BANKA genel müdürlerinin, İstanbul’da Bankalar Birliği’nde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin ile yaptıkları toplantıdan memnun ayrıldıklarını gözlemledik.
Banka genel müdürleri Bilgin’i müttefik bir tavır içinde gördüklerini belirterek, kendilerine ‘sıkıntıları karşılıklı görüşür, hallederiz’ mesajı verdiğini söylediler.
Genel müdürler toplantıda, 4. kez revize edilen ve son olarak ‘Finansal Hizmetler Kanun Tasarısı Taslağı’ adını alan Bankalar Yasası’nda yeralan, hálá itiraz ettikleri maddeleri gündeme getirmişler. Zaten birçok maddenin BDDK tarafından düzeltildiğini kaydeden bankacılar, kalan bazı sıkıntılı maddelerden çoğunun da düzeltileceği konusunda umutlu olduklarını söylediler. Bankacılar itiraz ettikleri maddelerden çoğu için Bilgin’in kendilerine hak verdiğini, en azından öyle söylediğini vurguladılar. Bir genel müdür, Tevfik Bilgin’in kendilerine ‘İtiraz ettikleri bazı köşeli maddeleri bayramdan sonra taslak Kurulda görüşülürken yumuşattıracağı’ sözünü verdiğini söyledi.
Bilgin’in toplantıda sürekli olarak karşılıklı işbirliğini artırmaları gerektiğinden söz ettiğini öğrendik. Kendisinin bankaları korumak için arada kaldığını, sıkıntılar yaşadığını, bankalara karşı gelen taleplerin hepsini yansıtmadığını kaydeden Bilgin, örneğin geçen mayıs ayında tüketici kredileri konusunda siyasilerden ve Hükümetten gelen baskıları göğüslediğini söylemiş.
Bilgin bankacılara, yasa taslağının bu kadar geniş ve kapsamlı hazırlanmasının nedeninin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) olduğunu da söylemiş. Kendisinin daha kısa bir yasadan yana olduğunu ancak TMSF yönetiminin kapsamlı değişiklikler istediğini anlatan Bilgin, bankacılara, yasanın bu nedenle uzun olduğunu belirtmiş.
Bankacılar birçok madde hakkında itirazlarını belirtmişler. İtiraz edilen maddelerden biri de Kurul tarafından banka yönetim ve denetim kurullarına gözlemci atanabilmesine imkan veren madde olmuş. Bankacılar bu maddeden şikayet edince Bilgin, ‘Aslında haklısınız, BDDK’nın gönderdiği adam yönetim kuruluna girerse, o yönetim kurulunda bir şey konuşulmaz.Yani zaten pratikte işlemeyecek bir madde’ demiş. Bilgin’in bu maddenin değişmesini isteyeceğini belirttiğini kaydeden bankacılar, ‘Ancak anladığımız kadarıyla Kurum içinde de Bilgin’in bazı sıkıntıları var’ yorumunu yaptılar. Bankacılar, Bilgin’in itiraz ettikleri maddelerin çoğu hakkında kendilerine hak verirken, bazı maddeler için ‘kendisinin bu şekilde hazırlanmasından habersiz olduğu’ izlenimini verecek sözler de ettiğini kaydettiler.
Bankacılar Bilgin’i, itiraz ettiği maddelerden en çok ‘banka yönetim kurullarına iki bağımsız üye atanması’ maddesinde ısrarlı gördüklerini söylediler. Bankacılar, Bilgin’in bu maddeyi de tekrar inceleyeceğini söylediğini ama değiştirmek konusunda fazla istekli görmediklerini, itiraz ettikleri diğer maddelerde yumuşama sinyali aldıklarını kaydettiler. Bilgin, bankacıların itiraz ettiği ‘müfettişlerin BDDK’ya rapor göndermeleri’ konusunda da yine pratikte fazla işlerliği olmayacağını söyledi. Bilgin, banka genel müdürlerinden, taslak ve kurum hakkında eleştilerini başkalarına anlatmayıp, kendisiyle paylaşmalarını da istemiş. ‘Üçüncü kişiler kanalıyla haberleşme’nin yanlış olduğunu kaydeden Bilgin, ‘Bizimle ilgili sıkıntılarınızı başka yerde dile getirmek yerine, doğrudan gelin bana anlatın, oturup karşılıklı konuşur çözeriz. Hepimiz aynı gemideyiz’ demiş. Bankacıların toplantıdan memnun kaldıklarını, yasaya, ‘artık fazla sorun kalmadığı’ gözüyle baktıklarını gözlemledik. Bankacılar daha sonra kendi aralarında konuşmuşlar ve ‘bankaların kendi otoritelerine karşıymış izlenimi yaratılmasının yanlış olacağı’ kanaatine varmışlar.
