Paylaş
GENÇ biyoteknoloji girişimcileri ürün ve fikirlerini, ABD’de dünyanın en önemli biyoteknoloji platformunda sunma imkanı kazandı.
TEPAV biyoteknoloji girişimcilerini San Francisco‘da 6-9 Haziran tarihlerinde yapılacak 2016 BIO International Convention’a götürme amacıyla, Türkiye’nin ilk ve tek Biyoteknoloji Hızlandırıcı Programı’nı başlattı. TEPAV ve Viveka işbirliğinde düzenlenen bu program kapsamında başvuruları alınan biyoteknoloji firma ve fikir aşaması girişimleri 8 Mayıs Pazar günü yarıştılar. Bir ürün ve bir fikir ABD’ye götürülmek üzere seçilirken, en fazla oyu olan birkaç girişimcinin daha programa dahil edilmesine çalışılacak.
Yapılan sunumları ve değerlendirmeleri izleme olanağı buldum. Hepsi genç, heyecanlı girişimcileri dinledikçe her şeye rağmen ülke geleceği için umutlandığımı söylemeliyim. Bir jüri üyesinin de dediği gibi, “Bu eğitim sisteminde böyle fikir ve ürün çıkarabilen bir gençlik varsa, rasyonel bir eğitim sisteminde kim bilir neler olmaz”, diyor insan...
Katılımcıların yüzde 20’si doktora derecesine sahip, yüzde 40’ı master, geri kalan yüzde 40’ı da lisans derecesine sahipti. Ürün aşamasında hepsi şirketleşmiş 5 takım vardı, 10 kişi takımlar adına seçmeler öncesi eğitimlere katılmıştı. Fikir kategörüsünde ise 18 takım yarıştı, bunların 16’sı şirketleşmişti,bu eğitime de 40 kişi katıldı.
Seçilen takımlar kongre öncesi 2 günlük eğitim programlarına katılıp uluslararası alandaki rakipleriyle birlikte eğitim alacak, ürün ve fikirlerini çok sayıda uluslararası büyük firma yöneticilerine sunma imkanı kazanacaklar.
Jüri üyeleri Jannsen’den Gökhan Ergün, Sanofi’den Hande Göksoy, MSD’den Deniz Öncel ile TEPAV’dan Selin Arslanhan Memiş idi. Biyoteknoloji alanında dünyanın en büyük etkiliği olan BIO Convention Türkiye Heyeti ve programını, TEPAV, TOBB’un desteğiyle bu yıl ikinci kez organize ediyor. Etkinliğe 65 ülkeden yaklaşık 20 bin kişi katılıyor.
İŞTE SEÇİLEN GİRİŞİMCİLERİN ÜRÜNLERİ
Sunduğu Radyo Frekanslı Sensör Teknolojisi girişimi ile seçilen RF-SENS Elektronik AŞ. ODTÜ’lü öğretim üyelerinin kurduğu bir spin-off firma. RF-SENS anında ve yerinde, ucuz maliyetli ve güvenilir, kolay kullanıma sahip tek kullanımlık biyoçipler tasarlıyor. Bu biyoçipler sayesinde bakterilerin varlığı ve çeşidi, inkübasyon işlemi olmadan, radyo-frekanslı dalgalar ve immünoassay gibi yöntemlerle hemen algılanıyor. Uluslararası patent başvurusu yapılan bu teknoloji, ilk olarak sudaki bakterileri dakikalar içerisinde hassas ve seçici bir şekilde tespit edebilen Colisense ile ürüne dönüşmesi planlanıyor. Bu proje, TÜBİTAK tarafından Türkiye’de düzenlenen ulusal yarışmada ve BM tarafından San Francisco’da gerçekleştirilen global yarışmada birincilik elde etmiş. Hızlı ve güvenilir sonuç vermesi nedeniyle biyosensörlerin bakteri tayininde kullanımı artıyor. Laboratuvar deneyimine gerek duymadan analiz herkes tarafından, anında gerçekleştirilmesi birçok açıdan büyük avantaj sağlıyor.
ÇEVRECİ, MANTAR TEMELLİ İZOLASYON MALZEMESİ
Diploid Biyoteknolojik Ürünler, 2016 Haziran’da Sanayi Bakanlığı Teknogirişim Sermaye Desteği kapsamında kurulmuş bir firma. Şirketin prototipini geliştirdiği ürün, mantar temelli izolasyon malzemesi. Malzeme tarımsal atıkların ve mantar misellerinin biyoteknolojik yöntemlerle kaynaştırılmasıyla üretiliyor. Mevcut yalıtım panellerinin yüzde 75’i petrokimyasal bazlı olup çevreye ve insana zararlı gaz salınımı yapıyor, petrol tabanlı olduğu için sürdürülebilir değil. Mantar izolasyonu ise yüzde 100 doğal bir ürün. Tarımsal atıklar kullanılacağı için atıklar değerlendirilmekte ve sürdürülebilir bir üretim imkânı sunulmakta. İş fikri 2013 yılında ortaya çıkmış, 2014’de TÜBİTAK’ın 2 bin 500 TL’lik hibesi ile araştırma çalışmalarına başlanmış. İş fikri olgunlaştırılmış ve ardından Teknogirişim Desteği ile 100 bin TL hibe alınarak Diploid Biyoteknolojik Ürünler kurulmuş. Üretime Haziran 2017’de başlanması hedefleniyor.
Paylaş