler ve insan kaynağının oluşturulabileceğini söyledi. Borsa kurulurken TEAŞ’ın yetkinliklerinden faydalanılması gerektiğini kaydeden Radmacher, ABD, AB ve Arap ülkelerinden yatırımcıların böyle bir girişime çok büyük ilgi göstereceklerini söyledi.
Borsanın kuruluşu için her türlü desteği vermeye hazır olduklarının altını çizen Radmacher, Türkiye’deki yatırımlarının devam edeceğini, enerjinin her alanıyla ilgilendiklerini belirtirken, ileriye dönük bir yatırım rakamı vermesinin ise şimdilik mümkün olamadığını söyledi.
Avrupa Enerji Borsası 14 yıl önce serbestleşti
IRIS Weidnger’in sunumuna göre Avrupa enerji piyasasının serbestleşmesi 1998’de başladı. Leipzig Elektrik Borsası ile Frankfurt merkezli EEX, Avrupa Enerji Borsası çatısı altında birleşti. Birleşik borsa (EEX) 2005’te spot ve türev işlemlere başladı. Takas faaliyetleri için ECC kuruldu. 2008 - 2099 döneminde EEX ve Fransız piyasasını temsil eden Powernext işbirliğine gitti. Şeffaflık platformu kuruldu. 2010’da da EEX ve Epex Spot tarafından Avrupa Elektrik Endeksi (ELIX) kuruldu. Böylece EEX, spot, türev ve takas işlemler yapan üç iştirakli bir gruba dönüştü. Bunun dışında ulaştırma, depolama konularında ayrı iştirakler oluştu. EEX’in ana hissedarı Eurex Zurich AG (yüzde 56.14). Bunun dışında ruhsat aldığı eyalet (Saksonya), bankalar, kentsel tedarikçiler, yabancı enerji şirketleri, sanayi şirketleri de hissedarları arasında. EEX’te 22 ülkeden 221 şirket işlem yapıyor. İşlem yapanlar arasında, ABD’li, Dubaili şirketler de bulunuyor. Bu şirketler Avrupa içinde enerji ticareti yapıyor. EEX’te işlem hacmi tahmini 250 milyar euro civarında.
Paylaş