Bankalarla vakıfların ilişkileri değişiyor
‘FİNANSAL Hizmetler’ adını alan yeni Bankacılık Taslağı’nda, önemli bir değişiklik yer almış. Eski taslakta, ‘Sandıklara ilişkin işlemler’ başlığıyla 61. madde olarak yeralan maddede ‘Bu kanuna tabi kuruluşlarca münhasıran çalışanlarına ait olmak üzere sağlık ve sosyal yardım, emeklilik, ihtiyat ve tasarruf sağlama amaçlarıyla kurulan sandıklara, açıklarının kapatılması için kaynak aktarılamaz, kuruluşun zararına neden olabilecek herhangi bir işlem tesis edilemez’ deniyordu. Yeni taslakta ‘Sandık ve vakıflara ilişkin işlemler’ başlığıyla 60. maddede aynı hüküm, vakıfları da dahil etmek üzere, aynen yer alıyor ama maddenin sonuna ‘Ancak 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20.maddesi kapsamında kurulan sandık ve vakıflar ile yapılan işlemler bu madde sınırlamalarına tabi değildir’ hükmü eklenmiş.
Yani; belirli vakıf ve sandıklarına bazı bankalar yine kaynak aktarmaya devam edecekler. Bu kapsama Tütünbank, Şekerbank, Yapı ve Kredi Bankası, Akbank, Türk Ticaret Bankası, Eximbank, Garanti Bankası, TSKB, İş Bankası, Dışbank, Vakıflar Bankası, Osmanlı Bankası, Pamukbank, Esbank gibi bankaların çalışanlarına ait emekli sandığı vakıfları ile TOBB, Anadolu Sigorta, Doğan Sigorta, Milli Reasürans, Ankara Sigorta, Genel Sigorta, Şeker Sigorta gibi kuruluşların vakıflarının girdiğini tesbit ettik.
Bu vakıflardan bazılarına bankaları kaynak transfer etmiyor ama bazı bankaların vakıfları, o bankaların aynı zamanda ağırlıklı hisselerine sahip durumda. Yani bu maddeyle aslında tüm bankacılık sektörünü ilgilendiren kritik bir değişiklik yapılmış.
Avrupa’nın geleceği için Türkiye’nin büyük önemi var
TÜRKİYE Müteahhitler Birliği(TMB) Başkanı Erdal Eren, geçen cuma günü Berlin’de Avrupa Konut Yapımcıları ve İnşaatçıları Birliği (UEPC) Genel Kurulu’nda bir konuşma yaparak, 17 Aralık sürecinde meslektaşlarından Türkiye’ye destek vermelerini istedi.
Aynı akşam Müteahhitler Birliği UEPC delegelerine bir yemek verdi. Berlin’de sayıları 8’e ulaşan Hasır Restaurant’ta verilen yemekte, Avrupalı müteahhitlere başta kebap olmak üzere Türk mutfağından örnekler sunuldu. Küçük bir müzik grubu, Türk sanat müziğinden örnekler de sundular.
Erdal Eren de yemekte, genel kuruldaki konuşmasına atıfta bulunarak, ‘Türkiye bugüne kadar hep turistik çekiciliği, mutfağı, güneşli sahilleri ve misafirperverliği ile tanındı.Şimdi bir diğer özelliğimiz daha göze çarpıyor: Güven ve vaad.Neden bahsettiğimi AB ile 45 yıllık ilişkimize dayanarak (love story) eminim biliyorsunuz’ dedi.
UEPC Başkanı Gianfranco Pavan da, ‘Avrupa’nın geleceği için Türkiye’nin öneminin büyük’ olduğunu kaydederek, şunları söyledi: ‘Türkiye Atatürk zamanında demokrasiyi ve laik devlet modelini seçmiş bir ülke.Türkiye dini prensipleri ile demokrasinin ölçütlerini kombine etmeyi başarmış bir ülke ve fundemantalizmi, onun kötü şekillerini reddediyor.UEPC de AB’nin kararını bekliyor.Türkiye’nin AB’nin bir parçası olmasını diliyoruz.’