Erdal Sağlam: AB ile ekonomik ilişkiler

Erdal SAĞLAM

BRÜKSEL

GEÇTİĞİMİZ Cuma günü, Brüksel'de Türk Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD)'ın da üyesi olduğu, Avrupa Genç İşadamları Konfederasyonu'nun düzenlediği (Yes for Europe) Forum 2000 toplantıları yapıldı. Toplantılarda, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, LUCENT Teknoloji Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga da birer bildiri sundular. Bildirilerin konusu, ‘Yeni Ekonomi’ idi.

Cumartesi günü ise konfederasyonun genel kurul toplantıları ile ‘Rekabet’, ‘Eğitim’ ve ‘Sosyal Sorumluluk’ başlıklı workshoplar gerçekleştirildi. TÜGİAD üyeleri bütün bu toplantılara aktif katıldı.

TÜGİAD Başkanı Muharrem Yılmaz bir yandan genel kurul toplantılarına katılırken öte yandan Türkiye AB ilişkileri konusunda kulis çalışmalarında bulunduklarını söyledi. Yılmaz, ortaya çıkan tablonun Türk işadamlarının nitelik olarak AB'ye hazır olduğunu gösterdiğini belirterek, ‘‘Türk toplumunun AB'ye girmeye en hazır kesimini oluşturuyoruz’’ diyor.

Yılmaz, AB'nin Türkiye'nin önüne koyduğu siyasi kriterlerin bir oyalama taktiği olduğunu öne sürüyor. Bu engellerin üzerinde hükümetin çok fazla durduğunu ve bir anlamda AB'nin oyununa geldiğini kaydeden Yılmaz, ‘‘Kopenhag kriterlerini biz de istiyoruz. Onlar istediği için değil kendi halkımız için istiyoruz. Kriterler ve Katılım Ortaklığı Belgesi'nde yazılı olanlardan hangisini yapamayız? Bir-ikisi dışında hepsi gerçekleşebilir’’ görüşünde.

Buna karşılık AB'nin, Türkiye'yi, Kıbrıs ve diğer krizli konularda uğratırdığını ve zaman kaybettirdiğini belirten Yılmaz, asıl üzerinde durulması gereken konu olan, ekonomik sorunların konuşulmasının bu yolla da perdelendiğini vurguluyor.

Ticaretimizde AB lehine 40 milyar dolarlık fazla bulunduğunu ve asıl üzerinde konuşulması gerekenin de bu olduğunu belirten Yılmaz, ‘‘40 milyar dolar fazla demek, her yıl 160-180 bin kişiye yeni istihdam demektir. Avrupa bu sorununu bizim üzerimizden çözüyor. Biz de buna karşılık 170 milyon dolarlık yardımı konuşuyoruz. Bu fazla karşılığında bizim üzerinde durduğumuz yardım bir şey değil’’ şeklinde konuşuyor.

Yılmaz bu arada üyesi bulundukları Avrupa Genç İşadamları Konfederasyonu toplantılarında en aktif katılımcı olduklarını ve lobi çalışmalarında bulunduklarını kaydederek, Avrupalı meslektaşlarının da samimi bir şekilde kendilerine, AB'den gerekli desteğin alınması için yardımcı olduğunu söylüyor.

Bir haftadır Brüksel'de bulunan ve AB organlarında çeşitli toplantılara katılan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin Kavi de, TÜGİAD'ın ilk günkü toplantılarına bir süre katıldı.

EKONOMİYE DÖNELİM

Yaptığımız sohbette, Kavi de Muharrem Yılmaz gibi düşünüyor ve hükümetin siyasi konulara takılmaktan kurtulup, bir an önce ekonomik sorunlara eğilmesi ve müzakere etmesi gerektiğini belirtiyor.

Kavi, mali uyum kredisi konusunda AB yetkililerinin, bu yıl sonuna kadar böyle bir imkan yaratamaycakları söylediklerini hatırlatarak, ‘‘Öğrendiğimize göre, bu kredi süreli imiş. Yani bu yıl sonuna kadar kullanmadığımız takdirde iptal olacakmış. Bizler asıl bu konular üzerinde durmalıyız. Hükümetin bir an önce ekonomik konulara el atması gerekiyor’’ diyor.

TÜGİAD Yönetimi, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince'nin de toplantılara katılarak bir bildiri sunmasından son derece memun oldu. Özince, Türkiye'nin genç işadamlarının burada adeta bir misyoner rolü üstlendiklerini belirterek, bu tür çabaların AB üyeliği yolunda önemli katkılar yaratacağı görüşünde.

AB tam üyelik konusunda her gün yeni bir sorun ortaya çıkartırken, müteşebbisler umutlarını koruyup, çabalarını devam ettiriyorlar. Ancak TÜGİAD Başkanı Yılmaz'ın da dediği gibi; sanki AB bu yola bizi oyalıyor gibi...

Aslında hükümetin tüm kanatları siyasi konularda çağdaş düşünebilip, görüş birliği içine girseler, önümüze çıkarılan ‘Kıbrıs’ gibi engellerin aşılması çok daha kolay olacağa benziyor.