Üste para veririz

ŞAMPİYONLUK yaklaştıkça, gerilim arttıkça ve rekabet kızıştıkça (!) yöneticiler manevi motivasyon dışında bir de maddi motivasyon uygularlar...

Haberin Devamı

“Şampiyon olursanız şu kadar Euro, şu kadar dolar!”
“Başkan kesenin ağzını açtı...”
Bunlar gazetelerde bu gibi durumlarda okumaya alışkın olduğumuz şeyler. Fenerbahçe de böyle bir yarışta ipi göğüslemeye çok yakınken haliyle yine buna benzer haberler okuyoruz gazetelerde...
İşin aslını merak ettim; birkaç yönetici ve futbolcuyla konuştum. Yöneticilerin tamamı, medyada yazılıp söylendiği gibi vaadedilen bir primin olmadığını ifade ettiler.
Görüştüğüm futbolcular da yöneticilerinin söylediklerini tasdik eden nitelikte şeyler anlattılar, fakaat... Hemen tüm futbolcuların söylediği çok önemli bir şey vardı;
“Biz bu şampiyonluk için üste para veririz”...
Yani motivasyon nasıl, siz düşünün...
“Ne parası, biz maçı düşünüyoruz, maçı aldık mı şampiyonuz” diyen mi ararsınız, “Kimsenin prim düşünecek hali yok. Şampiyonluk paradan çok daha önemli, şampiyon olacağız” diyen mi...
Ama hepsi daha önce de ifade ettiğim şu cümleyi üstüne basa basa tekrarlıyor: “Şampiyon olalım, üste para veririz”...
Fenerbahçe gibi kurumsal bir kulüpte profesyonel futbolcuların böyle düşünmeleri gerçekten kayda değer.
Bu nedenle diyorum ki;
Onlar şampiyon olmuşlar bile...

Haberin Devamı

Alın size spekülatif manşet!

SADRİ Şener önceki gün Nobel’lik bir cevap verdi. Fenerbahçe maçını soranlara, “İstanbul’a kaybetmeye gidiyoruz” dedi.
Sadri başkan, Karadeniz insanına has o ince mizahla, aslında çok şey anlattı anlayanlara...
Genelleme yapmak doğru değil ama yalnız futbol değil, rekabetin olduğu her ortama en çok zarar veren insanlar bellidir.
“Ortalığı temiz tutmaya çalışıyoruz” deyip spekülasyon peşinde koşanlardır onlar...
İşte Sadri Şener de, o karanlık kafalara istedikleri cevabı en yalın ve en zeki dille verdi;
“Kupa sizin lig bizim, anlaşması yaptık, İstanbul’a da kaybetmeye gidiyoruz. Alın size spekülatif manşet!”

Paranoyak mı oluyoruz ne...

HÜRRİYET internet sitesinde ilgiyle okuduğum biri var, ismi Emrah Öner.  Zaman zaman benim de katılmadığım çok sert yazılar yazıyor ve tepki topluyor.
Dün “Bad-dua” diye bir yazı yazmış. Aynen katılıyorum ve yazının bir bölümünü aktarıyorum;
“Bir memleket düşünün, ‘bad’dua etmesine bile gerek yok. Sadece iyi düşünmesi yeterli.
Kupada Beşiktaş ve Galatasaray yok, “Fenerbahçe bu sene artık kupayı alır” dediler, Fenerbahçe 28’den gün aldı.
Korkuyorum, çünkü “Fenerbahçe kesin şampiyon” diyorlar.
Korkuyorum bu memleketten... Her hafta Fenerbahçe’nin rakip kalecisi CSI Miami gibi incelenecek diye...
Her hafta bir yönetici çıkıp, “Kaynım şike yaptı” diyecek diye..
Her hafta Volkan gol yiyecek diye... Korkuyorum...
Son hafta Alex’in bir yerden kasedi çıkacak diye.”
Paranoyak toplum yaratmak dedikleri bu olsa gerek herhalde. Bunu Emrah için değil kendim de bu hale geldiğim için paylaşıyorum.
Siyasette, sporda, sanatta kısaca memlekette durum budur aslında. Aman siz siz olun “dedektörsüz” dolaşmayın, reklam aralarında konuşmayın, telefonda şakalaşmayın.

Yazarın Tüm Yazıları