PARİSTÜRKİYE ait iki heyet, Paris’te iki gündür Expo organizasyonlarını kazanmak için büyük bir mücadele veriyor.
2020 yılında yapılacak World Expo’yu alabilmek için İzmir Heyeti, 2016 yılında yapılacak Botanik Expo’sunu alabilmek için Antalya Heyeti hafta başından bu yana Paris’te kulis yapıyorlar.
İzmir Heyeti pazartesi günü bir resepsiyon verdi ama belediyeye polis baskını ve tutuklamalar olunca Paris’te bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu salı sabah alelacele İzmir’e döndü. Dün İzmir’in adaylık sunumu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından yapılırken kentin Belediye Başkanı Kocaoğlu sunumda yer alamadı. Bakan Yıldırım, Expo için daha başlangıç olduğunu, çalışmaları gerektiğini belirtirken, Kocaoğlu’nun dönüşüne neden olan tutuklamalar için “Münasebetsiz zamanlama” dedi.
Bence Expo İzmir için çok önemli. Kentin kaderini değiştirecek kadar büyük bir organizasyon. Ancak belediyeye ilişkin olarak yürütülen bu operasyonlar bizde olduğu gibi dışarıda da yakından izleniyor ve bence İzmir’in Expo’yu alma şansını azaltıyor. Hükümetin “Yargı işi ne yapalım” dediği bu operasyonların ve zamanlamanın verdiği zarar çok büyük. Tutuklamalar Paris’te bulunan heyetin de moralini bozdu “Niye şimdi” sorusu, herkes tarafından soruluyor.
Antalya heyeti ise, bazı istisnalar dışında, beraberlik içinde, bir bütün olarak çalışıyor. Heyetin başında İzmir Valisi Ahmet Altıparmak var ve Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile uyumlu bir çalışma içinde görüyoruz. Gördüğümüz kadarıyla Antalya özel sektörü birlikte çalışarak Expo çalışmalarına en önemli katkıyı yapmış. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin Budak, Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır ve özellikle de Süs Bitkileri ve Mamülleri İhracatçı Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, son dönemde Expo için başlatılıp başarıya ulaşan organizasyonun dinamoları olmuş.
Buna karşılık Antalya’da da bazı istisnalar var. Örneğin Vali Altıparmak, hemen hemen kesinleşmesine rağmen Botanik Expo’sunu kazanmak konusunda salı akşamı basına bilgi verirken, “Kesinleşmeden söylemeyeyim, bayrağı alalım öyle kesin diyelim” şeklinde temkinli bir açıklama yaptı. Ancak bu açıklamadan saatler önce Antalya’nın iktidar partisi milletvekili Sadık Badak “Gururluyuz Türkiye’nin ilk Expo’sunu kazandık” maili attı, sanki bu organizasyonu sadece kendisi ve partisinin kazandırdığını ima eden açıklamalar yaptı. Elbette politika yapılacak ama bunun düzeyi çok önemli. Önümüzdeki süreçte de ancak buna dikkat edilir, birlik ve motivasyon bozulmazsa bu iş başarılabilir...
KENTE KALICI KATKI BEKLENİYOR
Tarım ve Köyişleri Bakan Mehdi Eker, 2016 Expo bayrağını aldıktan sonra basının karşısına geçti ve “şimdi ciddi çalışma zamanı” olduğunu, şehirde herkesin beraber çalışacağını söyledi. 2016 yılında yapılacak bu organizasyon için zamanın uzun gözüktüğünü ama aslında kısa olduğunu belirterek, bir an önce harekete geçmek gerektiğinin altını çizdi. Bu organizasyon nedeniyle Expo organizasyonları için yasa çıkması gerektiğini hatırlatan Bakan, 2012’in ilk aylarında bu yasayı çıkaracaklarını ve planlamanın hemen başlayacağını söyledi. Botanik Expo’su World Expo gibi A sınıfı bir organizasyon ve sağlanan bu başarının, kalıcı olarak Antalya’ya katkı yapması hedefleniyor. Antalya özel sektörü bu organizasyon sayesinde Konya-Antalya hızlı tren projesinin hayata geçmesini, turist sayısını artırmak için Kapadokya-Antalya hızlı hattının devreye sokulmasını, Antalya ile Alanya arasında, Aksu yöresinde yapılacak Expo alanını da kapsayacak biçimde büyük altyapı yatırımlarını bekliyor.
2016 Antalya Botanik Expo’sunun sloganı “Gelecek nesiller için yeşil dünya” konsepti ise “Çocuk ve Çiçek” olarak saptanmış.
Paris’teki Eyfel Kulesi’nin bir Expo organizasyonu için yapılıp, kalıcı hale getirildiğini, herkes örnek veriyor. Şimdi saptanan konsepte de uygun olarak Antalya’ya bu sayede simge olabilecek bir anıt da hazırlanacak. Expo’ların gereği olarak bir tepe, bir gölet, bir anıt ve çok sayıda kalıcı eser bırakılacak. Antalya-Serik yolu üzerinde Tarım Bakanlığı’na ait 1086 dekar arazi Expo için tahsis edilmiş, genişletme imkanı da var. Dünyanın en büyük tarım müzesinin de bu alan içinde kurulması, 100 ülkenin bu organizasyona katılması planlanıyor.
Antalya turizm ve tarım kenti olarak, kendini büyütecek, çağdaşlaştıracak büyük bir işe resmen soyundu. Ancak başarıya ulaşmak için, rol kapmadan, samimi olarak beraber ve çok çalışmak gerekiyor. Darısı İzmir’in başına...