Adaylık yoksa rozet de yok

Siyasi partiler tarafından belirlenen ve kamuoyuna açıklanan Milletvekili aday listeleri sevinenlerden daha fazla üzülenler ordusu yarattı. Kimi seçilmesi mucizelere bağlı bir sıraya konduğundan, kimi de listeye bile giremediğinden şikayetçi olup, veryansın etmeye başladı. Ancak üzülme nedeni ne olursa olsun, bütün adayzedelerde ortak bir yan etki belirdi.

Listeler belirlenene kadar en ateşli taraftar gibi davranan adaylar, yakalarından partilerinin rozetlerini eksik etmiyordu. Listeler açıklanıp da, kendilerini adaylar arasında göremeyince, bu "sadık" partizanlar rozetlerini yakalarından birer birer sökmeye başladılar. Tabii, bu işlemi yaparken de farklı nedenler dile getirerek. Kimi, rozeti diğer ceketinin yakasında unuttuğunu, kimi partisine tepki için çıkardığını söyledi. Ancak içlerinden birinin itirafı tüm gerçeği bütün çıplaklığıyla açığa vuruyordu:

"Ben dahil birçok kişi Milletvekili olmak, partide etkili bir yere gelmek ve geleceğe yatırım yapmak için aday oldu. Listeye giremeyince de partimle yeni başlayan flörtümüz son buldu. Ben iş adamıyım. Bırakın aday isimleri içinde yer alamamayı, seçilemeyecek yerden listeye girmek bile, partili damgası yiyeceğim için işlerime sekte vururdu. Geleceğin ne getireceği belli olmaz! O yüzden de yakamda parti rozetiyle dolaşıp, kendimi daha fazla deşifre etmemin manası yok. Diğerleri de inanın benim gibi, kendi geleceğine yatırım peşinde. Yoksa vatanı, milleti düşünen yok."

Bu sözleri duyduktan sonra partilerin aday listelerine dikkatlice bir daha baktım. Adları polütbüro üyesine çıkan eski isimler hariç, başvuran adayları sıkı bir elemeden geçirildiğini gördüm.

Yaşlılık artık kader değil

İlkel insanda yaşam döngüsü sadece doğum ve üremeyle sınırlıydı. Evrimsel gelişim sürecinde bunlara yaşlılık da eklendi. Ve günümüz tıbbı ölümsüzlüğün sırlarını araştırırken, yaşlanmanın bir kader olmadığını gösterme çabası içine girdi. Üstelik, 2050 yılında yaşlı insan nüfusunun günümüzün üç katı olacağı tahminlerini göz ardı etmeyerek. Daha da ilginci, bu artışın üçte ikisini kadınların, üçte birini erkeklerin oluşturması bekleniyor. Yine aynı yıllarda her dört kişiden birinin yaşlı olması ise bilim adamlarının harekete geçmesine haklı zemin hazırlıyor.

Bilim adamları olgun erkeğe yönelik büyük adımlar attı. Erkekler için devrim niteliği taşıyan bu araştırmalarda önemli müjdeler var. Bu güne kadar kadına yönelen tıp erkeği de keşfetti. Günümüz erkeği artık kendine bakıyor ve her yönüyle sağlıklı bir yaşam istiyor. Andropoz tehlikesini ortadan kaldıran yeni yöntemlerle erkekler gençlik yıllarına geri dönüyor.

Yaş ilerledikçe boyu kısalan, kemikleri erimeye başlayan, cinsel gücü azalan ve başta göbeği ve göğüsleri olmak üzere vücudu yağlanan erkekler için bu sorunlar ortadan kalkıyor. Prostat ve kalp krizi sorunu ise yeni trendlerle tehlike olmaktan çıkıyor.

Östrojen hormonuyla kendini yenileyen kadına karşı erkekler çaresizdi. İkinci baharını yaşayan kadınlar erkeğinin yetersizliğinden şikayet ediyordu. Ancak bu gün testestoron seviyesi yükseltiler erkekler sayesinde kadınlarda mutluluğu yakaladı. Hormon takviyesi gören erkek daha şekilli ve sağlıklı bedene sahip olurken, cinsel yönden de gençlik yıllarına geri döndü.

Tıp, yeni trend erkeklerin sağlıklı ve güçlü yaşam için en az kadınlar kadar istekli olduğunu fark etti. Ekonomik gücüde elinde bulunduran erkekler için tıp araştırmalara ve yeniliklere çok büyük paralar harcıyor. Erkeklerde, en az kadınlar kadar yeniliklere para harcıyor.

Dünyada 40 yaş üstü erkeğe müjde jinekologlardan geldi. Yurt dışında bir çok kongreye katılan ve dünyanın sayılı isimleriyle bilgi paylaşımında bulunan Prof. Dr. Recai Pabuççu, ister kadın isterse erkek olsun daha kaliteli ve sağlıklı yaşam için önerilerde bulundu. Araştırmalarına ve ulaştığı senteze göre de dünyadaki son gelişmeler, 40 yaş üstü erkeğe daha sağlı bir yaşam ve cinsel hayat yolları sunuyor. Bu güne kadar bilinen birçok şeyin aslında yanlış olduğu ve hemen hemen tüm sorunların giderilebildiği belirten Pabuççu, ulaşılan noktayı şöyle özetliyor:

"Sağlığını güven altına alan erkek botoks, lazer, yüz gerdirme estetiği, saç boyama gibi yöntemlerle fiziki görünümünü de gençleştiriyor. Artık ambalajın içi de, dışı da mükemmelleşiyor."

Atları da turizm elçisi yaparlar

Hipodromlardan ve manejlerden emekli olan atlar ya damızlık olur, ya da haralarda ömrünü tamamlaması için bir köşeye atılırdı. Ta ki, Jandarma At ve Köpek Eğitim Merkezi Komutanlığı(JAKEM) devreye girene kadar. Bugüne kadar birçok yarışa katılan, sahiplerine kupa ve para ödülü kazandıran sekiz at, şimdilerde turizmin başkenti Antalya’da, turistlerin güvenliği için hizmet veriyor. Yeni binicileri jandarma erleriyle, muhteşem görüntüleri ve kıvrak hareketleriyle, özellikle Belek ormanlık alanı ile halk plajında her gün altı saat devriye geziyorlar.

Aslında, JAKEM bünyesinde 38 at bulunurken, turizmin hizmetine bu sekiz eski yarış atının verilmesinin en önemli sebebi ise ihtişamlı görüntüleri. Turistlerin de büyük ilgisini toplayan atların yarattığı en önemli sıkıntıya gelirsek. Zaman zaman yarış sahasındaki işlevleri akıllarına düşünce rüzgara karşı bir yarış da beraberinde geliyor. Hal böyle olunca da, jandarma erlerine dizginleri sıkı sıkıya tutmak ve insanların yoğun olduğu alanlardan uzak durmak düşüyor. Sözün özü, "Atları da vururlar" deyişi "Atları da turizm elçisi yaparlar" diye değişebilir.
Yazarın Tüm Yazıları