Belirsizlik maliyetleri artıracak

ABD'den mali destek geleceğinin haberleri bile piyasaları coşturmuştu.

Yöntemi eleştirilmesine rağmen, sürdürülen pazarlıklar sonucu açıklanan 20 milyar doların üzerinde ucuz ve uzun krediye döneşebilecek toplam 6 milyar dolarlık hibe rakamı, herkesin iştahını kabartmıştı. Piyasalarda gelecek hibe ve kredi ile ne yapılacağı tartışılmaya başlamış, hangi usulde kullanılırsa kullanılsın, bu yardımın en azından bu yıl için Hazine'nin borçlanma sıkıntısını gidereceğine kesin gözüyle bakılmıştı.

Yardımın ekonomiyi hangi ölçüde olumlu etkileyeceği, gelecek yardımın en uygun kullanılma biçimi tartışılırken, işler birden tersine döndü....

Piyasalar geçtiğimiz haftayı bu kez tedirginlikle geçirdi.

Tezkerenin TBMM'de kabul edilmemesi ile başlayan tedirginlik devam ediyor. Çoğu kimse tezkerenin geçip, yardımın geleceği konusunda umudunu korurken, ABD ile ilişkilerin giderek gerginleşmesi, piyasalarda, bırakın 'ne kadar iyi oluruz'u, tam aksine 'ne kadar kötü oluruz'u tartışmaya açmaya başladı.

Tayyip Erdoğan'ın, geçen Hükümet döneminde başlayan oyunu sürdürdüğünü gözlüyoruz. Erdoğan'ın ABD ile ipleri iyice gerdiği gözleniyor.

Bush'un Erdoğan'a gönderdiği 'tebrik mektubu'ndaki üslubun, geçmişe göre çok yumuşak olduğu havası verilmeye çalışırken, dünkü gazetelere yansıyan haberlere göre bırakın yumuşaklığı, üslubun iyice sertleştiği görülüyor. ABD'nin Türkiye'nin yardım etmemesi halinde, Kuzey Irak'ta karşı karşıya geleceklerini söylemesi, bizce olabilecek en sert üslupdur. Zaten daha da ötesi yok...

PİYASALARIN AÇILIŞI

İşte bugün piyasa, hafta sonunda çıkan bu haberlerin etkisiyle açılacak.

Ve Hazine, böyle bir ortamda yarın ve Çarşamba günü üç ayrı kağıt ihalesi yapacak.

Hazine geçtiğimiz Cuma günü çok zor bir karar aldı. Bankalardan nabız yokladığında., herkes kendi pozisyonunu göre ayrı taleplerde bulundu.Kimi kısa vadeli,kimi uzun vadeli, kimi de daha önceki kağıtların devamını istedi.

Bunun üzerine Hazine, hem kısa , hem uzun vadede üç ayrı kağıdın satışına karar verdi. 'Kim hangi kağıdı istiyorsa gitsin alsın' diyerek, Hazine'nin ihalelerde işinin kolaylaştığını söylemek mümkün değil. Buna rağmen Hazine'nin işi hala çok zor...

Hazine'nin işinin kolaylaşması için ihalenin yapılacağı Salı günü öğlen saatlerine kadar, en azından, hava sahasının açılmasına ilişkin kararın netleşmesi gerekiyor.

ABD ile ilişkilerin yumuşamadığına ilişkin somut adımlar da görülmezse, ihalelerde faizlerin yükselmesi kaçınılmaz. Hazine'nin yaklaşık 5,5 katrilyonluk geri ödemesi olduğu, bu nedenle yüksek borçlanma gereği bulunduğu göz önüne alınırsa, süren belirsizliğin maliyetinin ne kadar ağır olacağı da rahatlıkla hesaplanabilir.

Buna karşılık böylesine kötü bir ortamda bile, bankaların ellerindeki yüksek kağıt stokunun faizlerin çok fazla yükselmesine engel olduğu gerçeği de unutulmamalı.

BANKACILARIN TAVRI

Hazine yöneticileri de, belirsizliğin bir maliyeti olacağını kabul ediyorlar ama banka yöneticilerinden de, 'aynı gemide bulunulduğunu anladıklarını gösteren', sağduyulu bir tavır beklediklerini söylüyorlar.

Bizce, bu tedirginlik devam etse de, bazı önlemlerle piyasaları biraz yumuşatma imkanı da hala bulunuyor. Örneğin Plan ve Bütçe Komisyonu'ndan geçen 2003 yılı bütçesinde yeralan, mali disiplini sağlamaya dönük tedbirlerin daha iyi anlatılması, olumlu etki yapabilir. Yeni Hükümette yapılacak görev dağılımında, Hazine'nin yanı sıra BDDK, SPK gibi mali birimlerin de Ali Babacan'a bağlaması, ekonomik programın tek elden yürütülmesi konusunda piyasalara güven verebilir...

Bununla birlikte mali disipline dönük daha somut adımlar da atılmak zorunda. Tayyip Erdoğan Başbakan olunca 'mali disiplin' ve 'enflasyonla mücadele' konusunda mesajlar vermeye başladı ancak bu yeterli değil...
Yazarın Tüm Yazıları